BAKAN DİNÇER,YİNE OKUL MÜDÜRLERNİ HEDEF ALDI ...

BAKAN DİNÇER,YİNE OKUL MÜDÜRLERNİ HEDEF ALDI ...
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer imzasıyla gönderilen yazı, okulları karıştırdı. Okul müdürlerine para toplanması ile ilgili gönderilen yazıda, “Bilindiği gibi, resmi okullarımızın her türlü onarım, personel ve cari giderleri ilgili (a) Kanun hükümleri kapsamında merkezi bütçe ile il özel idareleri bütçelerinden ayrılan ödeneklerle karşılanmaktadır.
Diğer taraftan ilgi (b) Yönetmelik hükümleri kapsamında okullarımızda gerek eğitim-öğretim faaliyetleri, gerekse fiziki düzenlemelere ilişkin harcama yapılmak üzere velilerimizden gönüllü bağışlar kabul edilebilmektedir. Okullarımızda gönüllü bağışlar dışında herhangi bir adla ve zorla para talep edilemeyeceği ise ilgili (c) Genelge ile duyurulmuştur. Ancak, okul aile birliği yöneticilerinin değişik yöntemlerle ya da sınıf anneleri diye adlandırılan kişiler aracılığıyla velilerden her öğrenci için düzenli bağış,aidat v.b. adlar altında belirli bir miktarda para talep edildiği duyumlarıBakanlığımıza intikal etmektedir.
İlgi (c) Genelge ve (d) yazıda belirtildiği üzere ilgili (b) Yönetmelik hükümleri dışında velilerimizden herhangi bir ad altında aidat, bağış v.b. para talep edilmemesini ve emirlere aykırı hareket edenler hakkında gerekli işlemin yapılmasını rica ederim” denildi.
Bu yazı, canla başla görevini yapan okul müdürlerimizi isyan ettirmiştir. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in göreve geldiği günden bugüne kadar okul müdürlerimiz ile uğraştığı kamuoyu tarafından bilinmektedir. Okulların tüm yükünü sırtlayan okul müdürlerimizin ödüllendirilmesi gerekirken, bu tür yazı ya da genelgelerle çalışma şevkleri kırılmakta; müdürlerimiz, haklarında açılan soruşturmalarla büyük haksızlıklara maruz kalmaktadır.
Okullarda para toplanması konusunda bugüne kadar Ömer Dinçer, 3 bin 619 okul müdürü hakkında soruşturma açmıştır. Dönem dönem tehditlerini sürdüren Dinçer, son gönderdiği yazı ile yine müdürlerimiz üzerinde baskı kurmaya çalışmaktadır.
Öncelikleşunu belirtmek istiyoruz ki, bağışları okul müdürleri değil, Okul Aile Birlikleri toplamaktadır. Okul müdürlerinin Okul Aile Birlikleri üzerinde hiçbir yetkisi yoktur. Dolayısıyla Okul Aile Birlikleri tarafından alınan bağışlar nedeniyle okul müdürlerine soruşturma açılması mümkün değildir. Bu, yargı kararlarıyla da tescillenmiştir.
Öte yandan yazıda, okulların personel ve diğer giderlerinin merkezi ve il özel idareleri bütçelerinden karşılandığını ifade edilse de, bunun doğru olmadığınıbiliyoruz. Zira okulların elektrik, su, yakıt, telefon, güvenlik, kırtasiye, onarım, bakım, temizlik v.b. ihtiyaçları için ayrılan ödenek çok yetersizdir. Geçmişyıllarda karanlığa gömülen okullar olduğunu ne çabuk unuttunuz. Elektrik ve su faturası borcu tavan yapmış okullarımız olduğundan haberdar değil misiniz? Birçok okulda, bu soğukta, kaloriferlerin yanmadığını bilmiyor musunuz? Doğalgaz alamayan, titreyerek ders yapan öğrencilerimizi ve öğretmenlerimiz olduğunu duymadınız mı? Sıcak makam odalarında oturarak, sorunlar tespit edilemez. Ne zaman ki alana inersiniz, yerinde gözlem yaparsınız, o zaman olayın vahametini kavrayabilirsiniz. Ancak, ne yazık ki Dinçer, yazdığı bu yazıyla, eğitimle, eğitimin sorunlarıyla, okul müdürlerinin içinde bulunduğu durumla uzaktan yakından ilgisi olmadığını ortaya koymuştur.
Okullara uzun süredir personel alımı da yapılmamaktadır. Dolayısıyla okullarda temizlik personeli ihtiyacı had safhadadır. Bazı okullar temizlik personeli olmadığıiçin hijyenik olmayan koşullara sahiptir. Bazı okullarda ise temizlik, velilerin katkıları ile yaptırılmaktadır. Bakan bundan da mı haberdar değildir?
Okullara alternatif sunmayan, okulları kaderiyle baş başa bırakan Milli Eğitim Bakanlığı’nın büyük bir pişkinlikle okul müdürlerine tehdit etmesi kabul edilebilir değildir. Mühür parasını dahi ‘mahalli imkânlarla karşılayın’ diyen Bakanlığın bu yazısı, gerçekleri inkâr değil de nedir?
Bakan Dinçer’in okul müdürlerini tehdit etmek yerine, onlara bu giderlerin nasıl karşılanacağına dair çözüm önerileri sunması gerekmektedir. Hatırlanacağı üzere Türk Eğitim-Sen olarak, okulların tüm ihtiyaçlarının Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden her öğrenci için 100 TL ödenek ayrılmasıyla giderilebileceğini belirtmiştik. Ancak, Bakanlık bu önerimizi dikkate almak yerine, okulları çaresizliğe mahkûm etmeyi tercih etmişti. Gelinen noktada, okulların içinde bulunduğu açmaz gün gibi ortadadır. Okullarda toplanan paralar nedeniyle eğitimci ve idareciler ile veliler karşı karşıya gelmektedir. Okul müdürleri bazen öyle konuma getirilmektedir ki, adeta hırsız damgası yemektedir. Bunun müsebbibi ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın ta kendisidir.
Şayet okul müdürlerimiz hakkında soruşturmalar yeniden açılırsa, Türk Eğitim-Sen olarak onların dün olduğu gibi, bugün ve yarın da yanlarında olacağız. Okul müdürlerimize her türlü hukuki desteği sağlayacağız. Bakan Dinçer de korkutarak, sindirerek bir şey elde edilemeyeceğini bilmelidir. Sayın Dinçer: Okullarımıza ne zaman sözde değil, gerçek anlamda kaynak aktarırsanız, bu sorunu o zaman çözersiniz.
TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL MERKEZİ
Güncelleme Tarihi: 21 Aralık 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER