MEB'de Çare Drogba
Yapılan düzenlemeler, değişen yönetmelikler atanan müdürler, bakanlar şunlar bunlar bu işler şu işler derken MEB de bir türlü başarıya ulaşılamayan göstergeler, sonra tekrar koltuklar heyecanlı -torpilli- yöneticiler ve tekrarında ulaşılamayan başarılar.
Yok Finlandiya eğitim modeli tutmadı Kore İngiltere Hollanda şimdi hangi ülkenin eğitim modeliyle ilgileniliyor bilemiyorum.
Maalesef her değişen bakan sanki yeni iktidara gelmiş bir partinin bakanıymış gibi kadrolarda ciddi değişikliğe gitmiştir. AK Parti hükümeti döneminde -10 yıl- değişen bakan sayımız bayağı yüksek.
Her gelen bakan maalesef kimi işletmeci kimi muhasebeci kimi bilgisayarcı kimi hukukçu kimi tanıdıkları eğitimde yönetici kadrolarına getirmiştir.
Gün geçmiyor ki bakanlığın her hangi bir biriminin müdürleri personellerinin yeri değişsin. Görünen şu ki eğitimde alınacak stratejik kararlar eğitimle uzaktan yakından alakası olmayan yöneticilerin aldığı karar ile gitmekte ve neticede başarısız olmaktadır. Beni bilen bilir üzülenlerdenim. İsterdim ki Ak Parti döneminde bir ulaştırmadan anlayan Binali YILDIRIM gibi ya da Sağlık Bakanı -eski- gibi mesleğine ve yöneticiliğine hakim bir insanın gelmesiydi.
Yok mu bir anekdot diyeceksiniz anlatayım. Bir dönem çalıştığım okulda müdür 60'lı yaşlarında öğretmenleri de hepsi genç yeni mezunlar 3-5 senelik öğretmenler. Ben ve müdür 2 genç öğretmenin gelecekte işin bilgisayarlı eğitimde olduğunu bilgiye erişimin kolay olduğunu ve buna benzer ifadeleri dinliyorduk tabi kullanılan terimler bizin ihtiyar müdürün hoşuna gitmiyordu. Söz döndü dolaştı müdüre geldi. Dedi ki: bu söylediklerin insansız olur mu kendisi cevapladı olmaz dedi. Eğer dedi bunlar -bilgisayar laptop kastediyor- eğitimde önde olsaydı Japonlar sınıftan öğretmeni çıkarır robot koyardı. Düşündüm gerçekten Japonlar sınıflara robot koyabilirdi. Tabi ondan sonra bu fikir hoşuma gitti.
Eğitimin yöneticisi de eğitimden yetişmiş bilfiil ders anlatmış öğretmenlerden seçilmelidir. Dışarıdan genel müdürlüklere, il milli eğitim müdürlüklerine, kurullara hiç hayatında ders anlatmamış insanların getirilmesi maalesef eğitimin daha kötüye gitmesine yol açmıştır.
Öğretmenlerine, Okul Yöneticilerine güvenmeyen bir yönetim anlayışı olmamalıdır. Sınıftaki öğretmen kendini yalnız hissetmemeli okul yöneticileri inisiyatif alacak öz güveni sağlayıcı tedbirler alınmalıdır.
Değişen yönetmeliklerde eksiklikler hızla giderilmelidir.
Her zaman demişimdir eğitime en büyük darbe 28 Şubat döneminde vurulmuştur. Ama sonraları alınan kararlar yeterli olmamıştır.
MEB'de son dönemde moda dışardan yönetici getirmek. Bir dönem işletmeciler Meb'de yönetici oluyordu. Sonra akademisyenler moda oldu. Son dönemde ise ortaya karışık bir durum söz konusu. Hatta belediyeciler ağırlıkta deniliyor.
Eğer dışarıdan yöneticiler gelmeye devam edecekse Drogba'nın da getirilmesini istiyorum. Ha bu arada herhangi bir ülkenin eğitim modelini inceleyen yöneticilerimizin Droba'nın memleketini de inceleyiversinler..
Çare Drogba Vesselam..
Şaban Adıgüzel
Eğitimci Yazar
Güncelleme Tarihi: 21 Ekim 2013, 00:00
