ŞİDDET,OKULLARDA ZORUNLU DERS OLARAK OKUTULABİLİR !

ŞİDDET,OKULLARDA ZORUNLU DERS OLARAK OKUTULABİLİR !
Türkiye’de çocuklara ve kadınlara başta olmak üzere hayvanlara varıncaya dek uygulanan şiddetin boyutunun her geçen gün arttığını söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel BaşkanıGürkan Avcı, “Halkımızın "aile içi şiddet, çocuğa ve kadına yönelikşiddet” konularında daha okul sıralarından itibaren eğitilmesine ve bilinçlendirilmesine büyük ihtiyaç vardır” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, öğrenci ve velileri kapsayan aile danışmanlığı sistemi geliştirerek, kısa ve etkili planlamalarla biran önce programlanmış alternatif çözümler geliştirmesi gerektiğini belirten DES Genel Başkanı Gürkan Avcı şunlarısöyledi;

Şiddet maalesef toplumsal bir sarmal haline gelmiş durumdadır. Her gün gazetelerde, televizyonda çocuk ve kadın cinayetini görür hale geldik ve bu tür dramatik olaylar toplumsal hafızamızda yankılanmaya devam ediyor. Terör, öldürme, şiddet ve vahşet olayları giderek normalleşiyor. Sudan sebeplerle kavga ve cinayetler yaşanıyor. Okullarımızda bıçaklama ve kavga olayları eksik olmuyor. Son yıllarda çocukları ve kadınları koruyan birçok yasa yürürlüğe girdi. Polisiye tedbirlerle, yasa ve cezai müeyyidelerle sonuç alınamadığı ortada.

Öte yandan bir şiddet türü olarak dayak, bizim sosyal hayatımızın bütün boyutlarında maalesef halen var. Şiddet görerek veya şiddete sık sık tanık olarak büyüyen insan, şiddet uygular. Toplumun kültüründe şiddet normalleşmişse toplumsal eğitimin yanı sıra uzun vadeli ve ciddi hukuki ve kurumsal düzenlemeler yapmak gerekir. Şiddet, çocuğa şiddeti öğretmesi yanında, toplumda şiddetin kanıksanması ve yerleşmesi tehlikesi de yaratıyor. Böylece şiddet, toplumun hayal kırıklıklarıyla, sinirle, stresle ve depresyonla başa çıkabileceği daha ılımlı yollarıöğrenmesini engelliyor.

Bu nedenle bir bakıma problemin kaynağı toplum ise, toplumun kültüründe şiddet olayı normalleşmiş ise ve şiddet toplumun tüm sosyoekonomik kesimlerinde patolojikleşmesi söz konusu ise, yapılacak tek şey vardır, o da uzun vadeli ve ciddi hukuki ve kurumsal düzenlemeler yapmak ve topyekûn bir eğitim faaliyetiyle şiddet olayını ortadan kaldırmak. Sayın Başbakan ve muhalefet partilerinin liderleri başta olmak üzere toplumunun kanaat önderleri olan sanatçılar ve bilim adamları ve toplumsal teveccüh gören şahsiyetler maharetiyle bu konuda topluma bir zihniyet dönüşümü pompalanması gerekiyor.

Bunun da yolu dört başı mağrur bir eğitimden, kültürel değerlerimizi doğru anlamak ve anlatmaktan, insan merkezli bir eğitim anlayışını hem müfredatlara hem de hayatın içine koymaktan geçer. Çünkü vatandaşlarımız arasında kötü muamele, aşağılanma, yasaklama, yoksun bırakma, alaya alma ve küçük düşürme davranışları oldukça yaygın duruma gelmiştir. Kadın ve çocuklarımız hemen her gün şiddete ya karışmakta, ya da tanıklık etmektedir. Bu nedenle şiddet ile mücadele konusunda en büyük görev ve sorumluluk yine Milli Eğitim Bakanlığı’na düşmektedir. Bu doğrultuda okullarımızda zorunlu ders dahi okutulabilir
Güncelleme Tarihi: 09 Aralık 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER