YÖNETİCİ GÖREVLENDİRME SORUNU

1) Mahkeme Kararları: 75 puanın altında kalarak görev süresi uzatılmayan birçok okul/kurum müdürü değerlendirme işleminin iptali için mahkemelere başvurdu. Mahkemelerin ara kararları gelmeye başladı. Kararlar incelendiğinde değerlendirmeye esas oluşturan bilgi ve belgelerin idareden istendiği görülmektedir. İdarelerin bilgi ve belgeye dayalı değerlendirme yapmadığını bilmeyen yok. Kamuoyu yakın zamanda bu değerlendirmelerin iptal olduğunu görecektir. Bu durumla alakalı belki binlerce yargı kararı vardır. Kişiyi yolda görse tanımayacak idareciler bu insanların hayatlarıyla, gelecekleriyle oynamış, 75 puanın altında değerlendirmede bulunarak bu insanların çalışma şevk ve verimini törpülemişlerdir. İdari yargıdan gelecek iptal kararlarından sonra değerlendirmede bulunan kişiler hakkında idari yargıda tazminat ve adli yargıda ceza davaları açılmalıdır. Bu süreci en iyi götüren Türk Eğitim Sen olmuştur. Türk Eğitim Sen'in; objektif olmayan, bilgi ve belgeye dayanmayan değerlendirmede bulunan kişiler hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunduğu görülmektedir. Türk Eğitim Sen yaptığı açıklamada suç duyurularına devam edeceğini, illerden bilgi ve belge beklediklerini de belirterek üyelerinin yüreklerine su serpmektedir. Hukuken ataması iptal olan şube müdürlerinin yaptıkları değerlendirmelerin geçersiz olduğunu belirtmiştik. Bu durumdan da bahseden Türk Eğitim Sen bu kişiler hakkında da gerekli adli süreci başlattığını/başlatacağını belirtmektedir.

 

            Zamanında bu hususları dile getirmiş konuyu ayrıntısıyla incelemiştik. Maalesef tüm uyarılarımıza rağmen yanlışlar devam etti. Ne diyelim yanlış yaparak, Anadolu tabiriyle "insanların rızkıyla oynayanlar" sonuçlarına katlanacaklardır. Elde kalan ne derseniz; eğitimciler birbirine düşman edilmiş, kin ve nefret tohumları ekilmiş, yöneticilik kapma yarışından eğitimin asıl sorunlarıyla ilgilenilmemiştir. İnşallah süreç buradan ileriye gitmez çünkü düşmanlıklar o kadar arttı ki bir sosyal patlamada yaşanacakları düşünmek bile istemiyoruz.

 

            2) 3 Katı Aday Tespiti: Bazı illerin değerlendirme sonuçları incelendiğinde sınav kazanan+ Ek-2 değerlendirmesine göre listeleri oluşturdukları görülmektedir. Bu doğru olan yaklaşımdır. Fakat aldığımız bilgilerden bazı illerin Ek-2 ye göre 3 katı adayı tespit edeceği daha sonra sınav kazanan adayları o listeye ekleyeceğini duymaktayız. Yani mülakatlara 5-6 katı adayı alacak olan, en azından düşünen illerimiz bulunmaktadır. Bu düşünce yanlıştan ziyade fecaattir-infialdir. Bu durum yanlış yaparak yapılan tüm mülakatların iptalini hazırlamaktadır. Bu illere tavsiyemiz hiç mülakat yapıp insanları da kendinizi de  yormayın. Çünkü yaptığınız mülakatlar iptal edilecektir.

 

            Yapılan değerlendirme listeleri incelendiğinde alan ayrımı yapılmadığı görülmektedir. Anaokulu müdürlüğü için başvuran adayların Ek-2 puanların düşük olduğunu ve mülakat listesine giremediklerini düşünelim o zaman bu ildeki Anaokulu müdürlükleri için mülakat yapılamayacaktır. Böyle bir durumun söz konusu bile olamayacağını defaatle belirttik. Bu uyarılarımıza rağmen yanlış yapılıyorsa bu bilerek ve istenerek yanlış yapıldığını göstermektedir. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi Milli Eğitim Bakanlığı sürece biran önce müdahil olmalıdır. Görüldüğü gibi bazı taşra yöneticilerimiz yanlış yapmakta süreci tıkayacak adımlar atmaktadır.

 

            3) Görevlendirme Müdür Yardımcıları: İllerden gelen haberler incelendiğinde bazı illerimizde Aralık ayı beklenmeden kaymakam oluruyla müdür yardımcılarının görevlendirildikleri duyulmaktadır. Kaymakam oluruyla görevlendirme yapılamayacağı, ek ders ücreti ödenemeyeceği aşikardır. Öğretmen araya adam koymuş, sınıfından çıkmış, başka bir eğitim kurumunda kaymakam oluruyla müdür yardımcılığına başlamıştır. O sınıfa da öğretmen verilmemiştir. Bu nasıl bir vicdandır? Öğrencileri aylardır öğretmensiz bırakmak hangi vicdana, akla sığar? Acaba bu durumlardan Sayın Bakanın haberi var mıdır? Bu durumu yaşatan insanların isimlerini çok yakında kamuoyuna da açıklayacağız. Kimse bu ülkenin çocuklarının geleceğiyle oynama hakkına sahip olmamalıdır.

 

            Yazımızı kısaltmak için elimizden geleni yaptık. Düğmenin ilki yanlış iliklendi beyler...

kaynak;kamuajans.com Güncelleme Tarihi: 29 Eylül 2014, 00:00