BAKAN DİNÇER OKUL SÜTÜ DAĞITMAYA DEVAM DEDİ

OKUL SÜTLERİNİ SULANDIRANLARA İNAT DAĞITMAYA DEVAM EDELİM

Hükümetin iyi niyetle ortaya koymuş olduğu bir proje ancak bu kadar sabote edilebilir…

Milli Eğitim Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı arasında imzalanan protokolle okullarda “ okul sütü akıl küpü “ sloganı ile bir proje başlatıldı.

Bu proje daha ilk gününden bir hata sonucu sıkıntılı başlasa da bu sıkıntı ve hata öğrencilerin lehine bir sonuç doğurdu.
 
Aslında bu projeye göre okullarımızda haftanın iki günü süt dağıtımı yapılacaktı. Bu protokolün imzalanmasının ardından Başbakanlıktan istenen bilgi notuna Milli Eğitim Bakanlığında bir grup başkanı haftanın 5 günü okullarda süt dağıtımı yapılacak notunu iliştirip, MEB’in üst düzey bürokratları da bu bilgi notuna imza koyup Başbakan’ın önüne koyunca ; Başbakan da çıkıp kameralar karşısında okullarımızda haftanın 5 günü süt dağıtımı yapılacak dedi..
 
Başbakan’ın bu açıklamasının ardından gerek Tarım Bakanlığı gerekse Milli Eğitim Bakanlığı  okularda dağıtılacak sütün haftada iki gün olması gerektiği ve bu konuda yanlış bilgi verildiği noktasında seslerini yükseltse de , Başbakan sözünün arkasında durdu ve haftanın 5 günü süt dağıtımı yapılması için talimat verdi.
 
Başbakanlığa sunulan yanlış bilgi notunun faturası ise grup başkanına kesildi ve grup başkanlığı görevinden alınırken ; bu yanlış bilgi notunun eseri olarak okullarda süt dağıtımı 5 güne çıktı.
 
Hükümetin ve özellikle Başbakan’ın haftada iki gün olması gereken süt dağıtımını fedakarlık göstererek haftada 5 güne çıkarmasıyla beraber bugün okullarımızda süt dağıtımı başladı..
 
Okullarımızda süt dağıtımının başladığı sıralarda Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER kameralar karşısında basına bilgi verirken illerimizden süt zehirlenmeleri olduğu yönünde haberler basın yayın organlarına düşmeye başladı ve basın toplantısında bu soru DİNÇER’e sorulunca ; DİNÇER de şaşkın bir şekilde “ Bismillah süt dağıtımı daha yeni başladı “ şeklinde espiri ile karşılık verdi.
 
Okullarda süt dağıtımının hemen akabinde daha birkaç saat geçmeden öğrencilerimize sütten zehirlendiler tanısını koymak hiçbir doktorun haddine değildir. Kaldı ki Tıp üzerine ihtisas yapan kişiler ve besin zehirlenmesi ile karşı karşıya kalan kişiler bilirler ki , Besin zehirlenmeleri yapılan tahlil ve sonuçlar neticesinde en erken 6 saat içerisinde belli oluyor.
 
Buradan hareketle öğrencilerimize besin zehirlenmesi tanısını daha süt dağıtımı devam ederken sabah saat 10:00 gibi koymak ve bunu medya ile paylaşmak iyi niyetli bir davranış değildir.
 
Okullarımıza gelen sütlerin tarihleri incelendiğinde zaten sütlerin uzun ömürlü olduğu görülecektir. Yine bunun yanında isteyen velilerin çocuklarına veli muvafakatnameleri alınarak , öğrencilerin süte karşı olan tepkilerinin bilgileri toplanarak öğretmen gözetiminde süt dağıtımı yapılmıştır.
 
Okullara geçtiğimiz hafta gönderilen sütlerin çok sıcak ortamlarda bekletilmesi ile bozulma ihtimalleri olabilir.
Ancak yine bunun yanında aç karnına süt tüketimi yapan öğrencilerimiz yada süte karşı alerjisi olan öğrencilerimiz içerisinden süte karşı tepki veren öğrencilerimiz olabilir. Burada sağlık kuruluşları besin zehirlenmesi şüphesi olduğu anda, aynı besini tüketen tüm öğrencileri sağlık kuruluşuna sevk etme zorunluluğu olduğundan ötürü bir sınıfta karnı ağrıyan bir öğrenci bile olsa tüm sınıfı hatta aynı besini alan tüm okulu sağlık kuruluşuna sevk ettiler..
 
Öğrencilerimizin ve velilerimizin de endişeli bir şekilde tepkileri ve basın yayın organları için mükemmel bir haber olan bu konunun sabah saatlerinden itibaren abartılı bir şekilde basına yansıtılması neticesinde süt dağıtımı işinin fiyasko ile sonuçlandığı neticesinin alınması için şer odakları ve mevcut iktidarın başarısız olması için böyle hassas bir konudan bile nemalanma çabaları içler acısı bir durumdur.
 
Öğrencilerimizin kola , cips ve tost nesli olarak yetiştiği bir ortamda öğrencilerimize süt alışkanlığı kazandırma çabaları ve bu yönde verilen emeklerin iftira boyutuna varan haber ve muhalefetle daha ilk gününden başarısız olması için çabalayanlara inat Bakanlığımızın bu projesi sağlıklı olarak yürütmesi ve tüm eğitim camiasının da ; çocuklarımızın geleceği için bu projeye destek vermeleri ve katkı sunmaları vicdani bir sorumluluktur.
 
Özellikle de okul müdürlerimizin ve idarecilerimizin sütlerin saklanması ve dağıtımı sırasında azami özeni göstererek bu projenin başarıya ulaşması noktasında çaba göstermeleri bu ülkenin evlatlarına karşı olan vicdani bir sorumluluktur…( Kamudanhaber)