ALO 147 DEN HABERLER

Alo 147’den ilk haberler gelmeye başladı.

ALO 147 DEN HABERLER

 
     Alo 147’den ilk haberler gelmeye başladı.
 
      Milli Eğitim Bakanlığı “ Alo 147 Hattı” konusunda  yaptığı açıklamada  “Alo 147 Hattı”nın öğretmenlere yönelik olmadığının ifade etmesine rağmen vatandaşlar öğretmenleri şikâyet etmeye başladı. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi bu uygulama eğitimin kalitesinin yükseltilmesi maksatlı değil tamamen öğretmeni rencide etmeye yönelik, aslının olup olmadığı bilinmeyen şikâyet mekanizmasının işletilmesine yönelik bir uygulamadır.
 
 “Alo 147 Hattı”na şikayetler gitmeye,okul idareleri ve öğretmenlere yönelik inceleme ve soruşturmalar başlamıştır.İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri velinin şikâyetini olduğu gibi yazıp gönderiyor. Kantinde hamburger satılmasıyla başlayan şikâyetler, öğretmenin mini etek ve tayt giymesiyle devam ediyor. Okullara gönderilen yazılardaki ciddiyetsizlik bile bu sistemin ne kadar basit işlediğini gözler önüne sermektedir.
 
      Öğretmen kim ki...
 
     Bu durumun başka bir boyutu ise haberlerin asılsız mı yoksa gerçek mi olduğudur. Öğretmen mini etek giyiyor. Yönetmeliklere uygun olan etek boyu diz altında olan boyudur. Acaba öğretmeni şikâyet eden velinin rahatsızlığı yönetmeliğe uygun bir rahatsızlık mı? Üstelik ifade çok farklı anlamlar barındırıyor. Sanki öğretmenin yönetmelik dışı giyinmesini şikâyet etmekten çok öğretmeni aşağılayan bir tutum içerisine girilmiş. “Veli takım elbiseyle işe giderken öğretmen nasıl tayt ve mini etek giyer?” Büyüklerimizin öğretmeni değersizleştirme çabaları boşa gitmemiş görünüyor. Nihayetinde öğretmenin, velinin gözünde beş para etmez duruma geldiği anlaşılıyor.
 
Yazının bir bölümünde ise veli milli eğitim bakanlığına emirler yağdırıyor. “Milli eğitim bakanlığı öğretmenlere uyarı versin!”
 
Milli Eğitim Bakanlığı atadığı müdürlerinin iş yapamadığını düşünüp, onların yapamadığı işleri velilere devretmiş gibi görünüyor. Peki, işin ehli olmayan insanların toplumun yapı taşı öğretmenleri neden bu denli düşman bellemesi isteniyor? Her bakanlık kendi çalışanını destekleyip kalkındırmak için elinden geleni yaparken neden Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenini sürekli yerme çalışmaları içerisinde? Bunun en net cevabı şudur: Sınıf havasını teneffüs etmemiş, kırk-elli öğrenciyi aynı ortamda disiplin içerisinde bir arada tutup onlara birçok şey öğretmeye çalışmamış insan asla öğretmeni anlamaz, anlayamaz.
 
Eteğimizin boyu herkes tarafından güzel sorgulanıyor. Cevap da buluyor. Ama öğretmenin aylardır çığlığını duyan yok. Biz de dört aydır alamadığımız maaş zamlarımıza 72 saat içinde mantıklı ve makul bir cevap verecek sorumlular bekliyoruz.
 
                                                                                 
          Funda KARABULUT
   Türk Eğitim-Sen İstanbul 9 Nolu Şube
       Basın ve Dış İlişkiler Sekreteri
                       
 

Güncelleme Tarihi: 09 Nisan 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER