Kendilerini kandırılmış hisseden öğretmenler

Yaklaşık 300 bin öğretmen. 24-25 yaşındalar. Eğitim fakültelerinden mezun olmuşlar. KPSS'ye girmişler. (O KPSS ki, hazırlık dönemi stresi, mütevazı bütçelerle harcanan paralar ve soru skandallarıyla apayrı bir gerilim alanı.)

Kendilerini kandırılmış hisseden öğretmenler
Sonra başlamışlar atanmayı beklemeye. Beklerken kimi dershanede çalışıyor, kimileri de öğretmenlikle hiç ilgisi olmayan işlerde. Bazıları bu kadar şanslı (!) da değil;  on binlercesi, meslek sahibi olarak evde oturuyor. 

Cömertçe verilip tutulmayan sözlerden dolayı, hayatları altüst olmuş durumda.

Siyasilerin, değişik tarih ve ortamlarda verdiği sözleri, kronolojik biçimde kayıt altına almışlar.  Seslerini duyurmak için hazırladıkları videoları youtube'a yüklemişler. İnternette kurdukları platformlar, sitemden yıkılıyor.

Özellikle, '2011 Ağustos'unda 55 bin alım yapacağız' sözünü hiç unutmuyorlar.

Kendilerini öylesine kandırılmış hissediyorlar ki, bazı sözcüklere karşı olağanüstü hassas hale gelmişler.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile geçen haftaki uzun söyleşimizdeki tek bir cümle, sağanak bir mail yağmuruna yol açtı.  Dinçer'in oryantasyon eğitimini kastederek, 'kalanların önümüzdeki yaz telafi edileceğine' dair sözü,  atama bekleyen öğretmenlerce, '2012 yazına kadar yeni bir atama yapılmayacak' biçiminde anlaşılmış. Sosyal medya ortamlarında hızla yayılan bu anlam kayması, ruh halleri zaten pek parlak olmayan atama bekleyen öğretmenlerin sinirini iyiden iyiye bozmuş.

Dinçer'in 'yeni atama yapılmayacak' demek istemediğini izah etmek kolay olmadı. Kısmen yanıt vermeye çalıştımsa da doğal olarak hepsine yetişemedim.  Ancak şu da bir gerçek ki, Bakan Dinçer, yeni atanan 11 bin 500 öğretmenin dışında, yeni atamalara dair umut verici bir cümle de kurmuyor. Üstelik Türkiye'de 100 binin üzerinde öğretmen açığı olduğu söylenmesine rağmen. 

MALİYE NE YAPIYOR

Öğretmenler niye atanmıyor? 


Çünkü Maliye kadro vermiyor. Çünkü kadro vermek, bütçeye ek yük anlamına geliyor. Mesele bu kadar basit. Geleneksel refleksi, bütçe dengelerini gözetmek olan Maliye, 'adam başı çarpı maaş' hesabı yapıyor. Verilecek her kadro, bütçenin faizden sonraki temel harcama kalemi olan personel giderlerinin kabarması demek. 
Hesap da çok basit. Yeni atanan bir öğretmen maaşı 1500 lira civarında. Kaba hesapla, 11 bin 500 yeni öğretmen ataması;  Maliye açısından ayda 17.2, yılda ise 207 milyon lira ek personel gideri anlamına geliyor.

Şimdi de 100 bin öğretmen açığı üzerinden yapın bu hesabı. MEB'e bağlı resmi eğitim kurumlarının açığı olan 100 bin kişi bugün atansa, bütçe açısından bir aylık maaş tutarları 150 milyon lira. Yıllık maaş ödemesi ise 1.8 milyar lira. Eski parayla 1.8 katrilyon yani.
'Suçlu Maliye'nin başka türlü davranabilmesi için de bürokrat tabiriyle 'siyasi iradenin kararlılığı' gerekiyor.

Orta Vadeli Program ve 2012 bütçe tasarısı çalışmaları sürüyor. Küresel krizden Türkiye'nin nasıl etkileneceğini tartıştığımız bu dönemde, hükümetin öncelikleri önem kazanacak. 

'Siyasi iradenin kararlılığının' meslek sahibi işsiz öğretmenlere yansıyıp yansımadığını anlamak için, en azından bütçenin TBMM'ye sunulacağı ekim ayını beklemek zorunlu görünüyor.
Yeni dönemde öğretmenlerin kendilerini daha fazla kandırılmış hissetmemelerini diliyoruz.


ÇİĞDEM TOKER - AKŞAM



Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER