AMAÇ EĞİTİMİ GELİŞTİRMEK Mİ? YANDAŞLARI YERLEŞTİRMEK Mİ?

AMAÇ EĞİTİMİ GELİŞTİRMEK Mİ? YANDAŞLARI YERLEŞTİRMEK Mİ?
Milli Eğitim'de yandaş kadrolaşma devam ediyor. 2014 yazında okul müdürleri ile başlayan yandaş kadrolaşması hareketi müdür yardımcılarına kadar inmiş durumda. Müdürlük puanlamalarında görülen aksaklıklar ve limitsiz kayırmacılık hareketleri yürütmeyi durdurma olarak mahkemelerden geri döndü. Ama bunun da etrafından dolaşmayı ''yeniden puanlama'' ile gerçekleştirdiler. Okullarından 35-40 puan alan okul müdürleri, üst kademeden ise neredeyse hiç puan alamadılar. Yeniden puanlama ile tekrar elleri boş bırakılan okul müdürleri devam eden mahkeme sürecini beklemeye koyuldular. Oradan bir sonuç çıkar mı? Hep birlikte göreceğiz. Ama bu arada ilginç olaylara da tanık olundu. Şöyle ki, bir ilimizde müdürlük mülakat komisyonunda enteresan bir durum yaşandı. Bu ilde kurulan mülakat komisyonlarının birinde başkanlık görevini yürüten İl Milli eğitim Müdür Yardımcısı, aynı mülakata kendisi de girerek aldığı 90 puanın üzerindeki puanla bir okula müdür oldu. Buradaki amaç, herhangi bir aksi durumda müdürlük makamını garantiye almak. Bu türden cinliklere de bu dönemde şahit olduk.
Müdür yardımcılarının durumu da ilginçliklerle dolu. Her ilde çok farklı uygulamalar yapıldı. Ortak yapılan uygulama ise belirli bir sendikadan olmayanların müdür yardımcısı yapılmaması idi. Yeni müdür yardımcılarını belirleme sürecinde görülen en ilginç durum ise isimlerin İstanbul borsası'ndan daha hızlı bir değişim göstermesiydi. Sabah falancanın adamı bir okula müdür yardımcısı olarak belirlenmişken, öğlede sonra başka birisi, akşam ise telefon trafiğinden sonra başka birisi bu göreve getiriliyordu. Liyakat ve benzeri enstrümanlar devre dışı bırakıldı. Belirlemede tek enstrüman o sendikadan birinin adamı olmaktı. Bir örnek verecek olursak; bir okulda mevcut müdür yardımcısı görevine devam edebilmek için okul müdürlüğüne dilekçe veriyor. Diekçenin eki tam 49 sayfa. Herşey var, ödüller, katılınan kurslar, seminerler, kazanılan sınavlar, yılların tecrübesi vs. Olmayan tek şey, arkasında bir sendikanını ve adamının olmaması. Bu kişiyi elbette müdür yardımcısı yapmadılar, bunun yerine hiç bir idari tecrübesi olmayan bir öğretmeni sendikası ve torpili var diye müdür yardımcısı yaptılar.
Sözü fazla uzatmaya gerek yok. Belirli bir sendikadan değilsen, arkanda da belirli bir düşünceden adamın yoksa, ''ağzın ile kuş tutsan'', ''alemi cihan olsan'' hikaye. Sen arslan olsan bie seni bir çakala boğdururlar. Senin yemekte olduğun yemeğin bir tabağı haksız olarak sofrandan resmen çalarlar. Bu resmen hak gasbıdır. Senin hakkın varmış, hukukun varmış, hepsi hikaye. sonra da derler ki, ''kul hakkı yemek günahtır''. Amaç eğitimi geliştirme olmalı, şimdi olduğu gibi yandaşları yerleştirme olursa bundan en büyük zararı eğitim sistemimiz ve çocuklarımız görür. Eğitimi düşünen varsa tabi. Atalarımız boşuna dememiş, ''mağrurlanma padişahım senden büyük Allah var'' .


Hüseyin Asar
Eğitim Haberci.com
Güncelleme Tarihi: 03 Şubat 2015, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER