Şube müdürlerinin yer değiştirmesine imkân sağlayan bir yönetmelik olmadığından, kadrolu şube müdürlerinin yer değiştirmesinin imkânı yok. Ya geçici görevlendirme ile yer değiştireceksiniz ya da 76. Madde ile yer değiştireceksiniz. Şube müdürlerinin ilk atama, yer değiştirme ve görevde yükselme yönetmeliği yayınlanmadıktan sonra bu tür geçici görevlendirmeler yapılacaktır. Bunun başka yolu da yok. Bu duruma itiraz eden de yok. Biz dernek olarak itirazımızı yukarıda koyu kırmızı harfler ile belirttik.
Bir yazıdan bir cümlenin başına ya da sonuna bakmadan ortadan bir cümle çıkarıp yorum yapmak oradan da başka yerlere ulaşmak doğru değil. Samimiyet sınavında sınıfta kalmak tabirini kullanmak için tanımak gerekir. Her duyduğunuza ve her gördüğünüze inanmayınız. Gördüğünüz ve duyduklarınızın arkasında söyleyeni mahcup edecek nedenler olabilir.
Celalettin Bey yazısının bir bölümünde “Ana tema geçici görevlendirmeler olsa asıl vurulmak istenen hedef belli. Siyasi iktidara oy vermeyip, bel altı da dâhil muhalefet eden zihniyet istediğini yaptırma azminde. Onların düşüncesiyle geçici görevlendirilen herkes Ak Parti sempatizanı. Bu konuda Milli Eğitim Bakanına geri adım attırabilirlerse büyük bir zafer kazanacaklar neyin zaferiyse.” Bu kanıya nasıl ulaştınız, hayret ediyorum. Dernek üyesi olup ta AK Partiden den aday olan ya da aday adayı olanları burada yazalım mı? Herhangi bir siyasi görüş STK ların tekelinde olur mu? Kızgınlık ile de olsa yazdığımız yazılara dikkat etmek lazım. Bende mali ve özlük haklarımız ile ilgili bazen kantarın topunu kaçırıyor muyum diye öz eleştiri yapıyorum.
Gelelim Sayın Başkanımızın geçici görevlendirme talebi ile ilgili iddianıza… Bende olaya bizatihi şahidim. Geçen sene Nisan ayında yapılan bir görüşmedir. Sayın Başkan bahsettiğiniz görüşmeden önce özel nedenleri dolayısıyla geçici görevlendirme talebinde bulunmuştu. Aynı özel neden dolayısıyla Ankara dışına tayin isteyip memleketine dönmüştür. (İsterse Başkan özel konuyu açıklayabilir) Dernek ile ilgili görüşme bittikten ve diğer yönetim kurulunda ki arkadaşlar ayrıldıktan sonra dilekçesinin akıbetini sormuştur. Olay bundan ibarettir. Yani orada ilk defa bu konu mevzubahis olmamıştır. Bizler, Ankara dışında görev yapıyoruz. Her zaman Ankara’ya gelebilme imkânımız yok. Bu nedenle biz ayrıldıktan sonra gündeme gelmiştir. Bu konuyu dernek yazıları ile ilişkilendirmek de şık olmamıştır.
Biz tüm sendikaları dost bellemişizdir. Ankara’da çalışmasam da tanışıklığımızın yıllar öncesine dayandığı değerli dostlarımız var. Çünkü aynı yolun yolcusuyuz. Bakanlığımızda işler hakkaniyetle yürüsün, tüm bakanlık çalışanlarımızın mali ve özlük hakları en iyi olsun gibi bir çabamız var. Bu alanda var olan tüm STK ların bu çaba içerisinde olduğuna inanıyorum. Bu nedenle Celalettin Bey’e son olarak şunu ifade etmek istiyorum; “Düşmanların attığı taşlar can yakmaz ama dost bildiklerimizin bir kelamı bile dokunur.”
Güncelleme Tarihi: 23 Kasım 2011, 00:00
