BAKAN AVCI' DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR ...

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershane mevzusunun AK Parti döneminde ve diğer partilerin seçim bildirgelerinde yer aldığını, eğitim getirdikleri sakıncalara işaret edildiğini söyledi.

BAKAN AVCI' DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR ...
İşte Nabi Avcı'nın açıklamalarından satırbaşları:

Dershane tartışmalarının aslından kendinden ibaret kendisiyle başlayıp kendisiyle biten bir mesele olmadığı çok farklı konulardan örülü bir yumağın belki ilk ucu olduğunu, bu vesileyle yaşadığımız süreç içerisinde hep beraber görmüş olduk. Dershanelerin özel okula dönüştürülmesi MEB sistemine entegre edilmesi yıllardan beri konuşulan, alternatif çözümler önerilen bir konuydu. AK Parti ve bütün siyasi partilerin dershaneler kaldırılsın diye program içerisine almışlardır. Son 2011 milletvekili seçimlerinden önce sadece AK Parti değil, MHP ve CHP'nin de seçim bildirgesinde, beyannamelerinde bu konuya ilişkin dershanelerin mevcut yapılarıyla devam etmesinin getirdiği sakıncaları işaretle bunların sisteme entegre edilmesi gerektiği konuşula geliyordu. Dolayısıyla öyle durduk yere icat edilmiş değil.

Yaptığımız çalışma mevcut dershanelerin ve bazı etüt merkezlerinin, mümkünse özel okula, değil ise Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu daha rasyonel toplumsal kurumlara dönüşmesini sağlamak. Amacımız buydu. Yaptığımız araştırmalar gösterdi ki: Mevcut dershanelerin az bir bölümü yaklaşık yüzde 20'si bugünkü özel okul kriterlerine uyacak durumda. Mevcut dershanelerin fiziki altyapıları bu anlamda gözden geçirildi. Dershanelerin bugünkü yapılarıyla 1 Eylül 2015'e kadar çalışabileceklerin, o tarihten sonra ya özel okula ya da bir başka eğitim kurumlarına dönüşmüş gerekmelerini söylemiştik. Geçiş için özel okul kriterlerimizi biraz esnetmeyi öngördük.

ÖZEL OKULA UYGUN OLMAYANLAR İÇİN ARSA TAHSİSİ

Özel okul açmak için dershanelerin büyük bir kısmı apartman tarzı yerlerde faaliyet göstermektedirler. Buralar özel okul olmaz. Bazıları diyorsa ki; apartman dairesinde dershanesinde dershanecilik yapıyorum ama bana yeterli imkanlar sağlanırsa özel okula dönüşmek istiyorum. 3-4 tane dershane bir araya gelerek, biz birlikte özel okul olmak istiyoruz denirse, arsa tahsis ediyoruz.

KREDİ VERİLECEK

Vergi kolaylıkları, vergi indirimleri, kredi imkanları ön görülüyor. Yönetmelik MEB ve Maliye Bakanlığı ile kararlaştırılacak.

ÖZEL OKULA DÖNÜŞEMEYEN DERSHANELER AÇIK LİSEYE DÖNÜŞEBİLİR

Özel okul dönüşü olamayan dershaneler için ise, geçiş sürecinde en az 4 yıl faaliyet gösterecek açık lise imkanı tanınacak. Açık lise deyince gevşek bir eğitim türü akla geliyor. 4+4+4 uygulamasına geçiş demek 12 yıl zorunlu eğitim demek. Dolayısıyla lise eğitim zorunlu hale geldi. Lise eğitimini örgün devam edemeyenler için açık lise uygulaması daha uygun. Açık lise eğitimi bir adım daha atarak yüz yüze eğitim modülü de olacak. Neticede özel okula dönüşmeyen bazı dershaneler, açık liselere dönüşebilecek. Açık liselere dönüşecek dershaneler haftada en az 20 saat yüz yüze eğitim yapmak zorundular. Yine bundan ücret almış olacaklar. Aynı zamanda uzaktan eğitim desteği de sunacaklar.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, KPSS hazırlık, dil ve meslek kurslarının kapatılmayacağını söyledi. Avcı, akademisyenlerin merakla beklediği özlük haklarıyla ilgili iyileştirme çalışmalarının da devam ettiğini müjdeledi.
Bakan Avcı, üniversiteye girişte yapılması planlanan değişiklikler, dershane taslağı, özel okula dönüşmek isteyen dershanelere verilecek teşvikler konusunda açıklamalarda bulundu.
Kanal 24'teki 'Siyaset 24' programına konuk olan Bakan Avcı'nın açıklamalarından satır başları şöyle:   Dershanelerin mevcut sınav sistemiyle birbirini besleyen bir ilişkisi olduğu doğru. Biz de bu konuda yapılacak düzenlemenin bununla sınırlı kalmayacağını, müfredatta, öğretmen yetiştirme stratejisinde vs. olacağını anlatmaya çalışıyoruz. En yaygın bilineni SBS’nin kaldırılması bununla doğrudan ilgilidir. Çocuklar sene sonunda tek bir sınav yerine, kendi okullarında yapılan merkezi yazılılara girdiler. Öğretmenler müfredatı yetiştirmek için çok büyük gayret gösterdi. Öğrenciler dershaneye gitmek yerine kendi sınıflarında derse girmeleri gerektiğini gördü. Benzer bir süreci üniversiteye girişte de uygulamak istiyoruz. Sınavsız değil ama bir-iki sınava endeksli hale getirmekten kurtarmak istiyoruz. Lisede de öğretmeni, okulu, müfredatı merkeze alan bir düzenlemeden sonra, üniversiteye girişi de lise müfredatını temel alan, sosyal, sanatsal, kültürel başarılarını da dikkate alan bir düzenlemenin, öğrencilerimizin üniversiteye girişte daha doğru olacağını düşünüyoruz.   

"KOOPERATİF KURSUNLAR"   Bizim elimizde Milli Eğitim Bakanlığı olarak veya başka kamu kuruluşlarının elinde arsalar var. Özel okul açmak için bugün mevcut dershanelerin büyük kısmı apartman benzeri yerlerde eğitim veriyor. Bunlar özel okul olmaz. Özel okul olma kriterini ne kadar esnetirseniz esnetin olmaz. Altında içki satılan, çocuklar için uygun olmayan bir faaliyet varsa orası özel okul olmaz. Bunlar, ‘ben apartmanda dershanecilik yapıyorum ama gerekli imkan sağlanırsa özel okula dönüşmek istiyorum’ diyorsa, kendi öz kaynakları yetmiyorsa üç dört dershane bir araya gelerek, bir kooperatif oluşarak özel okul olmak isterse bunlara arsa verilir. Açık liseye dönüşebilirler. Ama bu açık lise 90’lı yıllardaki gibi kayıt yaptırılıp, daha sonra sınav tarihlerinde sınavlara girilen bir açık lise türü değil. 20 saat yüz yüze eğitim öngördük. Kurumlar öğrencilerden bunun ücretini talep edecek. Bir tür yarı özel okul gibi…   

"DİL KURSLARI KAPANMIYOR"   
Dil kursları, KPSS hazırlık kursları vs. devam edecek. Yani bir üst eğitim kurumuna hazırlık niteliğinde programlar uygulanmayacak. Onun dışında dil kursları, beceri kursları, KPSS hazırlık kursları devam edecek.   1 Eylül 2015 tarihi öğretmenlerle, çalışanlarla yapılan sözleşmelerin, kira sözleşmelerinin sona erdirilmesi için belirlenmiş bir tarih aslında. Daha önce Haziran 2014’te dönüşecekler demiştik ama sektörle yaptığımız görüşmeler sonucunda bu tür sözleşmeler için süre istediler. Dolayısıyla bu süre tanınmış oldu.   

AKADEMİSYENLERE MÜJDE   
Akademik personelin maaş durumuyla ilgili sorunlar Bakanlar Kurulu’nda da görüşüldü. Bu konuda bir fikir birliği var. Yıllardır akademisyenlerimiz, daha önceki yıllarla kıyaslanmayacak kadar gerilemiş durumdalar. Dolayısıyla bu konuda bir iyileştirme yapılması gerektiği konusunda çalışmalar var. Öncelikle en çok mağdur olduğu düşünülen ve üniversitelerimizin geleceği bakımından da durumları düzeltilmesi gereken araştırma görevlileri. Üniversiteden yeni mezun olmuş birinin, özel bir kurumda alacağı maaşla, üniversitede araştırma görevlisi olduğunda alacağı maaş arasında çok ciddi fark var. Dolayısıyla iyi elemanlar üniversiteleri tercih etmiyor. Bu da üniversitelerimizin geleceği için tehlike oluşturuyor. En kısa zamanda bununla ilgili perspektifler netleşmiş olacak.   

2014'TE 50 BİN ÖĞRETMEN ATMASI   
Şubat’ta 10 bin öğretmen ataması yapılacak demiştik. 40 bin de Temmuz ayında. Şubat ayında aslında atama yapılmayacaktı. Fakat ocak ayında emekli olan öğretmenlerimizin yerine, emekli olanlardan daha fazla sayıda atama yapacağız. 2014’te 50 bin atama yapmış olacağız.
Güncelleme Tarihi: 29 Ocak 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER