Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk enflasyon rakamlarıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Koncuk açıklamasında memurların zararlarının telefi edilmesini isteyerek şunları dile getirdi:
Yılın ilk ayına ilişkin TÜFE rakamları açıklandı. Buna göre Türkiye’de mal ve hizmet fiyatları Ocak ayında 2015 yılının Aralık ayına göre ortalama %1,8 daha zamlandı. Orta Vadeli Mali Plan çerçevesinde bu yıl enflasyonun toplamda %6,5 olacağı tahmin edilmişti. Ocak enflasyonunun %1,8 olarak gerçekleşmesiyle birlikte daha yılın ilk ayında hedef olan % 6,5 enflasyonun %28’ine ulaşıldığı görüldü. Böylece yıllık enflasyon hedefinin tutmayacağı, bu yıl tüm tüketim harcamalarında tahmin edilenin oldukça üzerinde bir zam yaşanacağı da kesinleşmiş oldu. Hatırlanacağı gibi Orta Vadeli Mali Plan, geçtiğimiz yıl Ekim ayında kabul edilerek Resmi Gazetede yayınlanmıştı. Dolayısıyla ekonomik programın 2 ay öteyi dahi doğru olarak tahmin edemediği görülmüş oldu.
Toplu sözleşme görüşmelerinde ise memur ve emeklilerimizin maaşlarına hazırlanan bu mali plan çerçevesinde artış yapılması öngörülmüştü. Önümüzdeki dönemde mali planda yer alan makroekonomik tahminlerin yeniden gözden geçirilerek revize edilmesi söz konusu olacaktır. Bunun yanında bu plana bağlı olarak hazırlanan 2016 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi de henüz TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye dahi başlanmamıştır. 2015 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmeleri de yılın ilk ayında hedefinden sapma gösteren bu mali plan ve henüz onaylanmayan 2016 bütçesi çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. 2015 Ekim ayından bakıp önündeki Ocak ayını dahi doğru tahmin edemeyen bir plana bağlı olarak, 2017 yılına ilişkin karar vermek, sayıları 5 milyonu bulan memur ve emeklilerimizin kaderini kahve fallarına bırakmaktan öteye gitmemektedir. 2016 yılı için memurlara verilen zammın içerisinde 2015 yılı enflasyon farkının değiştirilmesinden kaynaklı olarak yaşanan %1,8’lik fark olduğu da hesaba katıldığında, hem bu yıl için öngörülen %6+5, hem de 2017 yılı için planlanan %3+4’lük maaş artışlarının enflasyona yenik düşeceği su götürmez bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Bu dönemde alınacak enflasyon farkı da maaşların gerçek anlamda artmayacağı yalnızca enflasyon artışına paralel olarak yükseleceği anlamına gelmektedir. Dolayısıyla memur ve emeklilerimizin maaşlarındaki gerçek artış 2016 ve 2017 yıllarında sıfır olacaktır. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan kayıplar da göz önünde bulundurulduğunda, 2012 yılından beri yapılmakta olan toplu sözleşme görüşmelerinin memur ve emekli maaşlarına olumlu hiçbir yansımasının olmadığı aşikârdır. Bundan önce de defalarca görülmüştür ki, ekonomik planlar tutmayınca, revize edilmekte ve birçok kuruma ek kaynak sağlanmaktadır. Mademki yılın ortası bile gelmeden bütün ekonomik planlar değiştirilebilmektedir, öyle ise memur ve emeklilere ilişkin maaş artış planları da değiştirilmelidir. Henüz 2016 yılı bütçesi de Meclis’te onaylanmamışken en azından geçtiğimiz toplu sözleşmede değiştirilen enflasyon farkı hesabından kaynaklı %1,8 oranındaki zararın telafi edilerek, önümüzdeki dönemde yaşanacak yüksek enflasyona karşı memur ve emeklilerimizi koruyacak yeni tedbirlerin alınması sağlanmalıdır.
Yılın ilk ayına ilişkin TÜFE rakamları açıklandı. Buna göre Türkiye’de mal ve hizmet fiyatları Ocak ayında 2015 yılının Aralık ayına göre ortalama %1,8 daha zamlandı. Orta Vadeli Mali Plan çerçevesinde bu yıl enflasyonun toplamda %6,5 olacağı tahmin edilmişti. Ocak enflasyonunun %1,8 olarak gerçekleşmesiyle birlikte daha yılın ilk ayında hedef olan % 6,5 enflasyonun %28’ine ulaşıldığı görüldü. Böylece yıllık enflasyon hedefinin tutmayacağı, bu yıl tüm tüketim harcamalarında tahmin edilenin oldukça üzerinde bir zam yaşanacağı da kesinleşmiş oldu. Hatırlanacağı gibi Orta Vadeli Mali Plan, geçtiğimiz yıl Ekim ayında kabul edilerek Resmi Gazetede yayınlanmıştı. Dolayısıyla ekonomik programın 2 ay öteyi dahi doğru olarak tahmin edemediği görülmüş oldu.
Toplu sözleşme görüşmelerinde ise memur ve emeklilerimizin maaşlarına hazırlanan bu mali plan çerçevesinde artış yapılması öngörülmüştü. Önümüzdeki dönemde mali planda yer alan makroekonomik tahminlerin yeniden gözden geçirilerek revize edilmesi söz konusu olacaktır. Bunun yanında bu plana bağlı olarak hazırlanan 2016 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi de henüz TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye dahi başlanmamıştır. 2015 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmeleri de yılın ilk ayında hedefinden sapma gösteren bu mali plan ve henüz onaylanmayan 2016 bütçesi çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. 2015 Ekim ayından bakıp önündeki Ocak ayını dahi doğru tahmin edemeyen bir plana bağlı olarak, 2017 yılına ilişkin karar vermek, sayıları 5 milyonu bulan memur ve emeklilerimizin kaderini kahve fallarına bırakmaktan öteye gitmemektedir. 2016 yılı için memurlara verilen zammın içerisinde 2015 yılı enflasyon farkının değiştirilmesinden kaynaklı olarak yaşanan %1,8’lik fark olduğu da hesaba katıldığında, hem bu yıl için öngörülen %6+5, hem de 2017 yılı için planlanan %3+4’lük maaş artışlarının enflasyona yenik düşeceği su götürmez bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Bu dönemde alınacak enflasyon farkı da maaşların gerçek anlamda artmayacağı yalnızca enflasyon artışına paralel olarak yükseleceği anlamına gelmektedir. Dolayısıyla memur ve emeklilerimizin maaşlarındaki gerçek artış 2016 ve 2017 yıllarında sıfır olacaktır. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan kayıplar da göz önünde bulundurulduğunda, 2012 yılından beri yapılmakta olan toplu sözleşme görüşmelerinin memur ve emekli maaşlarına olumlu hiçbir yansımasının olmadığı aşikârdır. Bundan önce de defalarca görülmüştür ki, ekonomik planlar tutmayınca, revize edilmekte ve birçok kuruma ek kaynak sağlanmaktadır. Mademki yılın ortası bile gelmeden bütün ekonomik planlar değiştirilebilmektedir, öyle ise memur ve emeklilere ilişkin maaş artış planları da değiştirilmelidir. Henüz 2016 yılı bütçesi de Meclis’te onaylanmamışken en azından geçtiğimiz toplu sözleşmede değiştirilen enflasyon farkı hesabından kaynaklı %1,8 oranındaki zararın telafi edilerek, önümüzdeki dönemde yaşanacak yüksek enflasyona karşı memur ve emeklilerimizi koruyacak yeni tedbirlerin alınması sağlanmalıdır.
