Sınıf Öğretmenleri Derneği (SÖDER) 2013 -2014 Eğitim ve Öğretim Yılının başlamasına dair açıklamalarda bulundu. Dernek Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet TURAN tarafından yapılan açıklamada geçtiğimiz öğretim yılınınsınıf öğretmenleri ve sınıf öğretmeni adaylarıadına tam bir yıkım yılı olduğunu belirtilerek, 4+4+4 sistemiyle halen onbinlerce sınıföğretmeninin norm fazlası olduğu ve yine onbinlerce sınıf öğretmeni adayının da atama heveslerinin başka bir baharakaldığı belirtildi.
SÖDER tarafından yapılan açıklama şöyle: 2012- 2013 eğitim-öğretimyılındauygulamaya başlanan 4+4+4 eğitim sistemi halen tartışılan bir sistem olmakta olup, hemöğretmenlerimizi hem de milyonlarca öğrenci ve aileyi yakından etkilemektedir. Bu sistemuygulanırken, konunun muhataplarının ve uzmanlarının endişeleri dikkate alınmamış, uyarılar göz ardı edilmiş, ben bilirim anlayışı içinde hareket edilmiştir. Dolayısıyla bu eğitim-öğretim yılı 4+4+4sisteminin getirdiği birçok sorunla başlamıştır. Bu sistemle ilgili olarak okula başlama yaşının öne çekilmesiyle endişe yaşayan aileler, sağlık kuruluşlarından rapor almak zorunda bırakılmıştır. Bakanlığa göre, 2012- 2013 eğitim-öğretim yılında 1.600.000 okula yeni başlayan öğrencimevcuttur. Bu konuda farklı yaşgruplarını, farklı fiziki ve zihinsel gelişimdeki çocukları aynı dersliklere yerleştirmek, onların aynı anda öğrenmelerini beklemek formasyon kurallarıyla örtüşmemekte ve eğitimin tüm paydaşlarını sıkıntıya sokmaktadır. Geçen yıl okula başlama yaşının öne çekilmesi sonucu sınıf mevcutları artmış, ilkokul birinci sınıflarda yığılma olmuştur. Ülkemizde derslik açığı halen en büyük sorunlardandır. Ortalama sınıf mevcutları zaten kalabalıkken, yeni sistemle birlikte sınıf mevcutları daha da arttığından sağlıklı eğitim-öğretim vermek zorlaşmıştır. Şu anda büyükşehirlerde bazıokullarda sınıf mevcutları 60-70 kişi olmuştur. Bunun ivedilikle çözümü gerekmektedir. Bakanlığın yaptığı yeni derslikler öğrenci sayılarındaki artışkarşısında ihtiyaca cevap vermekten uzaktır. Bugün geldiğimiz noktada 4+4+4 sistemi sınıf öğretmenleri için büyük bir felaket olmuş, onbinlerce sınıf öğretmeni fazlalığı (Alan değişikliğine rağmen) halen eritilememiştir. Bakanlık bir tane bile sınıf öğretmeninin mağdur olmayacağını söyleyerek, 5. sınıflara da sınıf öğretmenlerinin gireceğini iddia etmişti. Ancak gelinen noktada bir kısım branş öğretmenlerinin ders sayısı artmışsa da ateş sınıf öğretmenlerini yakmıştır. Sınıf öğretmenleri öyle bir mağduriyet yaşamıştır ki geçen yıl yapılan ilk atamalarda sınıf öğretmenlerine ayrılan kadro sayısı sadece 341, bu yıl ise 1820 dir. Önümüzdeki 3-4 yıl da durumun farklı olmayacağı öngörülmektedir. Değişen eğitim sisteminin sorumluluklarını, sıkıntılarını (atanmış ya da atama bekleyen onbinlerce sınıf öğretmenine ödetmek başta eğitime saygısızlıktır. Bu yönüyle SÖDER olarak geliştirmiş olduğumuz kalabalık sınıflarda iki öğretmenli sınıf öğretmenliği modelinin ülkemizde de uygulanmasını talep etmekteyiz.
OECD Bir Bakışta Eğitim 2012 Raporu verilerine göre; öğretmen başına düşen öğrenci sayısında OECD ülkeleri ortalaması ilköğretimde 15.8, ortaöğretimde 13,8'dir. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı Lüksemburg'da ilköğretimde 10.1, ortaöğretimde 9.1; Avusturya'da ilköğretimde 12.2, ortaöğretimde 9.6; İsveç'te ilköğretimde 11.7, ortaöğretimde 12.3; Almanya'da ilköğretimde 16.7, ortaöğretimde 14.4'tür. OECD ülkeleri baz alındığında ise ülkemizde öğretmen açığı ilköğretimde 140 bin 566; ortaöğretimde 40 bin 709 olmak üzere toplam 181 bin 275'dir. Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer zamanında öğretmen açığının 138 bin 180 olduğu açıklanmıştır. Bu rakamlara göre eğitimde ciddi bir öğretmen ihtiyacı olduğu görülmektedir. Buna karşın yapılan atamalar ülkemizin öğretmen ihtiyacını ve atama bekleyen öğretmenlerin beklentilerini karşılamaya yetmemektedir. Bu nedenle 2013 yılı sonuna kadar tekraröğretmen atamasıyapılmalıdır. Ayrıca öğretmen atamalarında ciddi dengesizlikler vardır. Bazıbranşlarda hiç öğretmen ataması yapılmamış, bazı branşlarda yapılan öğretmen ataması ise çok yetersiz sayıda olmuştur. Öğretmen atamaları yıl içerisinde de emekli olan, vefat eden, başka kurumlara geçen öğretmenler için yapılabilmelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı ne yazık ki kadro tahsis edilmediğinde, öğretmen ihtiyacınıücretli öğretmenler aracılığıyla giderme yanlışına devam etmektedir. Ders başına ücret alan bu öğretmenler, düşük ücretle çalıştırılmakta ve hiçbir güvenceye sahip olamamaktadır. Açık öğretim ve iki yıllık yüksek okul mezunlarıbile ücretli öğretmenlik yapmakta, bu da eğitimin kalitesini, verimini düşürmektedir. Ücretli öğretmenlik gibi çağ dışı bir yönteme başvurulacağına, yeterli sayıda kadro tahsis edilmesi için tüm imkânlar seferber edilmelidir. Ücretli öğretmenlik uygulaması ivedilikle kaldırılmalı, tüm öğretmenler kadrolu olarak görev yapmalıdır.
Onbinlerce sınıf öğretmenliği bölümü mezunu öğretmen adayı şuan görev beklerken; halen sınıf öğretmenliği bölümü mezunu olmayan binlerce ücretli sınıf öğretmeninin meb bünyesinde görev yaptırılması ve ücretli sınıf öğretmenliği sisteminin halen devam etmesi gelecek ve eğitimde kalite açısından kaygı vermektedir. Eylül ayı başında yapılan 40 binöğretmen atamasında sadece 1820 kontenjan ayrılan sınıf öğretmenliği alanına en son yapılan ek atama durumunda da yine sınıf öğretmenliği mezunu öğretmen adayları mağdur edilmiştir. 3227 tane öğretmenin atanacağı son ek atama kontenjan listesinde, sınıf öğretmenliğine hiç kontenjan verilmemiştir. Bu durum hem bizleri hem de bu mesleğe gönül veren tüm öğretmen adaylarını derinden üzmüştür.
4+4+4 sistemi ile birlikte norm kadro fazlalıklarının oluşması, özür grubu tayinlerini çıkmaza sokmuştur. Bakanlık bölge, il ayrımı yapmadan, tüm özür grubu mağdurlarının tayinini gerçekleştirmelidir. Ailelerine kavuşmayıbekleyen, sağlık sorunları nedeniyle ailesiyle bir arada olmaya çabalayan öğretmenlerimiz daha fazla mağdur edilmemelidir. Bunun için özür grubu tayinleri yılda iki kere yapılabilir ve il-ilçe emri geri getirilebilir. Bakanlığın norm kadro fazlası öğretmenler üzerinden maliyet hesabı yapmasıöğretmenlerimizi son derece rahatsız etmiştir.
Sonuç olarak, 2013-2014 eğitim-öğretim yılı büyük sıkıntılarla başlamaktadır. Yeni dönemde eğitimde ciddi problemlerin yaşanmaması en büyük dileğimizdir. Bu vesileyle; tüm eğitim çalışanlarımızın yeni eğitim-öğretim yılını tebrik ediyor, öğrencilerimize öğrenim hayatlarında başarılar diliyoruz. Ayrıca okullarına yeni başlayacak öğrencilerin uyum sürecinde karşılaşabilecekleri zorluklara karşı eğitimin tüm paydaşlarının sabır, esneklik ve hassasiyet göstermelerini temenni ederiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Doç. Dr. Mehmet TURAN
SÖDER Genel Başkanı
Güncelleme Tarihi: 16 Eylül 2013, 00:00
ebs ye de en çok oyu onlar verdi..hiç üzülmüyorum...