Dün tüm Türkiye'nin sağlığı bozuldu... Gaziantep'te görev yapan göğüs cerrahisi uzmanı Dr. Ersin Arslan'ın, bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülmesi, yüzbinlerce sağlık çalışanını sokağa döktü. İş bırakan doktorlar, 'can güvenliği' istedi. Gösteriler yurt çapında sürerken Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu önderliğinde bir heyet, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'yla görüştü. Heyet, Bakan Akdağ'a daha önce de getirdikleri ancak Dr. Ersin Arslan'ın hayatını kaybetmesi nedeniyle acil talebe dönüşen isteklerini sundu. İşte sağlık çalışanlarının talepleri:
- TBMM'de konuyla ilgili bir Meclis araştırması başlatılsın. (Aynı saatlerde AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, sağlık çalışanlarının uğradığı şiddet olaylarının araştırılmasına dair önergeyi TBMM Başkanlığı'na sunduklarını açıkladı.)
- Türk Ceza Kanunu'na caydırıcı-önleyici bir yasa (Dr. Ersin Arslan Yasası) eklensin.
- SABİM (Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi) yapılan şikayetlerin, sağlık çalışanlarına yönelik tacize dönüşmesine yol açan kullanımın bir mekanizmayla düzeltilmesi.
- Sağlık kuruluşlarında şiddet açısından risk değerlendirmelerinin yapılarak belirlenen önlemlerin yürürlüğe konması.
- Sağlık çalışanlarını rencide eden söylem ve üsluplardan kaçınılması.
- Şiddeti değerlendirmek üzere Sağlık Bakanlığı başkanlığında bir toplantı yapılması.
- Bu tür saldırılarla karşılaşan sağlık çalışanlarının geleceklerinin güvence altına alınması.
Can verdiğimiz eller bizlerin canını alan cani ellere dönüştü
- İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören: Hizmeti verirken ölüyoruz, öldürülüyoruz. Şu anda büyük tehdit altındayız. Can korkusu içinde bu hizmeti nasıl vereceğiz?
- Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Mithat Günaydın: Hastanın gözünden akan yaş kuruyabilir ama akan kan kurumamalı, kan kurumadan artık gerekli tedbirler alınmalı.
- Aydın Tabip Odası Başkanı Eralp Atay: Bizim can verdiğimiz eller artık bizlerin canını alan cani ellere dönüştü.
- Gaziantep-Kilis Tabip Odası Genel Sekreteri Şaban Alagöz: Tek isteğimiz, can güvenliği. Çok şey mi istiyoruz.
Bana nasıl ilaç yazmazsın!
TABİP odalarının raporlarına göre hekimlerin en çok maruz kaldığı fiiller öldürme, yaralama, hakaret ve tehdit. Acil servislerde kendi hastasına öncelik verilmesini isteyen hasta yakınları tarafından tıbbi aciliyet durumuna göre müdahale eden; poliklinik hizmetlerinde hastayı görmeden sağlık karnelerine ilaç yazmayan; hasta ya da yakınlarının istediği reçeteyi değil hastayı muayene ederek kendi koyduğu tanıya uygun reçeteyi düzenleyen; nüfuza göre değil sıraya göre hastaları görmekte ısrar eden; poliklinikte fazla beklediğini düşünen hastanın hastalığına göre gerekli süreyi ayırmakta ısrar eden; hastalarının iyileşmemesi ya da ölmesi halinde bundan sorumlu tutulan hekimler, bu saldırıların hedefi oluyor.
Babasını kaybeden doğmamış bebek için yas tutuyoruz
İSTANBUL: Onbinlerce hekim ve sağlık çalışanı Beyazıt'ta buluşup İl Sağlık Müdürlüğü'nün önüne yürüdü.
İZMİR: Türk Tabipler Birliği, İzmir Tabip Odası, Sağlık Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi tarafından düzenlenen eylemde, 'Sağlık Bakanı istifa' sloganları atıldı. İzmir Tabip Odası Başkanı Erdener Özer, 'Babasını kaybeden doğmamış bebek için yas tutuyoruz. Tedbir almanızı değil, çekip gitmenizi istiyoruz. Anketlerinizi ve Alo 184'ünüzü başınıza çalın' dedi.
ANTALYA: İl Sağlık Müdürlüğü'nün önünde toplanan yüzlerce doktor, yol kapatıp, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ı istifaya çağırdı.
GAZİANTEP: Sağlık çalışanları, kanlı gömlek üzerine Dr. Ersin Arslan'ın fotoğrafını koydu.
DENİZLİ: Cinayete isyan eden 500 doktora Eczacılar Odası, Diş Hekimleri Odası ve sendikalar da destek verdi. Doç. Dr. Gökhan Yüncü, 'Hasta hakkı ve doktor hakkı dengeleri bozulmuş durumda. Hekimin düşman olarak görüldüğü, silahlarla saldırıldığı bir durumda 'göğüs cerrahisi gibi riskli branşlarla uğraşan hekimler olarak bu riski alabilir miyiz' diye düşünmeye başladık' dedi.
MUĞLA: Üniversite Hastanesi'nin acil servisi önünde toplanan sağlık çalışanları; 'Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek' sloganları attı.
MALATYA: İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nin kapısına 'Köpekler bile kendini iyileştirmeye çalışan eli ısırmaz. Bu ülkede bir doktor öldürüldü' yazılı bir pankart astı.
