ROTASYON UYGULAMASINDA BÜYÜK ÇELİŞKİ

İmamhatip Liseleri ile Anadolu Liselerine yapılan rotasyon uygulamasında ki çelişki dolu uygulamaları Galip ATAMAN isim isim örnekler vererek açıkladı ve yetkilileri uyardı...

ROTASYON UYGULAMASINDA BÜYÜK ÇELİŞKİ
Ne zaman müdür atamalarıyla ilgili yazı yazsam, eğitim iş kolu sendikalarını eleştirsem, birilerinin nasırına basmış olacağım ki hop oturuyorlar, hop kalkıyorlar.

Ülkücü kesimi temsil eden Türk-Eğitim-Sen’in Başkanı Süleyman Pekin ile Milli Eğitim Bakanlığı kararlarına yanlış da olsa sahip çıkan Eğitim-Bir-Sen Başkanı Halil İbrahim Keleşoğlu’nu savunmak için özel çaba harcıyorlar.

Türk-Eğitim-Sen’liler “vefa” konusunda cimri davranırken Eğitim-Bir-Sen’liler başta Trabzonlular olmak üzere kendilerine yakın gördükleri kim olursa olsun her türlü desteği veriyorlar.

Eğitim-Bir-Sen’in sahip çıktığı İlahiyat Fakültesi mezunu, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Zeki Koyun’a sahip çıkması gibi.

Zorunlu Rotasyona tabi Bahçecik Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdürü, sendika üyesi ve sekreteri Zeki hoca, Gölcük Anadolu İmam Hatip Lisesini tercih eder, süresi içinde başvurusunu yapar.

Müdür yardımcı Kazım Kurtoğlu başkanlığında Muhlis Öztürk, Mustafa Cansız (Eğitim-Bir-Sen eski üyesi), Murat Balay (Eğitim-Bir-Sen üyesi), İsmail Ünlü (Eğitim-Sen üyesi) ve Sadık Akar (Türk-Eğitim-Sen temsilcisi)’nden oluşan “il değerlendirme komisyonu”nu, başvuruyu alanı meslek dersleri olmadığı için kabul etmez.

 Ne olduysa, kimler devreye girdiyse! Milli eğitim bakanlığı yetkilileriyle yapılan görüşme trafiği sonunda alanı din kültürü ve ahlak bilgisi olan Zeki Koyun’un başvurusu kabul edilir, Gölcük Anadolu İmam Hatip Lisesine müdür atanır.

Hayırlı, uğurlu olsun. Zeki müdüre başarılar diliyorum. Umarım, önceki okulunda olduğu gibi yeni okulunda da sendikal çalışmaları birinci planda tutmaz, zamanını okulda geçirir, yönetimi başyardımcısına bırakmaz!

BAKANLIKTAN ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMA

Yasa ve yönetmelikler bir kenara bırakılarak Zeki Koyun’un Gölcük Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne atamasının yapılmasıyla birilerinin isteği yerine getirildi.

Tamamda, Milli Eğitim Bakanı adına görüş bildiren İnsan Kaynakları (Personel) Genel Müdürü Necmettin Yalçın’ın bir hafta içinde yaptığı çelişkili 2 farklı değerlendirmeye ne demeli?

Genel müdür Yalçın’ın, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’ne 16.09.2011 tarihinde gönderdiği yazıda, “09.08.2011 Tarih ve 28020 Sayılı resmi Gazetede yayınlanan MEB Eğitim Kurumları Yöneticileri Atama Yönetmeliğinin 7. maddesinin (ç) bendinde, atanmak istenilen eğitim kurumuna Talim ve Terbiye Kurulu kararına göre alan itibariyle öğretmen olarak atanabilecek bir alan öğretmeni olmak hükmü yer almaktadır. ALANI DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ OLAN YÖNETİCİLERİN İMAM HATİP LİSELERİNE ATANMALARI MÜMKÜN BULUNMAMAKTADIR” yazanlar mı doğru?

Yoksa, il milli eğitim müdürlüklerine 20.09.2011’de gönderdiği yazıda ki, “İmam hatip lisesi meslek dersleri alanı öğretmenliğine; Bakanlığımız ve YÖK işbirliğiyle açılan/açılacak olan ORTAÖĞRETİM ALAN ÖĞRETMENLİĞİ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS YA DA PEDAGOJİK FORMASYON PROGRAMINI BAŞARIYLA TAMAMLAYAN İLAHİYAT FAKÜLTESİ MEZUNLARININ başvuru hakkı bulunmaktadır. Bu itibarla, İlahiyat Fakültesi mezunların hem din kültürü ve ahlak hem meslek dersleri öğretmeni olabilecekleri dikkate alınarak atamalarının yapılması uygun mütalaa edilmiştir” görüş mü?

Genel müdür Yalçın, bir hafta içinde gönderdiği 2 yazıdan ilkinde, Talim Terbiye Kurulunun 7.7.2009 tarih ve 80 sayılı kararına göre alanı din kültürü ve ahlak bilgisi olan yöneticilerin Anadolu imam hatip lisesine müdür atanamayacağını açık seçik söylüyor.

Birinci yazıyı alan İstanbul, Ankara ve birçok il milli eğitim müdürü, bakanlığın gönderdiği görüş doğrultusunda hareket ediyor, atama yapıyor.

İkinci yazıda, “Pardon, yanlış görüş bildirerek alanı din kültürü ahlak bilgisi olan yöneticilerimizi üzmüşüm. Bundan önce gönderdiğim 16.09.2011 tarihli yazıyı dikkate almayın” diyor.

Milli Eğitim Bakanlığı gibi bir kurum “kişiye özel” kararlar alabiliyorsa, orada tuz kokmuştur!

BİZİM YÖNETİCİLERE NE DEMELİ

Talim Terbiye Kurulu kararlarıyla atama yönetmeliklerinde yazanları anlamayan ya da anlayıp topu bakanlığa atan bizim yöneticilerimizin Zeki Koyun’u imam hatip lisesine atayabilmek için Ankara’dan “adrese teslim” görüş istemesine ne demeli?

Bir yerlerden aldıkları icazetle karar vermeyi alışkanlık haline getirerek milli eğitimi yönetenler, genel müdür Yalçın’ın ikinci açıklamasını da yanlış anlamışlar.

Yazı ekinde gönderilen Talim Terbiye Kurulu görüşü, “İlahiyat fakültesi mezunu din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin ancak Tezsiz Yüksek Lisans ya da Pedagojik Formasyon eğitimi almaları halinde imam hatip liselerine meslek dersi öğretmeni ve yönetici olarak atanabilirler” olmasına

rağmen, yüksek lisans yapmayan, YÖK’ün pedagojik formasyon programına katılmayan Zeki Koyun’u Anadolu imam hatip lisesine müdür atayır.

Alanı din kültürü ve ahlak bilgisi olan, Talim Terbiye Kurulu kararına göre Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK işbirliğiyle açılan Tezsiz Yüksek Lisans ya da Pedagojik Performans Programına katılmayan Zeki Koyun’u imam hatip lisesine müdür atayanlar suç işlemiştir.

Efendim, bakanlık görüşü var” demekle, din, ahlak, hak, hukuk eğitim alan ve verenler dahil kimse vebalden kurtulamaz.

Komisyonda ses çıkarmayan, her karara “emriniz olur” diyen sendika temsilcileri yarın yargıya gider, Zeki müdürün atamasını iptal ettirirlerse şaşmam. Benden söylemesi, “Galip hoca uyarmıştı” dersiniz.


Galip ATAMAN / Belirtiyorum.com

Güncelleme Tarihi: 25 Eylül 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER