HAYIRLI OLSUN: MİLLİ EĞİTİM BAKANIMIZ SAYIN ZİYA SELÇUK

Öğretmenler, veliler, öğrenciler, çocuklar, gençler, dedeler, nineler bu gece uyumayın artık. Bugünü bayram ilan etsek yeridir. Bakanımız büyük müjdeler ile geliyor. Yeni hükümet sisteminde artık işler çok güzel olacak mesajları ile geliyor. Eski hükümet sisteminde siyaset yapmayı sevmediği için Milli Eğitim Bakanı olması mümkün olamayacak birisi yeni hükümet sisteminde Milli Eğitim Bakanımız olmuştur. Devletimize, milletimize ve kendisine hayırlı olsun. Bir makama gelen kişinin ilk mesajı çok önemlidir. Bize onun vizyonunu gösterir. Yeni Bakanımız Ziya Selçuk’un ilk mesajı “Gençler! Çocuklarım! Türk çocukları! Artık bana emanetsiniz. Çağdaş ve modern eğitim sistemi tercih değil zorunluluktur. Kod dünyası bizi beklesin. Bilim ve teknolojinin ışığında Türkiye Cumhuriyeti’ni müreffeh devletler seviyesine hep beraber çıkaracağız.” Böyle bir mesajı veren bakanın satır aralarında neler söylediğini kısaca özetlemekte yarar vadır.

  1. Bütün gençleri ve çocukları kendi evladı gibi sahipleneceğini açıkça ifade ediyor. Onların gelişimi ve geleceğe hazırlanması konusunda bütün sorumlulukları üzerine alıyor ve bu iş için çok ehil birisi olduğu mesajını daha ilk kelimesiyle, Gençler! diyerek ifade ediyor. Neden önce çocuklar değil de gençler ifadesi ile başlıyor. Bunun çok derin anlamı olduğu kanaatindeyim. Bana bu ifade Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni çağrıştırıyor. Sonraki sesleniş ifadesi olan Türk çocukları ile vatandaşlık bağına, kültür ve gönül coğrafyamıza kendisini ait hisseden, birlik ve beraberlik duygusunu  yaşayan çocukların Türk toplumunun birer mensubu olduğunu vurguluyor. Birlik ve beraberlik için bireysel kimlikler kadar milli kimlik de önemlidir. Bu kimlik ile emin ve güvende olacaklarını ifade ediyor.
  2. Artık bana emanetsiniz diyerek, bütün süreçlerin ve okuldaki olumsuzlukların giderilmesi için çaba sarfedeceğini ifade ediyor. İşin ehli olduğunu, öğrencileri sayı veya müşteri olarak değil ailenin ve toplumun bir emaneti olarak göreceğini belirtiyor. Bu ifade ile herkese güven duygusu veriyor.
  3. Artık MEB politikalarında ve uygulamalarında 21. yy gerçeklerinin ve çağdaş uygulamaların çok gerisinde olduğumuzun bilincinde olduğunu, acilen bir takım yeniliklerin yapılacağının müjdesini veriyor.
  4. Teknoloji konusunda toplum olarak tüketici değil üretici olmamız konusunda MEB’in ciddi sorumluluklar alacağını, kod yazımı başta olmak üzere teknoloji okur yazarlığına çok önem vereceğini ifade ediyor.
  5. Sayın Bakanımız, bilim ve teknolojiyi referans alarak, çıkar gruplarıyla değil ahlaklı ve bilgili kişiler ile çalışarak ülkemizin kalkınmasına hizmet etmeye ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor.

Bu açıklamayı okurken hissettiğim duygular Yahya Kemal’in Aziz İstanbul aslı eserindeki İstanbul’un fethi öncesindeki süreci tasvir eden bölümü okurken hissettiğim duygular ile aynıdır. Bugün yeni bir güne büyük duygular ve umutlar ile uyanma vaktidir. İnanıyorum ki, 2023 vizyonu için biçilmiş kişi Bakan olmuştur. Bu beş yılda Sayın Bakanımıza Allah sağlık sıhhat versin. Her duanızda böyle ilim sahibi, yüksek şahsiyetlere dua edelim. Çünkü onlar geleceğimizi imar edecek doğru kişilerdir.

Dünkü yazının devamı için bakan ataması tevafuk oldu. MEB X Genel Müdürlüğü’ndeki şube müdürlerinden birisiyle, iki ay önce bir kongrede ilk kez karşılaştık. Daha dakika bir gol bir. PDR’ciler ne iş yapar, lüzumsuz bir bölüm, MEB’de de hiçbir faydaları yok zararları var, dedi. Ben de temsil ettiğiniz makam bunlardan şikayet etme değil, varsa bir aksaklık düzeltme makamıdır, dedim. Bir matematik öğretmeni haftada altı saat öğrenciyle bir araya geliyor ama çocuk matematik yapamadığında biz veli olarak şikayet etmiyor, takviye etmeye ve farklı destekler bulmaya çalışıyoruz. Oysa Bir Okul Psikolojik Danışmanı (ki siz yönetmelik ile onu rehberlik diye bir ucubeye dönüştürdünüz)  çocuklar ile yılda altı saat bir araya gelemiyor. Teneffüslerde veya dersten alınarak öğrencilere sunulan rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin verimliliğinin yüksek olmasını beklemeyiniz. Eğer gerçekten derdiniz bu hizmetlerin kalitesini arttırmak ise haftada en az üç saat benim meslektaşlarım ile çocukların buluşabileceği bir uygulama başlatır, bir yönetmelik hazırlarsınız. Biz de size destek oluruz dedim. Kendisi de PDR çıkışlı olan daire başkanımız düzelmez düzelmez, biz neler neler biliyoruz, biz nöbet parası almak istiyoruz diye yönetmeliğe nöbet koydurmaya çalışan meslektaşlarınız var diyerek meslektaşlarımızı suçlamaya devam etti. Böyle bir ifadeyi kabul etmiyorum. Dilerseniz Türk PDR Derneği ve biz akademisyenler size destek oluruz. Ama iyi niyetli yaklaşacak bu ön yargılardan kurtulacaksınız, dedim. Şimdi ben o daire başkanına buradan sesleniyorum. Bir PDR’ci ne işe yarar Sayın Bakanımızdan göreceksiniz. Azıcık onurunuz varsa inanmadığınız PDR’cilerin altında çalışmaz hem daire başkanlığı görevinden hem de PDR mesleğinden istifa edersiniz. Onurunuz ile inandığınız bir mesleği icra eder, hiç değilse mutlu yaşarsınız.

Bu günden sonra sade bir vatandaş Hasan Eşici olarak Milli Eğitim Sistemi’nin iyileşmesi, gençlerimiz başta olmak üzere gelecek nesillerimizin güzel bir dünyaya kavuşması için daha büyük bir inançla, aşkla ve şevkle çalışmaya devam edeceğim.

Öncelikle Sayın Bakanımıza nacizane bir iki ricada bulunmak istiyorum. Bürokrat atamalarınızı lütfen son derece titiz yapınız. İşinin ehli olan, devleti tanıyan, sosyal sorumluluk sahibi, insani erdemlere değer veren, liderlik becerilerine sahip, nezaket kurallarına uyan, iletişim becerileri iyi olan kişileri bürokrat atayınız. İkinci olarak her okulda bir öğretmen atölyesi kurulmasına öncülük edin. Böylece öğretmenler odasının gündeminden sıkılan ve hergün aynı muhabbetleri çeken öğretmenlerin kendilerine ait atölyelerinde huzurlu ve üretken bir şekilde çalışmasını temin edebilirsiniz. bireysel veya grupla çalışmaya imkan tanıyabilecek bu atölyeler ile türk eğitim sisteminde devrim yaratabilirsiniz.

Yönetici ve öğretmen arkadaşlara rica ediyorum, lütfen son derece nazik ve ilmi seviyesi yüksek Bakanımız Sayın Ziya Hocamızı çok sevin ve onun içinizden birisi olduğunu unutmayın. Ben de ondan ders almış bir kardeşiniz olarak Türk Eğitim Sistemi’nde işlerinizin değil ilişkilerinizin olumsuz olması en büyük sorununuzdur. Bu ilişkileri düzelttiğinde işlerin düzeleceğini bilen bir Bakanımız var artık. Göreceksiniz sizi ezmeye çalışan, liyakatsiz idarecilerin devri bitecek. Göreceksiniz sizi velilerin önüne yem atma dönemi bitecek. Göreceksiniz öğretmen toplumda rol model olacak. Göreceksiniz hakettiğiniz değeri alacaksınız. Sizin yerinizde olsam bugünden itibaren yaz tatilinde iki ay boyunca finallere çalışır gibi ders çalışırım. Dünya’da ve Türkiye’de eğitimdeki gelişmeleri, özellikle öğretmen yeterlilikleri, kapsayıcı eğitim (inclusive education), biçimlendirici değerlendirme (formative assessment) gibi konuları okurum. Bir de motivasyon teorilerini ve endüstri 4.0 ile ilgili konuları araştırırım. Daha çok okunacak araştıracak konu var ama bu yaz bunlar yeterli.

Hadi gününüz aydın olsun. Bir bakan değişir, kaderimiz değişir. Bu geceyi sevinçten uykusuz geçirdim. İnşallah uyanıkken gördüğümüz bu rüya uzun sürer. El birliği ile yeni bir medeniyet inşa ederiz. Saygı ile…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Selahattin AVŞAROĞLU
Selahattin AVŞAROĞLU - 6 yıl Önce

Ben de iki gecedir geçirdim. Önceki gün de neler olur neler biter diye uykusuz kalmıştım. Yapılacak çok iş var. Gölge etmesinler başka ihsan istemeyiz

Muhammet Arif Vural
Muhammet Arif Vural - 6 yıl Önce

Heyecanla bekliyoruz gençler olarak.

Mehmet Harun TOPAY
Mehmet Harun TOPAY - 6 yıl Önce

Kaleminize sağlık sayın hocam.İnşaAllah güzel günler göreceğiz eğitim adına.