Milli Eğitim Bakanı Selçuk: 9'uncu Sınıfların Zorla Yönlendirilmesi Söz Konusu Değil

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Meyra Palace Hotel'de düzenlenen RAMKEG Projesi Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk: 9'uncu Sınıfların Zorla Yönlendirilmesi Söz Konusu Değil

Bugün bir gazetenin manşetinde yer alan habere dair, "9'uncu sınıfta kalan öğrencilerin mesleki eğitim merkezlerine mecburi olarak yönlendirilip yönlendirilmeyeceği" yönündeki bir soru üzerine Selçuk, eğitimin, ekonomi ve demokrasi ile ilişkisini çok önemsediklerini dile getirdi.

Bu bağlamda mesleki eğitim okullarını çok önemsediklerine işaret eden Selçuk, şöyle konuştu:

12 yıllık zorunlu eğitim şu anda Türkiye'de devam ediyor ve 9'uncu sınıftan sonra bir öğrencinin zorla ya da başka şekilde başka bir okula yönlendirilmesi asla söz konusu değil.

Burada sanırım bir yanlış anlaşılma olmuş. Öğrencimiz isterse 9'uncu sınıftan sonra mesleki eğitim merkezlerine de yönelebilir. Bilindiği gibi yeni bir yasa hazırlandı iki ay önce ve özel sektör de mesleki eğitim merkezi açabilir ve öğrencilerimizi biz oralara yöneltebiliriz.

Bu anlamda, herhangi bir öğrencinin herhangi bir şekilde zorla veya bir şekilde yönlendirilmesi mümkün değil. Eğer öğrenci isterse, ailesi isterse, şartlar uygunsa bütün öğrencilerimiz için böyle bir şey söz konusu, sadece meslek lisesi öğrencilerimiz için değil.

İzleme araştırmalarını özellikle takip ediyoruz

Bakan Selçuk, bazı medya kuruluşlarına da yansıyan ilkokullarda başarı izleme araştırması sonuçlarını değerlendirmesinin istenmesi üzerine, OECD'nin yaptığı bazı çalışmalarda, TIMMS ve PISA gibi araştırmalarda, hatta tüm dünyada her ülkenin kendi öğrencilerini, kendi eğitim sistemini sürekli izleyerek değerlendirdiğini anlattı.

Bu araştırmaların uluslararası standartlarda yapılması gerektiğini vurgulayan Selçuk, "Türkiye'de de ilk kez uluslararası standartlarda bir araştırma yapıldı ve bu standartlar doğrultusunda da öğrencilerimizin durumunun ne olduğunu ülke ölçeğinde görme fırsatımız oluyor.

Bu bizim için son derece avantaj sağlayan bir çalışma. Bazı öğrencilerimizin notunun düşük olması ya da başarısının düşük görünüyor olması çok olağan bir durum.

Çünkü öğrenciler, arasındaki başarı farklılıkları nasıl bütün okullarda sınıflarda söz konusu ise araştırmalarda da bunun benzer yansıması çıkacaktır.

Bu sonuçları görüyor olmanın kendileri için bir avantaj olduğuna işaret eden Selçuk, veriye dayalı politikaların ancak bu tür araştırma sonuçlarının dikkate alınarak geliştirebileceğini bildirdi.

Selçuk, eksikliklerin öğrenci takibi, öğretmenlerin ihtiyaç duyduğu içeriklerin oluşturulması ve benzeri desteklerle bir şekilde tamamlanacağını dile getirerek, ayrıca Eğitim Bilişim Ağı (EBA), destekleme yetiştirme kursları, İlkokullarda Yetiştirme Programı (İYEP) gibi programlarla da eksikliklerin giderilmesi yönünde çalışmalar yürüttüklerini anlattı.

Bakan Selçuk, "Bu çalışmaları özellikle takip ediyoruz. Durumu bilmezsek nasıl geliştireceğimizi de bilemeyiz. Öğrencilerimizi tanıyalım, değerlendirelim ve geliştirmek için de alt yapı sağlayalım bütün mesele budur. Bu bizim açımızdan çok olumlu bir çalışma.

Bir yıldır üzerinde çalışıyoruz

Bakan Selçuk, 2020'de Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında liselere yerleştirilecek öğrenci sayısının önceki yıllara göre yüksek olmasıyla ilgili Bakanlığın bir çalışmasının bulunup bulunmadığına dair soruyu yanıtlarken, 4+4+4 sisteminin başladığı yıl, 5 ve 6 yaş grubundaki öğrencilerin aynı sene birinci sınıfa kaydolmalarından kaynaklanan kısmi bir öğrenci artışının bulunduğuna işaret etti.

Selçuk, konuya dair şu açıklamayı yaptı:

Ama Milli Eğitim Bakanlığı olarak bunu şimdilerde değil, geçtiğimiz yıldan beri takip edip bir yıldır üzerinde çalışarak ne tür çözümler üretilebilir veya herhangi bir problem çıkmaması için ne tür hazırlıklar yapılır, bunun gayreti içindeyiz.

Bunu takip ediyoruz, sınıf sınıf, il il, okul okul hepsini izleyip nerelerde ne tür risklerimiz doğabilir, bunların simülasyon çalışmalarını yapıyoruz. Farklı modellemeler yaparak hangi bölgelerde ne tür tıkanıklıklar ortaya çıkabilir, bunların hepsini öngörebiliyoruz ve tedbirlerimizi alabiliyoruz.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER