Karakteri Cesaret Olanın Tarihi Zaferle Doludur

30 Ağustos Zafer Bayramı, milletimizin yüzlerce yıl süren vatan, istiklal ve istikbal mücadelesinin, 1922’de Dumlupınar’da zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz’la değişmez bir gerçeklik olarak tarihe kazınmış, bir bilinç olarak da milletimizin benliğine işlenmiştir.

Karakteri Cesaret Olanın Tarihi Zaferle Doludur

Gazi Mustafa Kemal önderliğinde, ordu-millet kenetlenmesiyle kazanılan 30 Ağustos Zaferi de, bu süreçteki tarihî dönemeçlerden birini ifade etmektedir.

İstiklal Savaşı’nın en önemli aşamasını oluşturan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde, milletimiz ve ordumuz, adeta imkânsızı başararak, başka milletlere de örnek olacak bir zafere imza atmıştır.

30 Ağustos Zaferi, milletimizin bağımsızlık inancının ve vatan sevgisinin önünde hiçbir gücün duramayacağını tüm dünyaya bir kez daha kanıtlamıştır.

Ağustos, tarih boyunca milletimiz için hep zaferler ayı olmuştur. Malazgirt, Mohaç, Çaldıran, Mercidabık gibi büyük zaferlerin yanı sıra Cumhuriyet’e giden çok önemli bir aşama olan ve Anadolu’nun vatan olarak milletimiz adına tescilinin yapıldığı ‘Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ zaferi de bu ayda gerçekleşmiştir.

Bir Ağustos günü başlayıp neredeyse bin yıl sürdükten sonra yine bir ağustos günü hitama eren savaşlar ve zaferlerde bu ay adeta bin yıl uzayarak bir tarih olmuştur.

Milletimiz, inancı, birliği, bütünlüğü ile anlamlı hâle getirdiği varlığının tarihî temellerini zaferlerle inşa etmiştir. Hiç şüphe yok ki, Mehmet Akif’in Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez dizesinde ifade ettiği gibi, bütün tarihî zaferlerde en büyük gücümüz, silahımızdan önce birliğimiz, beraberliğimiz, imanımız olmuştur.

Zafer, yorulmak bilmez bir azimle inancı uğruna canını, kanını feda eden bir milletin tarih tarafından ödüllendirilmesidir.

Zaferlerimiz tarihe ve insanlığa değer katmış, değer kazandırmıştır. Hakkı, hakikati, barışı üstün tutan milletimizin zaferleri, mazlumlara ilham ve umut, insanlığa medeniyet müjdesi ve imkânı olmuştur.

Zaferlerimiz, bütün bir insanlığa felah ve huzur getirecek mahiyette ilmi atılım ve teknolojik hamlelerle güçlendirilip kalıcı hâle getirilmelidir. Cephede zaferler kazanmak kadar, o zaferleri ilimle, sanatla, felsefeyle hak edilmiş medeniyet değerine dönüştürerek korumak, sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik alandaki kurumsallaşmış başarılarla sürdürülebilir kılmak daha önemlidir.

Bu amaç, kuşkusuz millî değer ve tarih şuuruna sahip, özgür, cesur, düşünen, ekip çalışmasıyla yeni arayışlara yönelebilen, ufuk sahibi, medeni ve insani değerleri bünyesinde mezcetmiş insan yetiştirmeyi amaçlayan eğitim sistemi ile mümkündür.

Bugün de emperyalizmin doğrudan veya taşeron örgütlerinin vekâletiyle yaptığı saldırılar, 15 Temmuz’da olduğu gibi, kenetlenmiş milletimizin çelikleşen iradesi karşısında darmadağın olmuştur, olmaya da devam edecektir.

Bu inançla yeniden inşa ve ihya için kültür ve medeniyetimizin Malazgirt’te mührünü vurduğu vatan toprağı, Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde vazgeçilmez değer olarak tescillenmiş, aynı inançla kazanılan Çanakkale ruhu, 15 Temmuz direnişiyle yeni bir dirilişin meşalesini yakmıştır. Bu meşale, bütün kalpleri, şühedanın ölümsüz ruhuyla tutuşturmalı, zihnimizi, yolumuzu ilimle, bilgiyle aydınlatmalıdır.

Varoluş aşkını ve iradesini kanıyla, canıyla kanıtlamış milletimiz, varoluş idealini de ilimle, bilimle, erdemle, yeni keşif ve icatlarla sürdürecektir.

Eğitim-Bir-Sen olarak, nesiller boyu bedelini tertemiz canları ve kanlarıyla ödeyerek Anadolu’yu vatan kılan şehitlerimizden bize binbir fedakârlıkla tevarüs eden bu toprakları, yine onlardan aldığımız ilham ve cesaretle tarihimize, medeniyet ve insaniyet değerlerinin yaşandığı bir coğrafya yapma yolunda azim ve heyecanla çalışmaya devam edeceğiz.

Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor, bize bu zaferi armağan eden şehitlerimizi rahmetle yâd ediyoruz.

Güncelleme Tarihi: 29 Ağustos 2019, 17:39
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER