VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN

Türkiye Kamu-Sen Tekirdağ il temsilciliği ve bağlı sendikalar açılım paketiyle yapılan andımızın kaldırılması ve teröristlere taviz verilmesi konularında kamu çalışanlarının ve halkımızın dilek ve isteklerini dile getiren bir basın açıklaması yaptı.

VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN
VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN
 
 Türkiye Kamu-Sen Tekirdağ il temsilciliği ve bağlı sendikalar açılım paketiyle yapılan andımızın kaldırılması ve teröristlere taviz verilmesi konularında kamu çalışanlarının ve halkımızın dilek ve isteklerini dile getiren bir basın açıklaması yaptı.

Tuğlalı parkta yapılan basın açıklamasında basın metnini okuyan Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Muzaffer 
 
DOĞAN "Değerli basın mensupları, Büyük Türk milleti,
 
Demokrasi ve özgürlükle uzaktan yakından ilgisi olmayan, 76 milyon vatandaşımızın ortak 
 
ihtiyaçlarını karşılamak yerine, terör örgütünün taleplerini hayata geçirmeyi amaçlayan 
 
şüpheli bir paketle karşı karşıyayız.
 
Yıllardır yürütülen kampanyalarla; bizleri bir arada tutan tarihi ve kutsal 
 
kavramlarımızın içi boşaltılmak, inanç değerlerimiz yıpratılmak, milli ve manevi değerlerimiz 
 
yozlaştırılmak istenmekte; milletimizin ve devletimizin geleceği üzerinde kirli bir oyun 
 
oynanmaktadır. 
 
Bu oyunun son sahnesi ise demokratikleşme paketi adı altında, Türk milletine 
 
dayatılan baldıran zehiri olmuştur. 
 
Bu paketle, 30 yıl boyunca ülkemizi bir kan gölüne çeviren eli kanlı bebek katillerinin 
 
ana dilde eğitim talebi, özel okullarda hayat bulmakta, bölücülerin çok dilli toplum hayali, 
 
Hükümet eliyle gerçekleştirilmektedir.
 
Alfabemizde olmayan harflerin kullanılmaya başlamasının ve isteyen herkesin her 
 
dilde eğitim yapabilmesinin ardından gidilen yol, çok dilli, çok milletli, çok başlı, bölünmüş bir 
 
Türkiye’ye çıkmaktadır. 
 
Bu yol, dilde ayrışma, iş’te ayrışma, fikirde ayrışma ve nihayetinde hedefte ayrışma 
 
Bu paketle, Türk coğrafyasında yaşayan tüm vatandaşlarımızı bir arada tutan ve 
 
ortak bir amaç etrafında kenetlenmemizi sağlayan üst kimliğimiz “Türklük” yok edilmek 
 
istenilmekte, bu doğrultuda her sabah okullarda okutulan “Öğrenci Andı” kaldırılmakta, “Ne 
 
mutlu Türküm diyene” diyenler susturulmaktadır.
 
“Türküm”le başlayan, “doğruyum”la devam eden bir andın kaldırılması, ancak Türk 
 
olmayan ve doğru olmayan insanları memnun etmek için atılmış bir adım olacaktır.
 
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde çocuklarımızın “Türküm” demesi, “doğruyum” 
 
demesi, “çalışkanım” demesi kimleri, neden rahatsız etmektedir?
 
Bundan ancak, Türklük şuurundan uzak, Türklerle tarihi bir hesaplaşma peşinde 
 
koşanlar rahatsız olur.
 
Biz bunların kim olduğunu çok iyi biliyoruz.
 
Bu şüpheli paketten çıkan bir başka tuzak ise siyasi partilere üye olma yasağının 
 
kaldırılması konusunda yaşanmaktadır.
 
Başbakan, Siyasi Partiler Kanunundaki, siyasi partilere üye olmayı yasaklayan bütün 
 
maddelerin kaldırılacağını beyan etmiştir.
 
Halihazırda terör eyleminden dolayı mahkûm olanların siyasi partilere üye olması 
 
Bu yasağın kalkması, siyasi partilere eş başkanlık sisteminin getirilmesi ile birlikte 
 
değerlendirildiğinde bebek katilinin, bir partiye eş başkan olarak siyasete atılmasının önünü 
 
açacak bir uygulama olacaktır.
 
Değerli basın mensupları,
 
Bir süredir milli kimliğimizin, birlik ve beraberliğimizin bütün unsurları teker teker 
 
imha edilmekte, bizi biz yapan değerlerimiz sulandırılarak tarihe gömülmek istenmektedir. 
 
Aziz Türk milleti; tarih boyunca yaşamadığı bir zillete maruz bırakılmakta, esaret 
 
dönemlerinde bile görülmemiş bir kültürel soykırıma tabi tutulmaktadır. 
 
Demokrasi kisvesi altında, demokrasi katledilmekte, milletimizin sinesine yerleştirilen 
 
ayrışma, bölünme ve kopma virüsü alabildiğine beslenip, büyütülmektedir.
 
Yıllardır gizliden gizliye yürütülen Türk milletini tarihinden koparma ve milli kimliğini 
 
unutturma politikası bu paketle gün yüzüne çıkmış, kapalı kapılar ardında terör örgütüne 
 
verilen kirli sözlerin büyük bir kısmı bu paketle hayat bulmuştur.
 
Çağrımız Türklüğe ve Türk milletinedir.
 
Türk kimliğine ve birliğine karşı girişilen saldırıların, süslü paketlerle pazarlandığı bir 
 
dönemi yaşıyoruz.
 
Dışı süslü paketin içinden, Türk düşmanlarının cerahatli fikirlerinin, hain tuzaklarının 
 
pis kokuları gelmektedir.
 
Bu millet, böylesine cüretkâr bir saldırıyla en son Birinci Dünya Savaşı sonrasında 
 
karşı karşıya kalmış ve verdiği muhteşem mücadele ile Türk’e kefen biçenleri, geldikleri gibi 
 
göndermiştir.
 
Hain planlarla, türlü tuzaklarla Türklüğe saldıranlar, PKK taleplerinin icracıları iyi 
 
bilsinler ki, Türk milleti, kendisine yapılan hiçbir ihaneti karşılıksız bırakmayacaktır.
 
Zafer sarhoşluğu içinde emellerine bir adım daha yaklaştığını düşünen alçaklar ve 
 
bunların işbirlikçileri için Atatürk’ün bir sözünü hatırlatmakta fayda görüyoruz:
 
“Toroslara çıkın bir bakın. Nerede kara bir Yörük çadırı görürseniz, dumanı da 
 
tütüyorsa dünyada hiçbir güç bizi asla yenemez.”
 
Bu coğrafyadan Türk adını silmeyi hedefleyenlere karşı, şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış bu 
 
toprakların Türk yurdu olduğunu bir kez daha ilan ediyor ve diyoruz ki:
 
“Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe Türk’ün ilini ve töresini 
 
kimse bozamayacak, yeryüzünde bir tek Türk kalsa dahi, bu vatandan Türk mührünü kimse 
 
silemeyecektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun! Ne mutlu Türküm diyene!”
Güncelleme Tarihi: 02 Ekim 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER