13 HAZİRAN SONRASI NE YAPILABİLİR ?

Bir önceki yazımızda eğitimcilerimizin 13 Haziran 2014 tarihinde dava açmalarını önermiştik. Fakat bu yazımız Anayasa Mahkememizin YD ret kararından önceydi bizlerin iyi niyetli tahmini YD kararının verileceğini düşünmemizdendi. Eğitimcilerimizin bu saatten sonra 13 Haziranda mutlaka dava açmalarına gerek yoktur. Peki, neler yapılabilir?

13 HAZİRAN SONRASI NE YAPILABİLİR ?

En başta şunu belirtelim kamu kurumları kişilerin malı değildir. Bugün seni işten kovdum yarın işe gelme deme lüksü kimsede bulunmamaktadır. Bu saatten sonra idareler kişiler için; görevden alındınız, buraya görevlendirildiniz ya da öğretmenliğe döndürüldünüz gibi idari bir işlem yapmalı ve bunu tebliğ etmelidir. Bu tebliğden sonra mağduriyet yaşayacak insanlarımız 13 Haziran tarihinden sonra 60 gün içinde dava açmalıdırlar bu tarihin son günü de adli tatile rastladığından dava açma süreleri 11 Eylül 2014 tarihine kadar uzayacaktır.

 

          İlgili kanunun yürütmesi durdurulmamıştır fakat esastan görüşülmeye devam edilecektir. Bu karar hangi yönde olacak derseniz inanın bunu şuanda söylemek imkânsızdır. Eğer iptal edilirse iptal kararından önce idare mahkemelerinde Anayasaya Aykırılık iddiasıyla dava açanlar aynen görevlerine dönebileceklerdir. Bilindiği gibi idare mahkemelerinin iptal kararları tamamen geri yürümektedir. Bununda hukuki dayanağı Anayasamızdır.

 

           

“Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi

      MADDE 152- Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.

      Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddî görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır.

     Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.”

 

          hükmü bulunmaktadır. Bu hükümden; İdare Mahkemelerinin, itiraz yolu ile yapılan başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararına uymak zorunda oldukları görülmektedir. Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilen bir yasanın geleceğe yönelik tüm etkilerinin kaldırılması ve iptal kararına uyulması tüm devlet kuruluşlarınca kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bu durum öğreti ve içtihatlarda da yaşam bulmuştur.

 

          Fakat kanun Anayasa Mahkememizce iptal edilmezse yönetmelik için açılan davalarda çok etkili olmayabilir. Eğitimcilerimiz haklı olarak sendikalarının dava açmasını beklemektedirler. Açtıkları davaları kaybedecek eğitimcilerimizin(kaybetmemelerini dileriz yasa iptal edilirse kaybetmeyeceklerdir) karşısına 1500TL'ye yakın bir masraf çıkacağını da bilmelerini isteriz. İnanın eğitimcilerimiz adına çok üzgünüz. Gidişat şunu göstermektedir ki bu gibi düzenlemeler öğretmenlerimiz içinde gelebilecektir. Son olarak atalarımızın da söylediği gibi şunu söyleyebiliriz:

 

            Ağlayanın malı gülene yaramaz…

 

 

KAYNAK:Kamuajans.com
               Manas KAĞAN

Güncelleme Tarihi: 12 Haziran 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER