TAVŞANA KAÇ, TAZIYA TUT

TAVŞANA KAÇ, TAZIYA TUT

Önümüzde, eğitim kurumlarına kayıt dönemi başlayacak. Şimdiden Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin dizeceği inciler merak konusu. Çürük yumurta gibi kötü kokan ‘kayıt parası’ alan okul müdürünü xxxxx nolu telefonuma bildirin, icabına bakarım!

Yani yıllarını eğitime vermiş, ömrünü insan yetiştirmeye adamış bir okul yöneticisini kullanılmış bir kâğıt parçası gibi toplum önünde buruşturur çöpe atarım. Yani tribünlere oynama pahasına eğitimcileri kamuoyunda ‘madara’ ederim. MEB, Geçen yıl Türkiye genelinde, belgeleri mevcut olduğu halde, okuluna finans sağlamış çok sayıda okul müdürünü cezalandırıldı.

Öğrenci velileri ve vatandaşlarımız uyanık olmalı ve sorgulayıcı düşünmeli. Eğitim anayasal bir hak ve parasızdır. Diğer taraftan yasalara göre 12 yıllık eğitim zorunludur. Hal böyleyse okullar kayıt döneminde neden para toplar? Eğitim-öğretimin devam ettiği dönemde neden ‘okul aidatı’ toplarlar? Cevap çok net;  Yazılı ve görsel medyada para toplamayın diyen yetkililerin beceriksizliği.

Yani iş bilmez bürokratlar vatandaşlarımızın gözlerini boyarlar ‘para toplamayın’ diye ancak eğitim kurumlarının finansal ve insan kaynakları konusundaki ihtiyaçlarını bildikleri halde umursamazlar. Vatandaşa, siyasilerin oy kaygısı ve şirin görünme arzusu sonucu bir şey yapamazlar da okul müdürleri devlet memuru olduğu için ‘vurun abalıya’ derler. Ama yemezler artık, vatandaş neyin ne olduğunu iyi biliyor.

AK PARTİ hükümetlerindeki Milli Eğitim Bakanlarının, çalışanlarına karşı nasıl düşmanca söylemleri ve tavırları olduğunu vatandaşlarımız dile getiriyor. İçişleri bakanları adliyelerde yapılan işlemler için vatandaştan alınan bilmem ne vakfına makbuzla bağış olayına karışmaz. Sağlık bakanları döner sermayeye ayrılan hastanelerdeki otopark paralarına karışmaz. Neden? Çünkü alınan paralar makbuz karşılığında. Neden? Çünkü Milli Eğitim Bakanları hariç tüm bakanlar çalışanlarının mutlu ve motive oldukları zaman verimin artacağının farkında. Neden? Çünkü MEB hariç diğer bakanların tamamına yakını mesleğin içinden geliyor. MEB’ de mesleğin içinden geldiği düşünülen efsane (!) eski bir Milli Eğitim Bakanı vardı ki, 21. yüzyılda okul müdürlerinin uzun saçlı öğrencilerin saçlarını kestiğini zannediyordu.

Değişik bölgelerde, sohbet ettiğimiz, farklı meslek gruplarına mensup vatandaşlarımız ve öğrenci velileri Milli Eğitim Bakanlarının ve bürokratların okul müdürlerine ve yöneticilerine olan kindar tavırları ve tehditkâr söylemlerinden rahatsız. ‘Devlet okulların ihtiyaçlarını karşılasın, o zaman bu ülkede parasız eğitim gerçekleşir’ diyorlar.

Vatandaşlarımızın çoğunun aklında ‘eğitime katkı’ adı altında başta tekel ürünleri olmak üzere, çeşitli gıda kalemleri ve diğer satışlar marifetiyle toplanan paralar nereye harcanıyor sorusu var.  Yaygın kanı ise bu paralar eğitim kurumlarına aktarılmadığı için okullarda finansal ihtiyaçların oluştuğu.

Öğrenci velileri yaptıkları alışverişler sonucu ödedikleri ‘eğitime katkı paylarının’ eğitime aktarılması konusunda çok ciddi ve ısrarlılar. Tam oranı bilmiyorum ama satılan her paket sigaradan 25 kuruş eğitime katkı payı toplansa ve 80 milyon nüfuslu ülkemizde günde 1milyon paket sigara satılsa günlük 250 bin lira eğitim fonuna aktarılması gerekir.

Hal böyleyken, Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları tarafından okul kayıtları döneminde aynı söylemler gerçekleşirse, kamuoyunda mahcup durumlara kimin veya kimlerin düşeceği çok açık.

 

Aman dikkat!

 

Not: Sahi bu eğitime katkı payları nerelerde harcanır, hangi fonlara aktarılır, bilen var mı? Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda açıklama yapmalı mı, yapar mı sizce?

Akın YURTDAGÜLEN
Türk Eğitim-Sen İstanbul
9 Nolu Şub.Yön.Krl.Üyesi

Güncelleme Tarihi: 11 Ağustos 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER