"ATATÜRK'Ü UNUTURSAK HERŞEYİMİZİ KAYBEDERİZ"

Isparta'da 9. Cumhurbaşkanı Demirel'in memurluktan cumhurbaşkanlığının sona erdiği döneme kadar geçen sürede kullandığı eşyaların sergilendiği Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi açıldı.

"ATATÜRK'Ü UNUTURSAK HERŞEYİMİZİ KAYBEDERİZ"
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Atabey ilçesine bağlı İslamköy Mahallesi'ndeki müzenin açılışında yaptığı konuşmada, Isparta'daki kazada hayatlarını kaybeden üniversite öğrencileri için Allah'tan rahmet diledi, tüm vatandaşların da Cumhuriyet Bayramını kutladı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü minnetle andıklarını belirten Demirel, "Ona minnet ve şükran borçluyuz. Bu ebedidir ve her gün söylesek, yine de fazla bir şey yapmış olmayız" dedi.

Cumhurbaşkanlığını zorla kimsenin elinden almadığını ifade eden Demirel, 12 seneyi aşan Başbakanlık yapan biri olarak Başbakanlığı da kimsenin elinden zorla almadığını söyledi.

Kendi adına devletin okullarında okuyarak yetişmiş bir kişi olarak borcunu ödediğini dile getiren Demirel, "Tümüyle ödemiş miyiz, onu millet muhasebe edecek. Bizim vicdanımız rahattır. Ömrümüzün tümünü milletin ve devleti hizmetine verdik. Ne yaptık dersen, bu ülkeyi karanlıktan kurtaralım dedik. Türkiye'nin en ücra köylerine ışık götürdük. Gaz lambası yerine elektrik lambası götürdük. Traktörle kara kağnı ve öküzün kavgasını kazandık" diye konuştu.

Türkiye'nin 1950'den 2000'e kadar değiştiğini vurgulayan Demirel, "Yeni bir Türkiye vardır orta yerde. Bu yeni Türkiye, daha ileriye gitmeli daha çok şey kazanmalıdır" diye konuştu.

"Milli egemenliğe müdahale edilmemelidir"

Demirel, 50 yıllık zaman içerisinde kendisinin de bulunduğu hükümetlerin iktidarlarında Türkiye'nin çok şeyler kazandığını ancak askeri darbeler olmasa bu sürecin daha da ileriye taşınabileceğini söyledi.

Bu kesintilerden çok dikkatle çıkmayı başardıklarına dikkati çeken Demirel, şöyle konuştu:

"Bu müzenin kapısında bir sandık görürsünüz. Müzenin adını Demokrasi ve Kalkınma Müzesi koyduk. Neyi kast ediyorum? Ülkenin yönetimini yapacak iktidarlar seçimle gelip seçimle gitmelidir. Kansız, kavgasız el değiştirmelidir. İktidarlar halkın eliyle gelmeli, halkı eliyle gitmelidir. Halkın tercihini ve milletin iradesini, halkın reyiyle gelen heyetler yapmalıdır. Halkın reyi dediğimiz olay, halkın milli egemenliğidir. Milli egemenliğin üstün olmasını istiyorsak buna müdahale edilmemelidir. Birinci derecede önerdiğimiz istikrardır. Yani halkın hakimiyetinin sağlanmasıdır. Bu da sandıktır. "

Müzenin içerisinde başkanlığını kendisinin yaptığı 7 hükümetin bulunduğunu anlatan Demirel, hükümetlerin kuvvetlerini halktan alarak, halka icraat götürdüğünü belirtti.

İktidara geldiklerinde İstanbul'un iki yakasının birleşmesi gerektiğini kaydeden Demirel, "İki yakasına köprü yapılmalıydı. 'Köprü yapılmalı' diyen birçok kişi geldi geçti ama yapan biz olduk. Fırat ve Dicle nehirleri boşuna akıp gidiyordu. Bunları aldık, çatlak topraklara götürdük. Bunun adına GAP Projesi dedik ve giriştik. 30 milyar dolarlık bir projeydi" diye konuştu.

"Türkiye değişmiştir ve bir dönüşüm olmuştur"

Bugün uygar ülkelerde kullanılan ne varsa Türkiye'de de kullanıldığının altını çizen Demirel, bunun medeniyet kavramı anlamına geldiğine işaret etti.

"Türkiye değişmiştir ve bir dönüşüm olmuştur. Dönüşüm yaşamalı, yaşatılmalı. Daha da ileri gidilmelidir" diyen Demirel, şöyle devam etti:

"Türkiye, bugün yüzde 20 seviyesinde bir sanayi topluluğu, hizmetler toplumu haline gelmektedir. Kalkınan Türkiye haline gelmiştir. Otomobil fabrikalarının temellerini ben attım. Türkiye'nin 10 milyon otomobili vardı. Pek çok şeyin değiştiğini anlatmak istiyorum. 5 milyon insan Türkiye dışında çalışmaktadır. Dış ülkelerde imar ve inşa yapma gücüne sahibiz."

Demirel, Türkiye'nin ileriye barış içinde gitmesinin daha iyi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bizim yaptığımız en büyük hizmet, İslamköy'den bir çocuk çıkıyor, okuyabiliyor. Vatandaş sen nerelisin? Çemişgezek, şu köyündenim. Senin köyünden, senin çocuğunda da çıkar, okur ve mühendis olur. Onunla kalmaz milletvekili, cumhurbaşkanı olur. Ben bunu gösteriyorum. Sergilediğimiz bu. Cumhuriyet herkese eşit fırsatlar tanır. İşte Demirel'e fırsat tanınmış. Bir köylü çocuğu, herkese fırsat tanıyor. Bu fırsatları kullanın diyoruz. Buna açık olan, sizin çocuklarınıza da açık. Ben bunu söyleme geldim. Çocuklarınız ülkenin kalkınması rol alsınlar, önleri açıktır, misali benim."

"Kardeşliğin korunması ve kalkınma, demokrasi sayesinde olabilir"

Kendisine güvenenlerin yüzde 5 civarında kalkındığını, yüksek seviye imar ve inşaat mühendislikleri ile yeni şehirler, kasabalar inşa ettiğini vurgulayan Demirel, "Türkiye'yi bir sanayi ülkesi yaptık" dedi.

Defterlerinde yoksullukla, fukaralıkla, haksızlıkla ve zulümle mücadelenin hep olageldiğini dile getiren Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önemli olan hadise, doğanın gareziyle mücadele, kuraklıkla mücadele. Bu mücadeleler iyi bir şekilde devam ediyor. Burada bir örnek var. Örneğini alın kullanın diyoruz. Burada görün neler yapıldığına dair. Demokrasi için neler yapılmıştır? Demokrasi sayesinde neler yapılmıştır? Çelik fabrikaları, büyük üniversiteler, yollarımız ve köprülerimizin resimlerini göreceksiniz. Demokrasi sayesinde eksik kalan hizmetler tamamlanır. Yenileri yapılır. Bütün hizmetleri yaparken dikkat ettiğimiz şey, demokrasinin, Türkiye'nin birliği ve beraberliğinin zedelenmemesidir. Kardeşliğin korunması ve kalkınma demokrasi sayesinde olabilir. Hep beraber geleceğin iyi günlerine katkıda bulunalım."

Demirel Vakfı Başkanı ve Süleyman Demirel'in kardeşi Şevket Demirel ise halen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde Çankaya'ya kadar uzanan yolda oynadığı ve yaptığı hizmetleri belgeleri ile muhafaza etmiş, yine sağlığında bu unsurlarla bir müze kurmuş, müzeyi de milletine bağışlayan Süleyman Demirel'den başka bir isme rastlanılamayacağını belirtti.

Demirel, şöyle konuştu:

"Süleyman Demirel'i, karşınızda gördüğünüz İslamköy'den alıp İstanbul Teknik Üniversitesinden mezun olduktan sonra Çankaya'ya kadar yükselten demokrasidir. Bu ilkten, tarihçiler daha kolay ve doğru bilgi edinerek tarihlerini yazabilecekler. Ayrıca bugün ve gelecekteki nesiller Türkiye'nin 1923'ten itibaren nereden nereye geldiğini öğrenecektir. İşte bu tablo, bir Türkiye Cumhuriyeti tarihidir. Ayrıca müze halkımızın Cumhuriyet döneminde demokrasiden neler kazanacağını öğretecektir. Demokrasi, kalkınmanın anayasasıdır. Bugünkü gösteri kalkınmanın demokrasi ile nikahlı olduğunu gösterir. Bundan dolayı ismine 'Demokrasi ve Kalkınma Müzesi' denmiştir. Müze milletin malıdır. Tek sahibi Türk milletidir."

Demirel, müzenin 20 senede yapıldığının altını çizerek, 6 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere 17 bin metrekare alana oturtulduğunu, külliye olarak da 1 milyon metrekare alana sahip olduğunu kaydetti.

Törende konuşmalardan önce sahne alan CHP Muğla Milletvekili ve sanatçı Tolga Çandar, Ege türkülerini seslendirdi.

Açılışta, 1 Kasım'da yeni yaşına girecek Demirel'in doğum günü, alkışlarla kutlandı. Müze ve külliyenin sinevizyonlu tanıtımının ardından keman sanatçısı Canan Anderson, mini bir keman konseri verdi.

İlham Aliyev'den mektup

Törene mektup gönderen Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Demirel'i "bir efsane" olarak tanımlayarak, müzeyi görmeyi istediğini ancak Fransa'da olacağı için programa katılmadığını belirtti. Törene ayrıca, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de mesaj gönderdi.

Demokrasi ve Kalkınma Müzesi

17 bin metrekarelik alanda kurulan külliyede yer alan Demokrasi ve Kalkınma Müzesi'nde Demirel'in memurluğa başladığı 1949 yılından cumhurbaşkanı olduğu döneme kadar sakladığı çok sayıda belge, 45 bin kitap, 32 bin gazete ve dergi, 126 bin fotoğraf ve Demirel'e yurt içi ve dışında hediye edilen eşyalar yer alıyor.

Külliye içinde bulunan Müze Ev'de ise Demirel ve ailesinin 1920'li yıllardan bu yana kullandığı eşyalar bulunuyor.

Süleyman Demirel'in kardeşi Şevket Demirel'in başkanlığını yaptığı Demirel Vakfı tarafından yaptırılan müzenin açılışına Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Ürdün Prensi El-Hassan Bin Talal, eski Kosova Cumhurbaşkanı Fatmir Sejdiu, eski Romanya Devlet Başkanı Emil Constantinescu, Gagavuzya Cumhurbaşkanı Mihail Formuzal, Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı temsilcisi Ali Hasanov, CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Akif Hamzaçebi, eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin, eski DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, eski milletvekilleri İsmet Sezgin, Esat Kıratloğlu, Murat Karayalçın, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, işadamları Cavit Çağlar ve Aydın Doğan ile çok sayıda davetli katıldı.

egitimajansı.com
Güncelleme Tarihi: 26 Ekim 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER