Bakan Özer'den 'öğretmenlik sınavı' açıklaması: Mülakat olmasın adil olsun dedim

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları için yapılacak sınava ilişkin "Mülakat da yapabilirdik.

Bakan Özer'den 'öğretmenlik sınavı' açıklaması: Mülakat olmasın adil olsun dedim

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları için yapılacak sınava ilişkin "Mülakat da yapabilirdik. Ama mülakatlar ile ilgili Türkiye’de durumu biliyorsunuz. Bitmek tükenmek bitmeyen spekülasyonlar olacaktı. Bu yüzden mülakat istemedim. Mülakatı kaldırdım. Adil, tartışmasız bir sınav yapılsın dedim" diye konuştu.

Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi’nin, şubat ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesinin ardından uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları için 19 Kasım’da 81 ilde yazılı sınav yapılması kararı alındığından beri yeni uygulama, tartışılmaya devam ediyor.

Tartışmaların dinmediği bu sınavla ilgili Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Habertürk yazarı Fatih Altaylı’ya telefonda açıklamalarda bulundu.

'Mülakatta spekülasyon oluyor, o yüzden istemedim'

Altaylı'nın aktardığına göre; Bakan Özer şu ifadeleri kullandı:

"Eğer lisansüstü eğitiminiz var ise, doktoranız var ise, bu lisansüstü eğitim ve doktoranız öğretmenlik yaptığınız branş ile yüzde yüz alakalı değilse bile bu sizi sınavdan muaf tutuyor ve lisansüstü eğitimle uzman, doktora ile doğrudan başöğretmen oluyorsunuz. Ama ya gerisini ne yapacağız. Burada sayı yetersiz kalıyor.

Bu sınav başından belli idi. Uzaktan eğitimle 180 saatlik eğitim ve bu eğitimin sonuçlarını ölçmek için bir sınav yapacaktık. Burada ne ayıp var? Bakın Fatih Bey, mülakat da yapabilirdik. Ama mülakatlar ile ilgili Türkiye’de durumu siz de biliyorsunuz. Bitmek tükenmek bitmeyen spekülasyonlar olacaktı. Bu yüzden mülakat istemedim. Mülakatı kaldırdım. Adil, tartışmasız bir sınav yapılsın dedim. Eğitim verdiğimiz öğretmenlerin bu eğitimden ne aldığını ölçmenin başka yolu var mı, varsa birisi söylesin. Anlamadığım, bir öğretmen nasıl olur da ölçme ve değerlendirmeye karşı çıkar.

'Bunca yıldır bu yöntemle eğitim kalitemizi artıramadık'

Bugüne kadar eğitim sistemimizin başarısını veya başarısızlığını ve kalitesini hep öğrenci üzerinden ölçtük. Yani çıktıya baktık. Bunca yıldır bu yöntemle eğitim kalitemizi artırdığımızı söyleyemeyiz. Demek ki, farklı bir bakış açısı gerekiyor. Eğitimdeki tüm bileşenleri ölçmek lazım. Yani okul ve öğretmen üzerinden de ölçmemiz lazım. Öğretmenlerimiz ne kadar yeterli, öğretmenlerimiz gelişen bilgiye ne kadar adapte olabiliyor ve bizim de bakanlık olarak fiziki altyapısını, okulların eğitim verme biçimindeki yeterliliği ölçmemiz gerekiyor. Çıktı üzerinden yaptığımız ölçümler bize sorunu tam göstermedi."

KARAR GAZETESİ

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER