"Dua ederek okula gidip geliyoruz"

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde görev yapan öğretmenlerin kimi korkuyor, kimi de güvenliğin hiçbir yerde garanti olmadığını savunuyor. Öğretmen kaçırma olaylarından sonra, "Öğretmenliğin tadına varamıyoruz" diyen de var, "Normalde hayat o kadar da kötü değil. Bir şey olacaksa her yerde olabilir" diyen de.

"Dua ederek okula gidip geliyoruz"
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde öğretmen olmak ve eğitim öğretimi etkileyen olumsuzluklar bugünlerde çok gündemde. Dil bilmeme, maddi imkansızlıklar, öğretmenlerin veli ve öğrencilerle yaşadığı sıkıntılar, özellikle Batı bölgelerinden gelen öğretmenlerin bir an önce başka yerlere gitme isteği, çatışma bölgelerinde yaşanan güvenlik kaygısı art arda sıralanır. Ancak son birkaç haftada 12 öğretmenin kaçırılması gözlerin buralarda görevli öğretmenlere çevrilmesine neden oldu.

Biz de bu nedenle sık sık çatışmalarla gündeme gelen Hakkari'deki öğretmenlere neler yaşadıklarını, böyle bir ortamda görev yapmanın nasıl bir şey olduğunu sorduk. Bazı öğretmenler bu bölgede güvenlik kaygısı yaşamadığını, asıl sorunun sosyal alan azlığı ve ulaşım sıkıntıları olduğunu savunurken, bazıları da bu kadar çok öğretmen sirkülasyonu yaşanmasını güvenlik sorununa bağladı. Bazıları ise okula gidip gelirken bile endişe taşıdıklarını ve motivasyonlarının düştüğünü söyledi. (Hem devlet memuru oldukları, hem de güvenlik gerekçesiyle öğretmenlerin isimlerini rumuzla yazıyoruz)

Okula yalnız gitmeye korkuyorum

Ailesi Çanakkale'de yaşayan Coğrafya Öğretmeni F.Y, tam da öğretmen kaçırma olaylarının yaşandığı günlerde ilk görev yeri olan Hakkari'ye gittiği için çok tedirgin. Göreve başlayalı henüz 2-3 hafta olmasına rağmen bir an önce tayin istemeyi düşünüyor. "O kadar korkuyoruz ki, öğretmenlik mesleğinin tadına varamıyoruz" diyen F.Y duygularını şöyle özetliyor:

"Görev yaptığım okul eve 10 dakikalık mesafede. Ama yine de yalnız gitmeye korkuyorum, diğer arkadaşlarla birlikte gidip geliyoruz. Her gün dua ederek okula gidip geliyorum. Öğrencilere şu anda çok faydalı olduğumu düşünmüyorum. Motivasyon yok. Bu bütün öğretmenler için geçerli. Bu kargaşanın bir an önce bitmesini, eğitim-öğretime diğer illerdeki gibi devam edilmesini istiyoruz. Öğrenciler için de üzülüyorum, onların hiç suçu yok. Sürekli öğretmen değiştiği için başarı oranı da düşük oluyor burada. Öğretmenlerin buradan gitmek istemesinin temel sebebi de güvenlik kaygısı" diyor.

Burada hayat dışardan göründüğü kadar kötü değil

Üniversite eğitimini Pamukkale Üniversitesi'nde bitirdikten sonra memleketi Hakkari'de 5 yıldır Sınıf Öğretmenliği yapan İ.Ş ise tam tersini savunuyor. Şehir merkezinde özellikle memur için çok rahat bir ortamın olduğunu anlatan İ.Ş, duyduklarıyla buraya gelen öğretmenlerin Hakkari'deki hayatı görünce şaşırdıklarını söylüyor.

"Normal şartlar altında güvenlik kaygısıyla buradan gitmek isteyen öğretmen yok. Bu kadar çok öğretmen sirkülasyonu olmasının nedeni sosyal etkinlik alanlarının azlığı ve Batı bölgelerine çok uzak olması" diyen İ.Ş Hakkari'de hayatın dışarıdan göründüğü gibi olmadığını anlatıyor. "İnsanlar buraya gelirken 'Hakkari kötü bir yer. Her an her şey olabilir, bir patlama, terör olayı yaşanabilir.' diye düşünüyor. Hayır öyle değil. İnanın, Türkiye'de metropoller hariç, Hakkari'de akşam vakti dışarı çıkabilen insan sayısı birçok ilden daha fazla."

İ.Ş son günlerdeki olayların insanlar üzerinde olumsuz etki yarattığını da kabul ederek, "Son yaşananlardan sonra buralı olduğum halde ben bile geç saatte sokağa çıkmaya korkuyorum" diyor. Daha kötü olaylara tanıklık ettiklerini, ancak şimdiki kadar tedirgin olmadıklarını anlatan İ.Ş, her an bir patlama, ses bombası haberleri aldıklarını söylüyor. Bütün bunların yerli halkı da etkilediğini söyleyen İ.Ş, "Gerçekten nerede ne olacağı kesinlikle belli değil. Özellikle öğretmen kaçırmalarından sonra kırsalda çalışan öğretmenler arasında tedirginlik var elbette" diyerek sözlerini tamamlıyor.

Görevimizi yapmak zorundayız

4 yıl Hakkari'de sözleşmeli öğretmenlik yaptıktan sonra kadroya geçen Türkçe Öğretmeni E.K da, İ.Ş'nin anlattıklarını destekliyor. "Buraya atandığımda anlatılanlardan dolayı bir tedirginlik yaşadım ama gelince hiç de öyle olmadığını gördüm. Bir kere halk çok saygılı, dışarıdan gelenlere karşı çok misafirperverler" diyen E.K, güvenlik kaygısının her yerde yaşandığını, olaya böyle bakılırsa kimsenin kendisini güvende hissedemeyeceğini anlatıyor. Ama son yaşananların korkuyu biraz daha arttırdığını belirtiyor:

"Olaylar ister istemez hepimizi tedirgin etti, ama görevimizi de bir şekilde yapmak zorundayız. Böyle bir şey başımıza gelecekse her yerde olur, sadece buraya özgü bir şey değil. Ben mesela şu anda da normal hayatıma devam ediyorum. Güvenlik adına tek yaptığım şey geç saatlerde dışarı çıkmamaya özen göstermek."

Sorunlar halka, halktan da öğretmenlere yansıyor

Malatya'dan 4 yıl önce Şırnak'a giden Sınıf Öğretmeni C.Ş de normal şartlar altında halkla herhangi bir sorun olmadığını belirterek, öğretmen kaçırmalarından sonra ortamın iyice gerildiğini söylüyor. Şırnak'a 8 kilometre uzaktaki bir ilköğretim okulunda görev yapan C.Ş, "Şehirde hareketlilik ve çatışma artınca bu halka, halktan da öğretmenlere yansıyor" diyor. Şu anda şehirde hiç olmadığı kadar kaygı ve korku olduğunu belirterek genel izlenimlerini şöyle anlatıyor:

"Özellikle Batı'dan gelen ve bölgeyi bilmeyen öğretmenler ciddi kaygılar taşıyorlar. Ama zamanla alışıyorlar. Polis ve asker eşi olan öğretmenler ise daha çok kaygı ve korku duyuyor. Bu durumda da her türlü söylentiye inanıyorlar. Bütün bunlar da öğrencilere ve okuldaki ilişkilerine yansıyor. Kendilerini güvende hissetmiyorlar. 90'lardan bahsediliyor, 90'lardaki gibi bir durum söz konusuysa eğer burada eğitimden bahsedilemez. İnsanların önceliği değişir. Şu anda tam olarak öyle bir ortam olduğunu söyleyemeyiz ama yansımaları oluyor. Şehirde kepenk kapatmaların olduğu dönemde burası hayalet şehre dönüşüyor. Ekmek bile alamıyoruz. Eğitim, savaşın ve çatışmanın en fazla yansıyan boyutudur. Bazen öğrencilerle öğretmenler arasında siyasi boyutlu tartışmaların yaşandığını bile duyuyoruz. Genelde öğretmenler burada fazla durmuyorlar. Öğretmen sirkülasyonu oluyor. Güvenlik kaygısının yanı sıra küçük şehir olması ve sosyal alanların azlığı, barınma sorunları buna neden oluyor."






Güncelleme Tarihi: 11 Ekim 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER