Yerli mobil oyun Deliçeri küresel pazarda

Osmanlı kültüründen esinlenerek geliştirilen mobil oyun ‘Deliçeri’ yurt dışında binlerce oyunseverin ilgisini çekti. Büyük sermayelere gereksinim duymadan ortaya çıkarılan oyun şu ana kadar 700 bin indirme rakamına ulaştı.

Yerli mobil oyun Deliçeri küresel pazarda

Büyük sermayelere gereksinim duymadan ortaya çıkarılan oyun şu ana kadar 700 bin indirme rakamına ulaştı. Oyunun üreticilerinden Arda Özüpek, gelinen noktanın gurur verici olduğunu söyledi.   
 
  Türk yazılımcı Arda Özüpek’in, 5 kişilik ekibiyle ürettiği ‘Deliçeri’ oyunu hem yurt içi hem de yurt dışındaki oyunseverlerin ilgisini çekmeyi başardı. Söz konusu oyun 200 bini yurt dışından olmak üzere toplam 700 bin kullanıcı tarafından indirildi. Büyük sermayelere gerek duyulmadan küçük bir ekiple oluşturulan oyun, yazılım yoluyla ülke ekonomisine katkı veren ürünler arasına girdi. 
 
  “Tam zamanlı işlerinden arta kalan zamanlarda Deliçeri’yi yazdılar” 
  Özüpek, ekibiyle birlikte tam zamanlı işlerinden arta kalan zamanlarda ‘Deliçeri’yi yazdıklarını belirterek o süreci şu sözlerle aktardı: 
 
  “Deliçeri’ye başlarken aslında, 3 sene kadar önceydi belki 4 sene kadar önce, hepimizin kendi çalıştığı tam zamanlı işleri vardı. Küçük bir hafta sonu grubuyduk. Burada hafta sonları çalışıyorduk. Uzun bir süreç oldu bu yüzden. Sadece bir gün iki gün çalışarak proje çok fazla uzadı ama bizim için biraz hobi gibiydi. Bunun üzerine yürümeye karar verdik. Burada sanırım 5 kişinin emeği var. Bir çizgi filmcimiz vardı, kendisinin çok büyük emeği var adı Hakan Taşkıran. Kendisi ile seneler boyunca çalıştık. Ayrıca Tufan Aydın ile seslendirme ve müzikler üzerine çalıştık. Müzikleri kendisi besteledi. Seslendirmeleri kendimiz yaptık. Bunun haricinde yazılım taraflarını genelde tek başına götürdüm ve kendi ortaklarım var. Bu işin projelendirilmesi ile senaryosunun yazılmasıyla ilgilenen, yaklaşık 3-4 senelik bir süreçte Deliçeri’yi çıkarabildik.”


 
  Oyunun ana karakteri aşık bir ‘Deliçeri’ 
  Yazılımcı Özüpek, oyun senaryosunu oluştururken yerli bir kahraman ortaya çıkarma amacıyla zamanında Osmanlı’da yer alan deli birliğinden esinlendiklerini ve bu yolla ‘Deliçeri’ isminde karar kıldıklarını söyledi. Özüpek, “Şu an ki oyunun senaryosuna Çarka adını verdik. Senaryoya göre Padişah Deliçeri’yi kuşatma öncesi bir kaleye gönderiyor ve oradan bir takım belgeler almasını istiyor. 
  Deliçeri kaleye gittikten sonra görevini yaparken kale kumandanının kızını görüyor ve kendisine aşık oluyor. Tam görevini tamamlamak üzereyken, kale kumandanı kızını alıyor ve kaleden kaçıyor. Deliçeri bunları kovalarken bir yandan görevini yapmaya çalışıyor. Bizde bu serüveni yönetiyoruz. Çocukluğumuzdan beri Batman ve Supermanler ile büyüdük. Kendimize ait bir süper kahraman oluşturalım dedik. Aslında kendi kültürümüz çok zengin bu konuda. Çokça senaryo ve çokça kahraman çıkartılabilir. Deliçeri ismini şöyle kurguladık. Zamanında Osmanlı’da deli birlikleri vardı. Kahramanımız Deli birliklerinde ama Padişah onu Yeniçeri Ocağına alıyor. Buradan lakabı Deliçeri olarak kalıyor” ifadelerini kullandı. 
 
  700 bin kullanıcı oyunu indirdi 
  Oyunun şu an yaklaşık 700 bin kullanıcı tarafından indirildiğini aktaran Özüpek, bunlardan 200 bin kadarının yurt dışından geldiğini vurguladı. Özüpek, yazılım üretmenin tamamen beyin gücüne ve donanıma baktığının altını çizerek bu nedenle ciddi, başarılı projeler çıkarılabilinmesinin olası bir durum olduğunu dile getirdi. 
 
  ‘Deliçeri’ye KOSGEB desteği 
  Yazılım şirketinin kurarken KOSGEB’in genel girişimciliğine başvurduklarını ve 3 hafta önce onaylandığını söyleyen Özüpek, “KOSGEB süreci 3 hafta önce kabul edildi şu an bekliyoruz. Harcamalarımızın yüzde 75’ini alıyoruz bu da 50 bin liraya kadar bir limiti vardı. Bunu bekliyoruz şu an” diye konuştu. 
 
  Piyanodan yazılıma 
  Çocukluk dönemlerinden beri bir yandan piyano bir yandan da yazılımla uğraştığını söyleyen Arda Özüpek, “Çocukluğundan beri piyano çalıyorum, bir yandan da yazılım yapıyorum çocukluğumdan beri. Aslında tam tersi olur gençler çocukken piyanoya başlarlar, ileride üniversitede yazılım öğrenirler ilgili bölümlerde. Bende tam tersi oldu. çocukken bir piyano dersi aldım, bıraktım fakat 13-12 yaşımda babam bana yazılım öğretmeye başladı. ondan sonra olaylar gelişti bir yandan üniversitede piyanoya tekrar başladım. Şu an yaptığım tek şey yazılım ve piyano aslında başka hiçbir şey yapmıyorum” dedi.

Güncelleme Tarihi: 03 Haziran 2018, 04:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER