Eşler Ve Çocuklar Arasındaki Çatışmayı Önlemek İçin Matematiksel Bir Formül

"Kavga ve matematik arasında nasıl bir ilişki vardır?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

Eşler Ve Çocuklar Arasındaki Çatışmayı Önlemek İçin Matematiksel Bir Formül

Matematikte bir kural vardır: İki sayı birbirine ne kadar yakınsa, çarpımları o kadar büyük olur. Çarpımların küçük olması için sayının birisi küçük olmalıdır.

Örneğin: 9x8=72 ederken, 9x2=18 eder. Burada esas anlatmak istediğim şey, gerek eşinizle gerekse evlatlarınızla olan sıkıntılarınızda ya da muhtemel bir kavga esnasında tarafların birinin alttan alması, yani şiddetin dozajını küçültmesi.

Şiddetin dozajı şiddet kadar büyükse, yani şiddete yakınsa, matematikte olduğu gibi daha fazla bir çarpım ortaya çıkacak, bu da daha fazla bir şiddete karşılık gelecektir. Oysa şiddetin, öfkenin, kızgınlığın biri büyükse, diğeri küçük olmalı ki sonuç daha küçük olsun. Bu da kavganın ve çatışmanın az bir problemle çözüleceğini gösterecektir. Yani eşimiz “9” şiddetinde ise biz “2”  şiddetinde ona karşılık verirsek, olay az bir hasarla sonuçlanacak tersinde ise malum ortada… Büyük çarpışmalardan her zaman büyük patlamalar meydana gelir.

 

ORTAK PAYDA YÖNTEMİ

Aile içi ilişkilerimizde ortak payda yöntemini de unutmamak gerekiyor. Mutlulukta, sağlıkta, iyi günde, kötü günde, açmazımızda, çıkmazımızda paydalarımız ortak olmalı... 10:2=5 eder, 20:2=10 eder... Bu, bize şunu söylemek istiyor aslında: Mutluluğuna ortağım, onu paylaşıyorum. Yarısını benim olarak görüyorum. Sıkıntılarını bölüyorum ve kendi sıkıntım gibi görüyorum. Çözümde, çözümsüzlükte, sıkıntıda, bunalımda, her zaman seninle ortak bir noktada olmak istiyorum. Bu ortaklık birçok problemin de en aza inmesini sağlayacaktır. Matematikten konu açmışken, mail kutuma gelen güzel bir sözü sizle paylaşmak istiyorum. "Dost dediğin matematiksel olmalı. Sevincini çarpmalı... Üzüntünü bölmeli... Geçmişini çıkarmalı... Yarını toplamalı... Kalbinin derinliklerinde ihtiyacı hesaplamalı... Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı...

 

New York Rochester Üniversitesi'nden araştırmacılar ise anne- baba geçimsizliğinin küçük çocukların duygusal durumunu nasıl etkilediğini belirlemek üzere bir araştırma yaptılar.

Bu araştırmada da birbirine karşı "düşmanca veya kayıtsız" bir tutum takınan anne- babanın arasındaki etkileşimin çocuklarda duygusal zorluklara yol açma olasılığının yüksek olduğu belirlendi. Uzmanlar büyük tartışmaların, her zaman olmasa da çoğunlukla kapalı kapılar ardında yapılması gerektiğini belirtiyorlar. Buna karşın anne-babaların mutlaka çocukların önünde yapması gereken bir şey var: Çatışmanın çözüme kavuştuğu sürece, bizzat çocukların şahit olması gerekiyor.

Çocukların anne-baba arasındaki çatışmanın çözümlenmesine tanık olması, hem çatışma çözümleme konusunda onlara model olur, hem de anne-babalarının bazen tartışma yaşasalar da, bunu bir çözüme bağlayacaklarını bilmek çocuğun güven duygusunu artırır.

Kaynak: http://www.aktuelegitim.com

Nevzat ÖZER

Psikolojik Danışman

“21.yy da Anne ve Baba olmak isimli kitabın yazarı”


 

Güncelleme Tarihi: 14 Temmuz 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER