Bakan Özer: Yüz Yüze Eğitim, Milli Güvenlik Meselesidir

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Eğitim sisteminin, açık ve yüz yüze eğitime devam etmesinin bu süreçte bir milli güvenlik meselesi olduğu yönündeki irademizin arkasında duruyoruz." dedi.

Bakan Özer: Yüz Yüze Eğitim, Milli Güvenlik Meselesidir

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi tarafından depreme karşı yenilenen Şile Necda Moralıgil İlkokulu ve Ortaokulu’nun, yeniden hizmete açılması dolayısıyla düzenlenen programda yaptığı konuşmada, 2020 Mart ayından itibaren tüm dünyanın daha önce deneyimlemediği bir süreçten geçtiğini ve hala geçmeye devam ettiğini, hazırlık olmadığı için ülkelerin yeni sürece adapte olmakta zorluklar yaşadığını söyledi.

Bu süreçte en fazla etkilenen sektörlerden birinin de eğitim sektörü olduğunu ancak Milli Eğitim Bakanlığının tüm camiasıyla bu süreçte müthiş bir performans gösterdiğini ifade eden Özer, "Okulları artık kapalı tutma lüksümüz yok. Okulların yüz yüze eğitime ara vermesinde istediğiniz kadar dijital platformları verimli bir şekilde kullanabilirsiniz ama okul sadece öğretmenin gerçekleştirildiği mekanlar değildir. Öğrencilerimizin psikososyal gelişimlerini tamamladığı, ortak çalışmalar üretebildiği, sıcak yemeklerin yenildiği, kültür, sanat ve spor aktivitelerinin yapıldığı mekanlar. Dolayısıyla yüz yüze eğitimin yerine ikame edilecek hiçbir mekanizma yoktur. Ama bu, şu demek değildir; dijital platformlardan vazgeçeceğiz. Hayır ama yüz yüze eğitime devam ederken sürekli dijital platformlardan da destek alacağız." diye konuştu.

Okulların sağlıklı bir şekilde kurallara riayet ederek yüz yüze eğitime devam ettiğini belirten Özer, şu bilgileri aktardı:

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin eğitim sistemi devasa bir sistem. 18 milyon öğrencimiz var. 1.2 milyon öğretmenimiz var. 100 binin üzerinde idari personelimiz var. 150 bin servis şoförü ve rehberlik destek elemanları var. Kabaca 20 milyon insanın varlık alanı bulduğu bir sistemden bahsediyoruz. Bu sistemi yüz yüze eğitime maksimum düzeyde devam ettirebilmek için vaka bazlı, okul bazlı bir yöntemle süreci yönetmeye çalışıyoruz. Bizim 57 bin 180’i devlet okulu olmak üzere 71 bin 320 okulumuz var. 850 bin dersliğimiz var.”

Sağlık Bakanlığının belirlediği vaka veya yakın temas nedeniyle bazı sınıfların yüz yüze eğitime 14 gün ara verdiğini, 14 günlük süre içinde dijital platformlar üzerinden uzaktan eğitime devam edildiğini aktaran Özer, “Eğitim sisteminin, açık ve yüz yüze eğitime devam etmesinin bu süreçte bir milli güvenlik meselesi olduğu yönündeki irademizin arkasında duruyoruz.” dedi.

Bakan Özer, öğretmenlerle gurur duyduklarını dile getirerek, öğretmenlerde bir doz aşı oranının yüzde 92’ye, iki doz aşı oranının ise yüzde 83, aşı olmayıp antikor üreten öğretmen oranının yüzde 5 olduğunu aktardı.

 “Gençlerimiz aşıya inanıyor, aşı olmaktan geri kalmıyor”

İstanbul Valisi Ali Vali Yerlikaya da İstanbul’da 2 milyon 761 bin öğrenci bulunduğunu, 6 bin 748 okulda, 102 bin derslikte, 155 bin öğretmenin ders başı yaptığını söyledi.

İstanbul’daki son aşılanma oranlarına ilişkin bilgi veren Yerlikaya, bir doz aşı olma ortalamasının yüzde 82,9 olduğunu belirterek, “15-18 yaş arasındaki her iki gençten biri aşılanmış. Tebrik ediyoruz. 12-15 yaş arası gençlerimiz de 60 bine ulaşmışlar. Görünen şu ki gençlerimiz eğitim öğretim hayatından geri kalmamak, sınıflarındaki o özlemleri bir daha inkıtaya uğratmamak için aşıya inanıyor, aşı olmaktan geri kalmıyor. Biz istiyoruz ki bu oranların yukarı taşıyalım.” dedi.

İstanbul’da 2006 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla İstanbul Proje Koordinasyon Birimi’nin kurulduğunu anlatan Yerlikaya, yürüttükleri çalışmalara ilişkin şu bilgileri aktardı:

“Yaptığımız şu; 1999’dan önce İstanbul’da kaç okulumuz var? 1322 okulumuz var. Bu okullarımızın tamamında deprem etütleri yapıldı. Eğer güçlendirme ile mevcut binayı yıkmadan devam ettirebileceğimizi rapor söylüyorsa, güçlendirdik. Olmuyorsa yıkıp, yeniden yaptık.

1999 yılından önce inşa edilmiş 297 okulumuzu yıktık ve yeniden yaptık, 59 okulumuzun da yıktık yapımı devam ediyor. Önümüzdeki sezona yetiştireceğiz. Bunları yeniden yaparken, arazi verimliliği, gelecek nüfus ve göç sayılarına göre dizayn ettik. 356 okulu yıkıp yeniden yaptıktan sonra 5 bin 188 derslik daha fazla yaptık.”

Kurdele keserek, Necda Moralıgil İlkokulu ve Ortaokulu’nu yeniden hizmete açan Bakan Özer ve beraberindekiler daha sonra okulun içini dolaşarak, sınıfları ziyaret eti.

Programa, Şile Kaymakamı Mehmet Nebi Kaya, Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ile davetliler katıldı.

"Çözümün aşı, temizlik, maske ve mesafe olduğu bir ortamda eğitimin yüz yüze olmasına tahammül edebilmemiz mümkündür"

Milli Eğitim Bakanı Özer, daha sonra İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi tarafından depreme karşı yenilenen Erenköy Kız Lisesi’nin açılışına katıldı.

Bu okulda, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünlere gelmesinde çok sayıda insanın yetiştiğini, devletin ve toplumun çok farklı yerlerinde görev aldıklarını belirten Özer, bu okulda okuyup yaşananlara minnetlerini sunarken, vefat etmiş olanları da rahmetle andı.

Dünyanın 2020 Mart ayında hiç hazırlık yapmadığı bir sürece girdiğini hatırlatan Bakan Özer, hayatın normal akışından sapmaya başladığını, bu süreçten en fazla eğitim sektörünün etkilendiğini ama Milli Eğitim Bakanlığı’nın hızlı bir şekilde geliştirdiği dijital platformlarla öğrencisinin ve öğretmenin yanında olmaya devam ettiğini söyledi.

Bakan Özer, “Uzaktan eğitim sanki çok kolay bir eğitimmiş gibi toplumda bir algı oluştu. Öğretmenlerimiz okula gitmek istemiyor sanki. Rahat şekilde dersler yapılıyor ama çileyi çekenler bilir. 40 dakikalık ders için verilen emekler, o dijital materyallerin üretilmesi, öğrencilerle sanal ortamda buluşulması o kadar kolay bir şey değil. Tüm öğretmenlerimizi bu süreçteki fedakarlıklarından dolayı tebrik ediyorum.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katkıları ve sürece desteklerinden dolayı Türkiye’de aşıya erişimde hızlı bir sürecin yaşandığını belirten Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çözümün aşı olduğu ve aynı zamanda temizlik, maske ve mesafe olduğu bir ortamda artık eğitimin yüz yüze olmasına tahammül edebilmemiz mümkündür. Artık okulları kapatabilme lüksümüz asla bulunmamaktadır. 1,5 yıllık süreç içinde ne kadar dijital platformlardan destek verilirse verilsin, yüz yüze eğitimin yerine hiçbir dijital platform ikame edilemez. Çünkü okullarımız sadece öğrenmenin olduğu mekanlar değildir. Sağlık Bakanlığımız ile yürüttüğümüz koordinasyon çerçevesinde 3. haftaya girdik ve geçmişte olduğu gibi il ve ilçe bazlı okul sistematiğinde bir kapatma yok. Vaka bazlı ve sınıf bazlı.”

Toplumda herkesin gözünün okullarda olduğunu dile getiren Bakan Özer, “Okullardan beklentiler o kadar yüksek ki 18 milyona yakın öğrencimiz, 1.2 milyon öğretmenimiz, 150 bine yakın idari personelimiz, bir o kadar servis şoförümüzün birlikte olduğu 20 milyonluk kitle, ders saatlerinin dışında evlerine gidiyor. Veliler sürekli mobil haldeler, dolayısıyla okullarımızı açık tutabilmemiz için toplumun tüm kesiminin sağlık kurallarına riayet etmesi gerekiyor.” dedi.

Okulların açık kalmasının milli güvenlik meselesi olduğunu vurgulayan Bakan Özer, “Dünya artık, PISA’daki OECD’nin yaptığı araştırmalarındaki puan artışının, kaç trilyon dolarlık gayri safi milli hasılada artışını hesaplıyor. O zaman Kovid’ten dolayı uzaktan eğitimin öğrenme kayıplarının getirdiği mutlaka bir maliyet de var. Onun için milli güvenlik meselesi. Genç insanların sağlıklı şekilde büyümesi milli güvenlik meselesi. “ değerlendirmesinde bulundu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER