Maarife göre Aristo da dershaneci!

Dershaneler kapatılamaz, milattan önce bile vardı, Aristo dershane öğretmeniydi"

Maarife göre Aristo da dershaneci!
İç Denetim Birimi Başkanı Şener Gönülaçar’a bağlı uzmanların hazırladığı 123 sayfalık raporda, “Okul Öncesi Eğitim, Yurtdışı Görevlendirmeleri, Özel Okullar, Okulların Güvenliği, Cumhuriyet Eğitim Gezileri, Ücretsiz Ders Kitabı Projesi, Bakanlık Araçlarının Kullanımı, Açık ÖğretimLisesi, Özel Dershaneler, Üstün Yetenekli Bireylerin Eğitimi”nin de aralarında bulunduğu 14 ayrı konu başlığı yer aldı.

DERSHANELER M.Ö. 5. YÜZYILDA DA VARDI
Çarpıcı ifadelere yer verilen raporda, yıllık 9milyar TL ciroya ulaşan ve sayıları 4 bin 139’u bulan dershanelerin, yüzde 90’ının denetlenmediği itiraf edildi. Raporda, özel dershanelerinM.Ö. 5. yüzyıldan bu yana var oldukları bilgisi verilerek, şu tespitlerde bulunuldu: “M.Ö 5. yüzyılda bugünkü Yunanistan (İyonya’da) sofist düşünürlerin şehir şehir dolaşarak ücret karşılığında ders verdikleri bilinmektedir. Geçmişi bu kadar eskiye dayanan özel alanlardaki öğrenme isteği, ‘özel ders’ almayı gerektirmiştir. Bu durumun da kurallara bağlanarak denetimve gözetimaltında yapılmasının toplumsal zorunluluğu, özel dershanelerin doğmasına yol açmıştır.”

YOKSUL AİLELER MAHRUM KALIYOR
Bu ilginç tespitten sonra raporda, dünyadaki dershanecilik örnekleri anlatılarak Yunanların, Büyük İskender’e ders veren Aristoteles’i ilk dershane öğretmeni olarak gördüğü kaydediliyor. Cumhuriyet öncesi moda ve daktilo kurslarıyla Türkiye’de özel dershaneciliğin başladığı anlatılan rapor şöyle devam ediyor: “Dershaneler fırsat eşitsizliğine neden oluyor. Seçme sınavlarının varlığı, bir sektör oluşturdu. Sektörü elinde tutan kesimlere bu durum, ekonomik ayrıcalık ve çıkar sağlıyor. Yoksul ailelerin çocukları daha iyi bir eğitimden yoksun kalıyor. Dershane, kurs ve özel ders ücretleri ailelere ağır bir yük getiriyor.”

ÜNİVERSİTE SINAVI KALDIRILMALI
Bu eleştirilerin ardından yapılması gerekenler şöyle sıralandı: “Türkiye’de özel dershaneler sorunu kapatılmayla çözülemez. Kapatılırlarsa, kayıt dışına çıkacakları aşikâr. Türkiye’de dershanecilik olgusunun sebebi sınavlardır. SBS’nin tek aşamalı hale getirilmesi talebi azaltmıştır. Sınav olan sistemde dershane olacaktır. Üniversiteye giriş sistemindeki yığılmaların önüne geçebilmek için, seçme sınavlarının uzun vadede nihai olarak kaldırılmasına, hiç olmazsa sayılarının azaltılmasına yönelik düzenleme yapılmalı. Bu düzenlemelerle zaten özel dershanelere talep azalacak ve çekirdek sayıya düşecek. Son 3 yılda denetlenen dershane sayısı toplamın yüzde 10’unu bulmuyor. Dershanelerin denetimiyle ilgili iller bazında bir program yapılmalı.”

RAPORDAN ÇARPICI BAŞLIKLAR
Özel okulların yüzde 47’si boş
*Türkiye’de 28 milyar 237 milyon TL olan bütçenin, yalnızca 266 milyon 168 bin TL’si okul öncesine kaydırılmış.
*3-5 yaş grubunda 3 milyon 642 bin 580 çocuktan sadece yüzde 27’si, yani 980 bin 654’ü okul öncesi eğitim alıyor.
*Hakkâri okul öncesinde de yüzde 27’yle en başarısız il oldu. İstanbul 5 yaş grubunda yüzde 41 oranıyla listede sondan 3. oldu.
*Türk dilinin öğretilmesine ihtiyaç duyulan bazı bölgelerde, okul öncesi öğretmenlerinin yeterli bilgi ve deneyime sahip olmadığı görüldü.
*2 bin 538 özel okulda 421 bin 665 çocuk okurken, kapasitesi 792 bin 418. Yani özel okulların yüzde 46.7’lik kapasitesi boş.
*Özel okul sayısı artınca, devlet okullarındaki derslik başına düşen öğrenci sayısında bir rahatlama olacaktır.



Güncelleme Tarihi: 24 Temmuz 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER