KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar

Kara Düzene Karşı, Barış, Eşitlik, ve Özgürlük İçin Meydanlara Çıkan Kadınlar, Merhaba!

KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar
Bugün 8 Mart 2011, Kutlu olsun tüm emekçi kadınlara,

Tam 154 yıl önce “daha iyi çalışma ve yaşama koşulları”  istemiyle  direnişe geçen ve 129 Newyorklu dokuma işçisinin yaşamını yitirdiği direnişin anısına, sosyalist Clara Zetkin’in önerisiyle 1910 yılından beri  emekçi kadınların dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanıyor.

Kadınlar; çalışma yaşamına katılabilmek, eğitim hakkını elde etmek,  siyaset yapabilmek ve insanca yaşam sürdürebilmek için  verdikleri mücadeleler sonucunda pek çok kazanım elde ettiler. Tüm dünyada emekçilerin haklarına yönelen saldırı dalgası, kadınların haklarını da birer birer ellerinden alıyor. Ülkemizde ise dünyadaki hemcinslerinden her bakımdan geri durumda olan kadınların, zaten sınırlı olan haklarına yenilerini ekleyebilmek bir yana, var olanlarını da kaybettiği bir dönemdeyiz.

AKP hükümeti bugüne kadar iktidarını güçlendirmek için en çok kadınlar üzerinden ve en çok kadınlara yalan söyledi. Yapılan tüm araştırmalar ortada iken AKP yalan söylemeye devam ediyor ve “kadınlarla ilgili ne büyük adımlar atıldığı” propagandası yapıyor.

Çıkarılan sosyal güven(siz)lik yasasıyla, dün, sağlık, emeklilik ve her türlü sosyal haklarımız gasp edildi. Bugün de "torba yasa" denilen saldırı  yasasıyla  en başta iş güvencemiz ve 8 saatlik iş günü hakkı ortadan kaldırılıyor. Esnek ve kuralsız çalışma ile daha fazla kadın ve çocuk emeği sömürüsü dayatılıyor. Yapılan saldırıları gizlemek ve bizi ikna etmek için  doğum sonrası izinlerin arttırıldığı sürekli yazılıp çiziliyor. Artan sadece  ücretsiz izin. Yani para istemediğin sürece evinde oturabilirsin, ne yiyip ne içtiğin, yeni doğmuş bebeğe nasıl bakacağın senin sorunun.

Ülkemizde kadının işgücüne katılım oranı %26'ya gerilemiş durumda. Çalışabilir durumdaki kadınların ise yüzde %50'si evde. Okumayan ve kayıtlı çalışmayan 18 yaşından büyük kadınların sağlık sigortasından yararlanma hakkı kaldırıldı. Biz biliyoruz ki sosyal güvenliğin ve iş güvencesinin ortadan kaldırıldığı bir çalışma hayatında kadınlar daha fazla işsiz ve güvencesiz kalacak. İşte büyük adımlardan birisi!

Kadın cinayetleri küçük çaplı bir savaşın bilançosuna yaklaşan bir seyirde ilerliyor. Ancak, bu ilan edilmemiş bir savaş ve kadınların ölüleri sayılmıyor. Bir sessiz katliam olarak sürüyor. Her gün en az üç kadın "töre", "namus" ya da "tahrik etti" gerekçesiyle öldürülüyor. 20 Ekim 2010da sendikamız BES üyesi ve Ankara Adliyesi  işyeri temsilcimiz Necla Yıldız  kızının eski erkek arkadaşı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Hala davası başlamadı. Her gün 5 kadın şiddete maruz kalıyor, öldürülüyor. Sadece 2010 yılında öldürülen kadın sayısı 300'ü aştı.

Kadınları eve kapatılması gereken birer cinsel nesne gibi gören, şiddete uğrayan, tehdit altındaki kadınlar için barınma evleri, iş, sosyal güvence, bağımsız konut edinme gibi olanaklar sağlamayan, hiç bir koruyucu  tedbir almayan siyasi iktidar sadece cinayetlerin artmasında büyük adımlar atmıştır.

Cinsiyete dayalı ayrımcı politikalar ise her gün yeni bir şekliyle ya tartışmaya açılıyor ya da uygulanmaya başlıyor. Evlenme yaşının 14'e indirilmesi ya da kız ve erkek çocukların ayrı okullarda okutulması, okullarda haremlik selamlık uygulamaları gibi tartışmaları hatırlayalım.

Temel bir hak olmaktan çıkıp sadece parayla alınıp satılır hale getirilen eğitimin kapıları en çok  kız çocuklarına kapatılıyor. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün 2009 yılı raporuna göre her 5 kadından 1'i okuma yazma bilmiyor. Çocuk gelin oranlarının %35'e çıkması mıdır büyük adım?

Anaların gözyaşlarını dindireceğiz diyorlar, ama savaş politikalarında, inkar ve asimilasyonda ısrar ediyorlar. Anadilinde eğitim isteyen kadınlara çocuklara acımasızca şiddet uygulanıyor. Binlerce çocuk TMK mağduru. Kürt seçilmiş siyasetçiler tutuklanıyor. Kürt anaları çocuklarının eşlerinin kemiklerini toplu mezarlarda arıyor, Türk, Türt, Laz, Çerkez her milliyetten kadınlar oğullarının, kızlarının akıbetini bilmiyor, dirisini ya da ölüsünü arıyor yıllardır.  

 

Bizler, Emekçi kadınlar olarak;  iş, ekmek, barış, eşitlik ve özgürlük talepleriyle  bir kez daha 8 Mart'ta  alanlardayız. Bizi ucuz ve güvencesiz çalışmaya mahkum eden, ücretsiz ev köleliğine zorlayan, yardım adı atında dilenmeye iten, şiddet ve cinayetleri körükleyen uygulamalarıyla sesimizi boğmaya çalışan, çalışma hayatından, siyasetten, eğitimden  yani yaşamdan dışlayarak köleleştirmeye çalışan savaş tacirlerine, korku ve yalan imparatorluğuna karşı  mücadeleyi yükseltmekten başka yol yoktur. Mücadele, ama birleşerek, ama daha kalabalık, daha kitlesel ve daha güçlü, çelikten bir yumruk gibi birleşmiş olarak…..

 Biz Emekçi Kadınlar,

 İş güvencesi  ve sendikalaşma hakları için mücadele eden kadın işçiler ve kamu emekçileri;  

Her gün evin içinde saçını süpürge edip, alınterini kaynatan ev emekçisi kadınlar,

Doğanın ve tarihin yok edilmesine karşı çıkan köylü kadınlar;

 Evinin başına yıkılmasına direnen kentli kadınlar; 

Eğitim ve sağlık hakkından dışlanan yoksul ve güvencesiz kadınlar;

Tacize, tecavüze, şiddete karşı sesini yükselten kadınlar; 

Gelecek kaygısı duyan liseli ve üniversiteli genç kadınlar;

Barış ve kardeşlik isteyen başta Kürt kadınları olmak üzere tüm milliyetlerden kadınlarla taleplerimizi hep beraber haykıralım.

Sevgili kadınlar,

 Hiçbir hak bize kendiliğinden verilmedi. 1857'de de, öncesinde ve sonrasında da. Bundan sonra da kazandıklarımızı vermemek, yenilerini elde etmek için sendikalarda, kitle örgütlerinde, partilerde, meslek örgütlerinde, semtlerde, derneklerde örgütlenelim. 

Güzel günler, aydınlık Türkiye İşçi Sınıfı ve kadın emekçilerin, tüm ezilenlerin omuzlarında yükselecektir.  Bunun için yaklaşan genel seçimlerde emek, demokrasi ve barış güçlerinin birlikte hareket etmesi tarihsel bir öneme sahiptir. Umudumuzu büyütmek, barış ve kardeşlik için, insanca çalışmak ve insanca yaşamak için güçlerimizi birleştirelim. 

Bu inanç ve duygularla hepinizi Konfederasyonum adına selamlıyorum.

                                                    Döndü TAKA ÇINAR

                                                                  KESK Genel Başkanı 




Güncelleme Tarihi: 08 Mart 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER