DERSHANELERE MECBUR MUYUZ ?

‘İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası' münasebetiyle sendika genel merkezi toplantı sonunda açıklama yapan Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkan Gürkan Avcı, Türkiye'nin eğitim meselesi terör ve işsizlik sorunundan da önce gelir. Eğitim reformlarındaki paradigmamızı başarı veya başarısızlıktan iyi veya kötü eksenine taşıyarak şekillendirmeye ihtiyacımız vardır, dedi.

DERSHANELERE MECBUR MUYUZ ?

Türk eğitim sisteminde bir yüzyıldır hep değiştirme yapıldığını; son birkaç yıldır geliştirme yönünde önemli adımlar atılmaya başlandığını söyleyen Gürkan Avcı, “Fakat çok mühim bir husus var ki o da; siz ne kadar değiştirme ve geliştirme yaparsanız yapın öğretmeni geliştiremezseniz başarılı olamazsınız. Eğitim reformlarında arz/talep dengesini gözetmezseniz yine başarılı olamazsınız. Öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına kör bakan, onların kavrayış ve desteğinden uzak hiçbir reform istenilen verim ve geri dönüte ulaşamayacaktır” dedi.

Türkiye'de siyasilerin kötü alışkanlıklarından birisinin de çözemedikleri ülke sorunlarını eğitime havale etmek olduğunu söyleyen Avcı, “Bu yüzdendir ki baskıcı, yasakçı ve çarpık eğitim sisteminin ördüğü duvarlara çarpa çarpa tükenen öğretmenler vardır. Bu yüzdendir ki teoremler, kronolojiler, gramerlerle dolu bir fanusun içinde yaşamaya zorlanan öğrenciler vardır. Bu yüzdendir ki kendisinden özür dileyeceği bir nesli yetiştiren anne babalar vardır” diye konuştu.

Başta demokrat vizyona sahip eğitimciler olmak üzere tüm eğitim bileşenlerinin eğitimle ilgili karar ve hüküm verme hüviyetini, tercüme odalarından çıkmayan öykünmeci akademisyenlerin ve haddini bilmeyen siyasilerin tekelinden alması gerektiğini söyleyen Avcı, “Çocuk ve gençlerimizi, hayatı hiç yaşamadan hedeflerine ulaşmaya ikna eden gayri insani ve antidemokratik eğitim sisteminin hışmından kurtarmalıyız. Topluma önder olma iradesi ve cesareti ile ülkenin içinde bulunduğu zamana katkı sunması gereken öğretmenlerin, mevcut eğitim sisteminin uygulayıcıları olarak ellerini taşın daha da altına koyması gerekiyor” dedi.

Okulların aktif vatandaş yetiştirmesi gerektiğini kaydeden Avcı, “Eğitimi asli rotasına yönlendirme iradesini cesurane bir şekilde gösteren Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in ideolojilerin ikna odasına dönüştürdüğü okullardaki demokrasi ve bilim dışı tüm uygulamaları reforme etmesi, tüm öğrenci ve eğitim çalışanları için kıyafet serbestîsine geçmesi, istidraci eğitim politikalarının terkine yönelik adımlar atmasını bekliyoruz. Öğretmenler, geleceğin kurucu rolünü ancak bu irade ile şekillenmiş eğitim sistemi üzerinden ifa edebilirler. Egemen, otoriter ve piyasacı eğitim anlayışı yerine eşitlikçi, özgürlükçü, nitelikli, halkçı ve kimseyi dışlamayan, demokratik bir eğitim politikasına ihtiyaç vardır” dedi.

Okulların toplum yararına merkezler haline gelmesi gerektiğini kaydeden Avcı, “Okullar sivil toplum ile daha yakın işbirliği ve ortaklık kurmalıdır. Okullar genç ve yaşlı bütün vatandaşların, nitelikleri ve değerlerinin geliştirilmesine katkı sunmalıdır. Okullar demokratik eğitimle yeni düşünme tarzı ve uygulamalara katalizörlük yapabilmelidir. Okullar ve öğretmenler geleneksel öğrenci katılımıyla sınırlı geleneksel öğretim anlayışlarının ötesine geçmelidir. Demokratik öğrenim ve yaşam tarzı için yeni bir gündem oluşturulmalıdır. Öğrenciler, gençler ile yetişkinlerin toplumdaki hak ve sorumluluklarını üstlenerek ve kullanarak demokratik yaşama etkin biçimde katılma konusunda daha donanımlı hale gelmesini amaçlayan bir dizi uygulama ve etkinlik planlamalıdır” dedi.


Güncelleme Tarihi: 12 Aralık 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER