POLİS SİZİ DİNLESEYDİ KAN GÖVDEYİ GÖTÜRÜRDÜ!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde AK Parti Hükümetini sert sözlerle eleştirdi. Henüz daha basılmamış kitabın hükümet tarafından yasaklandığını belirten Kılıçdaroğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda yaşananlara da değinerek şunları söyledi:

POLİS SİZİ DİNLESEYDİ KAN GÖVDEYİ GÖTÜRÜRDÜ!

“29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, bayram, miting değil, adı üstünde bayram. Bayramın yasası var kutlanacak diyor. Vay efendim siz miziniz bayramı kutlayan, biber gazı. Değerli arkadaşlar böyle demokrasi olmaz. Demokrasilerde düşünce özgürlüğü vardır. Neden engel oluyorsunuz Cumhuriyet kutlamalarına? Millet resmi törene gelmek zorunda mı? Polis görevini yapmadı diyor Başbakan. Eğer sizi dinleselerdi orada kan gövdeyi götürürdü.

 ULUDERE SORUMLUSU ARKAMIZDA OTURUYOR

Uludere’de 34 yurttaşımız öldürüldü. Uludere’nin sorumlusu arkamızda oturanlardır. Sınırötesi yapma yetkisini Meclis yürütme organına verdi. Onlar da gittiler 34 vatandaşımızı imha ettiler. Şimdi bunu kapatmaya çalışıyorlar. Bu hükümet saydam bir hükümet değildir. Halka hizmet eden bir hükümet değildir. Bu hükümet bütün Türkiye’ye baskı uygulayan hükümettir

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin iktidara geldiği yıllarda kullandığı üç Y sloganına gönderme yaptı. “Yolsuzluk, Yolsuzluk ve Yasaklar”ı temsil eden bu sloganın yerine Üç Z aldığını belirten Kılıçdaroğlu, “Şimdi iktidarınızda zam, zulüm ve zindan var” dedi. Kılıçdaroğlu, bütçe konuşmasında şunları söyledi:

SİLAH VERİP GİT ÖLDÜR DEDİNİZ

“Türkiye Suriye ile çatışıyor.. Bir tarafın eline silahı veriyor. ‘Git kardeşini öldür’ diyoruz. Yakışır mı bu Türkiye’nin büyüklüğüne. Din ve mezhep eksenli dış politika izlemek Türkiye’nin büyüklüğüne yakışır mı? Sıfır sorunla yola çıkıldı, tüm komşularımızla savaşına eşiğine geldik. Bir düşman getirilseydi, ancak O tüm komşularla savaşın eşiğine getirirdi, ülkemizi.

TOPLAMA KAMPI YARATTINIZ

Ülkemizin ekonomisi iyiyse insanlar neden ekonomik, siyasal ve sosyal nedenlerle hapse girer. Ekonomi demokrasi ve özgürlükle büyür. Ekonomi bu iki unsurla gelişir. Oysa siz bilim insanlarını, gazetecileri hapise attınız. 21’inci yüzyılın Türkiye’sinde toplama kampı yarattınız. TBMM’nin 8 milletvekili tutuklu. Oysa oturup konuştuk AKP’li yetkililerle. Benim bildiğim kadarıyla söz namustur, verilen bir söz de tutulur.

GELİP ÖZÜR DİLEYECEKSİN

Enerji Bakanı Erbil’e gidecek, uçağının iniş izni yok. Bir bakanı bu hale düşürenleri meclise ve halkımıza şikayet ediyorum. Türkiye’yi bu hale düşürmeye hakkınız var mı? Kuzey Irak’ta askerimizin başına çuval geçirildi, gazeteciler ‘Nota verecek misiniz?’ diye soruyorlar, ‘Ne notası... Müzik notasından mı bahsediyorsunuz’ diyor. Kürecik’te radar istasyonu kuruluyor, halkımız istasyona ‘İsrail Kalkanı’ diyor. Yürütmenin başı Başbakan çıkıp ‘NATO tesisi’ diyor. Bir de ‘Türkiye NATO toprağıdır’ diyor. Gelip özür dileyeceksin vatandaşlarımızdan. Türkiye Cumhuriyeti toprakları NATO toprağı değildir.

DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞU

Yazı yazan, düşüncesini açıklayan ne zamandır terörist. Bir insanın söylediğin kabul ederiz ya da etmeyiz. Etmiyoruz diye terörist ilan etmeyiz. Dünyanın yuvarlık olduğuna inanan milyarlarca kişi vardı, pardon düz olduğuna inanan...Ama bir kişi çıktı ‘Dünya yuvarlaktır’ dedi. Engisizyon Mahkemesi ‘Nasıl yuvarlak, dersin’ diye yargıladı Galileo’yu. Geldiğimiz noktada artık herkes dünyanın yuvarlak olduğunu kabul ediyor. Düşünce özgürlüğü budur, düşünce özgürlüğü dünyayı, çevreyi, iktidarı sorgulamaktır.

SEVSİNLER DARBEYE KARŞI OLMANI

Yürütme organının başı Sayın Başbakan ‘Darbelerden şikayetçiyim’ diyor. Peki 12 Eylül darbe hukukuna değiştirmeye var mısın? ‘Hayır, ben yokum’ diyor. Gel bak 135 kişilik CHP grubu destek veriyor, tamamını değiştirelim. Oysa darbeye karşı olan başbakan kendisine muhtıra veren genelkurmay başbakanına üstün hizmet madalyası verdi. Sevsinler darbeye karşı olmanı.”

Güncelleme Tarihi: 10 Aralık 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER