BAKAN BEY İDARECİ KIYIMINI ÇARPITIYOR !..

Bakan Bey’in bu söylemi tamamen meseleyi küçümseme, farklı mecralara çekme ve kamuoyunu aldatmaya yönelik bilinçli bir açıklamadır. Paralel yapı diye bir canavar yarattılar, bununla halkı ürkütüp her gayri meşru uygulamayı çalışanlarına reva görmeye başladılar.  
   Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Eğitim ve Öğretim kadrosunda görev alan vicdanlı vicdansız herkese sesleniyorum. Bakan Bey’in sözleri size bu zihniyet hakkında yeterince bilgi veriyor mu vermiyor mu? Bu açıklamadan daha büyük bir çarpıtma ve saptırma var mıdır?
    Lütfiye Hanım ı yinelemek istiyorum. Oğlu başkasının çocuğunun kafasını kırmış yüzü güzü kanlar içerisinde. Ana yüreğidir dayanamamış. Çocuğun elinden kaptığı gibi Lütfiye Hanım’ın kapısına getiriyor. Bakar mısın komşu; oğlun bizim oğlanı ne hala getirmiş. Lütfiye Hanım hiddetle ve şiddetle çıkışır. Çocuğun kafasını kırmış öldürmemiş ya. Gelmiş kapıma dayanıyorsun tabiî ki bin türlü hakaret ve küfrü sıralayarak.  Kadıncağız mağdur olduğu halde şirret kadınla şirret olmamak için dişini sıkarak evinin yolunu tutmuş.
    Hepsi rakamlarla sabit, istatistiklerle belgelerle ortada bunca mağduriyet varken siz hala hiç bir şey olmamış gibi size haksızlık yapılıyor gibi bir algı peşindesiniz. Şimdi soruyorum, ey vicdan ehli, insaf ehli, ahlak ehli, iman ehli insan insancık herkese soruyorum. Bakanın bu açıklaması ile Şirret Lütfiye’ nin söylemi arasında ne fark vardır?
    Eğer Sayın Bakan zerre kadar Milli Eğitimin meseleleri ile ilgili ise bu yapılanların bir KELLE AVCILIĞI olduğunu bilir. Yine zerre kadar bilgisayar kullanmasını biliyorsa açar görevinden alınan kurum Müdürlerini sendikasına göre tasnif eder ve sonra da rakamlarıyla kamuoyunu aydınlatır. Yok eğer başka kaynakların söyledikleriyle açıklama yapıyorsa o zaman da kendisini kandırıyorlar.  İşte esas gerçekleri karartanlar Bakan Bey’e bu aksak bilgileri verenlerdir.
    CHP yi, MHP,SD PARTİSİNİ, BBP sini bilgilendiren bizleriz. Elimizde belgelerimiz ve dokümanlarımız vardır. İsterseniz sizinle de paylaşmaya hazırız.
     Sayın Bakan siz işlerinizi sözde Müsteşarınıza o da İl Milli Eğitim Müdürlerine, onlar da İlçe Müdürlerine havale etmişler sanıyorsunuz. İşte yanıldığınız veya bildiğiniz halde kılıf uydurmaya çalıştığınız nokta budur. Size HODRİ MEYDAN; Gelin taşrada işlerin nasıl yürüdüğünü gözlerinizle görün. Çekin kenara İlçe Müdürlerinizi dokunulmazsınız deyin, yalnızca doğruyu söyleyin talimatını verin. İdarecileri siz mi değerlendirdiniz yoksa yandaş sendika mensupları mı, diye sorun. O zaman kamuoyunu kimler yanıltıyor, kimler yıpratma kampanyası başlatıyor kimler imha planlarını uyguluyor göreceksiniz.
 
Remzi ÖZMEN
Türk Eğitim-Sen İst.8.Nolu Şb.Bşk.
            
  Güncelleme Tarihi: 15 Eylül 2014, 00:00