HİZAYA GELDİKLERİNİN BİLİNMESİ KIZDIRMIŞ !

HİZAYA GELDİKLERİNİN BİLİNMESİ KIZDIRMIŞ !

Kamu çalışanlarının ve toplumun en büyük sorunlarından biri olan başörtüsü yasağı halen kaldırılmamış, eşitsizlik devam etmektedir. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen, yıllardır başörtüsünün kamuda serbest olmasını talep etmiş, bu talebini toplu görüşme masasından toplu sözleşme masasına taşımış, her platformda da dile getirmiştir.

Şimdiye kadar bu yönde bir talep dile getirmeyen sözde konfederasyonlar, Memur-Sen’in bu çalışmasının gölgesinde kalmamak adına yeni yeni bu yönde açıklamalar yapmaya başlamıştır. Ancak, Memur-Sen olarak bizim, onların bu taklitlerini dile getirmemizin ve insanların dikkatine sunmamızın sözde konfederasyonu kızdırdığı, yaptıkları açıklamadan anlaşılmaktadır.

Son günlere kadar, başörtüsü yasağını ağzına bile almayanların, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen’in başörtüsü yasağının kaldırılması için giriştikleri mücadeleyi anlamalarını beklemiyoruz. Sözde konfederasyon, ne yetkili olduğu dönemde ne de yetkisini kaybettikten sonra toplu görüşme masasında da, toplu sözleşme masasında da başörtüsü yasağının kaldırılmasına yönelik bir tek cümle kurmamıştır. Öğretmenlerin başörtülü olarak derslere alınmamasını protesto edip eylem yaptığımız günlerde, hiç bir eyleme katılıp destek vermedikleri gibi, bizi, derslere girmeyerek öğrencileri (bugün el ele, kol kola eylem yaptıkları) ‘solcu ve komünist’ öğretmenlere bırakmakla suçlamalarını unutmuş değiliz.

Bir gazetede yayınlanan, ‘Başörtüsü serbest kalacak’ başlığı ise, bildiğimizin paylaşımı değil, talebimizin dile getirilmesidir. ‘Hak verilmez, alınır’ felsefesini hayatı boyunca uygulayamamış, bir hak elde edememiş sendika ve konfederasyonların buradan başka anlamlar çıkarmalarını da normal karşılıyoruz. Kamuda, üniversitelerde ve TBMM’de uygulanan başörtüsü yasağının kaldırılması, Memur-Sen’in ve Eğitim-Bir-Sen’in yıllardır yürüttüğü bir mücadeledir. Bir kaç ay önce gerçekleşmiş bir ziyarete, yılların mücadelesini yüklemek haksızlıktır.

Kendimize olan güvenimiz, geçmişte yürüttüğümüz haklı mücadelemizden gelirken, bizim çabamızdaki halis niyeti anlamak yerine, önyargılarını gerçeğin yerine koyarak çamur atma ve karalama yöntemleri deşifre olmuştur.

Memur-Sen, hazırladığı anayasa raporlarından Uluslararası Demokrasi Kongresi’ne, Uluslararası Anayasa Kongresi’ne kadar her etkinliğinde konuyu gündeme taşımış, başörtüsü yasağının bir cinsiyet ayrımı olduğunu dile getirmiş ve bu yasağın en kısa sürede kaldırılmasını istemiştir. Üniversitelerde yıllardır süren başörtüsü yasağının yasal dayanağının olmadığını sürekli dile getiren Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen, iklimsel iyileşmenin de çözüm olmadığını belirterek, özgürlüklerin yasalarla güvence altına alınmasını talep etmiştir.

Başarı, her zaman taklit edilebilir. Biz, bunu anlayışla karşılarız. Memur-Sen’in başarılı çalışmalarını, faaliyetlerini sözde konfederasyon dâhil diğer sendika ve konfederasyonlar da taklit edebilir. Millet yararına, kamu çalışanları yararına atılacak bir adımda taklit edilmemiz, taleplerimizin başkaları tarafından da dile getirilmesi bizi rahatsız etmez. Ancak, taklit ettikleri anlaşılınca, niye bu kadar rahatsız oldular, bunu anlayabilmiş değiliz.

Hırsızın biri, gece yarısı dükkânın demir parmaklıklarını keçeye sarılı testereyle kesiyormuş. O sırada yoldan geçen birisi, ‘hayırdır, ne yapıyorsun’ demiş. Hırsız ise, ‘keman çalıyorum’ cevabını vermiş. Vatandaş sormuş, ‘iyi de bu kemanın hiç sesi çıkmıyor.’

Hırsız cevaplamış: Bunun sesi yarın çıkacak.

Yapılan taklitler de elbet gün yüzüne çıkar. O zaman, çıkan sesten niye rahatsız oluyorsunuz?

Güncelleme Tarihi: 11 Aralık 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER