REHBER ÖĞRETMENLİK KAVGASI

Rehberlik öğretmenleri herkesin kendi alanında çalışması gerektiğini vurgularken, Felsefe grubu mezunları, derslerin boş geçmesinin eğitime ihanet olduğunu savunuyorlar, İşte her iki tarafın gerekçeleri: 10 yıl sonra, Felsefe ve Sosyoloji mezunlarıtarafından bu kadrolar doldurulduğu vakit, birden fazla problem oluşacaktır.

 

Birincisi PDR bölümünü hakkıyla kazanan bu öğrencilerin hakkı ellerinden alınmış olacak, PDR bölümünü hakkıyla kazananlara haksızlık olacaktır. İkincisi MEB okullarında PDR ilke ve amaçları konusunda sıkıntı yaşanabilir. Üçüncüsü lisans eğitimleri psikolojik danışma yapmaya yeterli olmayan mezunların 2 aylık eğitimle psikolojik danışma yapması mümkün değildir. PDR lisans eğitimi gerek teorik gerek uygulama dersleri ve stajlarla tamamlanmaktadır.

 

PDR henüz genç bir kadro olmasından dolayı 10-15 yıl içinde çok fazla emekli vermeyecektir. Dolayısıyla zaman içinde (5-7 yıl sonra) PDR mezunlarının büyük çoğunluğunun açıkta kalma tehlikesi vardır.

 

Dersler boş geçmesin

 

Sırf bu durum dahi alan dışı atamanın sakıncalarını ortaya koyması bakımında tek başına yeterlidir.”

 

Felsefe ve Sosyoloji mezunlarının bu konudaki görüşleri de şöyle:

 

“Tüm genel liseler Anadolu Lisesi ne dönüştürülmüşken, ilköğretimde SBS kaldırılırken, YGS-LYS de öğrencilerin yaptığı netler ve başarısızlıkları bu kadar aleniyken halen 16.900 rehber öğretmene ihtiyaç varken, daha önce rehber öğretmenliğe atanan Felsefe grubu öğretmenlerinin başarılı çalışmaları ortadayken, öğrenciler rehber öğretmenlerine kavuşmak için en az 10 yıl daha beklemek zorunda mı kalacaklar?

 

Hizmet içi eğitim kursuyla Felsefe grubu mezunlarına Özel öğretim ve rehabilitasyon merkezlerinde görev alma yetkisi veren Milli Eğitim Bakanlığı bu kararı vermekle rehber öğretmenlik alanına kaynak teşkil edecek bir bölüm olduğumuzu ve 3. öncelik hakkıyla devlet okullarına atamamızın yapılabileceğinin hukuki dayanağını oluşturmuştur. Hal böyle iken biz Felsefe grubu öğretmenleri her yıl 150 atama kontenjanından bıkmış bir halde TTK’nın 80. maddesinde 2013 yılı için lehimize değişiklik yapmasını beklemekteyiz.”