TEHDİT DEĞİL, ÇÖZÜM BEKLİYORUZ SAYIN BAKAN

Milli Eğitim Bakanının Okulların ihtiyaçları için okul aile birliği aracılığı ile bağış kabul eden okul müdürlerine yönelik başlatmış olduğu incelemelere en sert tepki yine Eğitimbirsen'den geldi. Eğitimbirsen Genel Merkezinin ardından, İstanbul şube başkanları da Ömer DİNÇER'e ortak bir deklarasyon ile uyarı da bulundu.İşte İstanbul Eğitimbirsen Şube başkanlarının deklarasyonu....

TEHDİT DEĞİL, ÇÖZÜM BEKLİYORUZ SAYIN BAKAN
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer DİNÇER, bakanlıktaki icraatlarına bağış genelgesiyle başlamıştı. Önce, okulların onlarca problemi varken böyle bir genelge yayınlayan bakanın bir çözüm önerisi de vardır diye düşündük. Ancak bakanlığının ilk ayında yıllardır çözülemeyen merkez teşkilatında köklü çözümler geliştiren bakanın, okulların ihtiyaçlarının karşılanması yönünde çözüme dair hiçbir somut adım atılmadan hesap sorma aşamasına geçmiş olması bir takım soru işaretlerini gündeme getirmektedir.
Yeni eğitim öğretim yılı başladı, ancak bu konuda hiçbir umut ışığı yokken, uygulamalar; “Bu da olmaz artık.” denilecek aşamaya geldi.
            Bakanlığa gelen şikâyetler üzerine harekete geçen sayın bakan, bu işin kurulan timlere bırakılamayacak kadar önemli olduğunu düşünmüş olmalı ki duruma müdahale ederek, ülke çapında bütün okulların bankalardaki aile birlikleri hesap hareketlerini istemiş ve kendine kurban aramaya başlamış görünmektedir. Müfettişlere emirler verilip, okullara gönderilerek müdür avına çıkılmıştır.
            Merak ediyoruz. Yıllardır çözülemeyen köklü problemlere yeni bakanımızın bulduğu çözüm bu mudur? Nereye kadar kendimizi kandırmaya devam edeceğiz? Her yıl kayıt döneminde yaşanan bu ikiyüzlülüğü ne zaman okul idarecilerinin üzerinden kaldıracaksınız? Yıllardır okul müdürleri olarak, koca koca il ve ilçe müdürlerimizin konuşmalarında şahit olduğumuz, “Bu işlerde bir yol yöntem izleyeceksiniz, projelerinizi anlatacaksınız, kısacası kazı yolacak sesini çıkartmayacaksınız, veliyi ikna edin sırtından ceketini bile alın.” türü nutukları velileriyle paylaşmama erdemliliğini gösteren okul müdürleri, bu uygulamaları hak etmemiştir.
            Biz, sendika olarak velilerden para toplansın, zorla bağış alınsın demiyoruz. Eğitimciler olarak sadece işimizle uğraşalım, bizi parasal işlerden uzak tutacak sistemi kurun diyoruz. Her kesimde olduğu gibi eğitim camiasında da olabilecek çürükleri ayıklayarak, cesaretle ve dürüstçe; “Biz devlet olarak okulların problemlerini çözemedik, devleti küçültelim derken emekli olan hizmetlilerin yerine yenisini almadık, okullara beş kuruş ödenek ayıramadık bu ağır yükü okul müdürlerinin omuzlarına yükledik.” diyerek kendi payına düşen sorumluluğu üzerine alan ve gereğini yapan bir bakanlık görmek istiyoruz.
            Eğitimcilerin duygusal, onurlu ve gururlu insanlar olduğunu hatırlatarak, kirlenmiş üç beş meslek mensubunun gündemde tutularak bütün eğitim camiasının motivasyonunun bozulmasına ve çalışma azminin kırılmasına isyan ediyoruz. Öğretim yılı başlarken oluşturulan, “Öğretmenler üç ay tatil yapıyor, çok maaş alıyor, artık sekiz beş mesai yapacaklar, eğitim alacaklar, sınava tabi olacaklar, ek dersleri kesilecek.” gibi olumsuz bir havada söylenen sözlerin hiçbir amaca hizmet etmeyeceğini hatırlatıyoruz. Burada ulaşılmak istenen sonuca bütün bir eğitim camiasını karşısına alarak değil, çözümün eğitimin tüm taraflarının katkılarıyla geliştirilebileceğine inanıyoruz.
            Ülkemizin geleceği çocuklarımızı, onların yaşayacağı çağa uygun yetiştirebilmek adına her türlü çalışma, hizmet içi eğitim, sınav… ne varsa hepsine varız. Sadece, insanca muamele görmek ve emeğimizin karşılığını almak şartıyla…
            Bakanlık merkez teşkilatında yaptığı radikal yenilikle dikkatleri üzerine çeken sayın bakandan, önce okulların problemlerine çözüm üretmesini, ondan sonra hala velisinden zorla bağış alan okul müdürleri varsa gerekli işlemleri yapmasını talep ediyoruz. Sayın bakan bu anlayışla bağış konusunu çözeceğine inanıyor ve hala ısrar ediyorsa önerimiz; Okul Aile Birliklerinin feshedilmesi, TEFBİS sisteminin kaldırılması, parasal tüm iş ve işlemlerin okul idarelerinden alınmasıdır.
            Şimdi Sayın Bakanımıza ve bakanlıktaki bütün üst düzey yöneticilere somut bir soru sormak istiyoruz. İstanbul’da, 1.500 öğrencili, ikili öğretim yapan, dört katlı binası olan bir okulun asgari bir hesabını yapalım:
 
1-      Her kata bir temizlik elmanı,
sigorta, maaş, vergi vs. 1000x4= 4000 TL.
2-      Güvenlik elamanı  : 1000 TL.
3-      Memur               :   1000 TL.
4-      Temizlik malzemesi :1.500 TL.
5-      Kırtasiye, fotokopi, toner… vs : 750 TL.
6-      Faturalar( telefon, internet..)   :250 TL.
7-      DİĞER                               :1000 TL.

YAKLAŞIK TOPLAM    9.500 TL.
            Okulun bir kadrolu elamanı olduğunu düşünelim, kantinden de 2000 TL. kira gelsin. Bütün bunlara rağmen her ay gerekli para yaklaşık 6.500 TL. On ay eğitim yapılan bir okulda giderler toplamı 6.500x10= 65.000 TL. (Yaz tatilinde sürekli yapılmış mı diye denetlettiğiniz boya badana giderleri hariç.)
           
Sayın Bakanım,
1-     Okul bu kaynağı nerden sağlayacak?
2-     Atayacağının yeni müdüre çözüm öneriniz nedir?
3-     SGK yasasına göre kanunen işveren olarak gözüken ve maaş ödemesi yapan okul müdürleri ve Aile Birlikleri Başkanları hangi ürünü satıyorlar ki işveren statüsündedir.
4-     Eğitimin temel felsefesinde sevgi, merhamet, araştırma, tartışma varken bu yönde hiçbir gündem oluşturulmadan, eğitimcilere otoriter ve baskıcı bir anlayışla yaklaşmak doğru mudur?
5-     Sistemin çürümüşlüğüne çözüm aranırken, özel sektör mantığını ve liberal bakış açısını referans noktası olarak görmektense, “Etkin Denetim” sistemine geçiş yaparak yaşla kuruyu ayırmanın yoluna gidilemez mi?
6-     Sorunların çözümünde insan harcama yerine, insan kazanma yolu aranması daha doğru olmaz mı?
 
Yıllardır kangren halini almış problemlerin çözümünde, doğru atılmış her adımın yanında olurken, yanlış uygulamalara dur diyeceğimizi kamuoyu ile paylaşırız.
 
EĞİTİM BİR SEN İSTANBUL ŞUBELERİ:
Emrullah AYDIN-         1 Nolu Şube Başkanı
Hasan YALÇINYAYLA-   2 Nolu Şube Başkanı
Erol ERMİŞ-                 3 Nolu Şube Başkanı
Talat YAVUZ-               4 Nolu Şube Başkanı
Emin ENGİN-                5 Nolu Şube Başkanı
İdris ŞEKERCİ-              6 Nolu Şube Başkanı




Güncelleme Tarihi: 25 Eylül 2011, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
reis samsunlu
reis samsunlu - 13 yıl Önce

bir okul müdürü olarak resmen söylemek istediklerimizi çok güzel bir uslüp ve incelikle söylediğiniz hatta söylemeyi bırakın 6 üst düzey sendika başkanının birlikte deklere etmesi beni son derece mutlu ve bahtiyar etti.Bence bu tür bir açıklama Bu sendika için unutulmaması gereken bir milat olarak tarihine geçmelidir.Bence bu sendikanın şahlanışıdır.Türkiyede yaptıkları fedakarlıktan harcadıkları çabadan dolayı teşekküredilmesi gereken idareci ve okul aile birliklerine yapılan bu işlemler hakkaniyet dışıdır ve vefasızlıktır.

eğitimbir-sen budur işte
eğitimbir-sen budur işte - 13 yıl Önce

boşuna sevmiyoruz bu sendikayı.Hiç bir siyasi ayırım yapmadan haklıysa haklısın haksızsa haksızsın demesini bilen bir sendika

karamanlı sami
karamanlı sami - 13 yıl Önce

eğitim camiasını mevlana sevgisi ile kucaklamadan,polisiye önlemlerle sonuca gidilemez.Danışmanları bakanımızı daha dikkatli bilgilendirsinler,öğretmenevleri mevcut durumları korunarak,daha iyi rehabilite edilebilir.

SIRADAKİ HABER