DAÜ Doğa Koleji'ne peşkeş çekiliyor

Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne ait eğitim kurumlarının ihalesiz olarak Gülen cemaatine yakın bir gruba verilmesi Ada'da tartışma yarattı.

DAÜ Doğa Koleji'ne peşkeş çekiliyor

Kuzey Kıbrıs’ta özelleştirmeler bir süredir ülke gündemindeki yerini koruyor. Ada’ya yönelik AKP müdahaleleri ile birleşen özelleştirme süreci, Kuzey Kıbrıs’a ait kamu kuruluşlarının AKP yandaşı sermaye gruplarına devredilmesi şeklinde devam ediyor. Son olarak Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne bağlı ilkokul, kolej ve kreşin özelleştirilmesi sırasında yaşananlar, tartışmalara neden oldu.

Gizli özelleştirme
Her fırsatta serbest piyasanın ve şeffaflığın faydalarından bahsedenlerin, DAÜ Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları’nın özelleştirilmesini kapalı kapılar ardında ve ihalesiz bir şekilde yapması, özelleştirme sürecinin nasıl bir el koyma mekanizması olduğunu gözler önüne serdi.

Doğu Akdeniz Üniversite’ne bağlı Doğu Akdeniz İlkokulu, Koleji ve Kreşi, kapalı kapılar ardında yapılan gizli pazarlıklarla, Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen Doğa Koleji’ne devredildi. Çalışanların haklarını büyük oranda kaybetmesine neden olacak bu uygulama sendikalar tarafından da sert bir şekilde eleştirildi. Doğu Akdeniz İlkokulu ve Doğu Akdeniz Koleji’nin kapalı kapılar ardında elden çıkarıldığı, 6 Haziran 2011 tarihinde öğrenildi. Daha önce ortaya çıkan söylentiler konusunda sendikaların yaptığı tüm girişim ve bilgi alma çabalarına karşılık “Öyle birşey yok; kimseyle imzaladığımız bir şey yoktur” diyen DAÜ Yönetimi, kamuoyunun karşısına Doğa Koleji ile imzaladığı ön protokol ile çıktı.

 

O bölgede kamu okulu yok
Sendikalar, Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne bağlı bu kurumların yeşil sermayeye devredilmesinin, art niyet taşıyan bir uygulama olduğuna dikkat çekiyorlar. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nın (KTÖS) basın açıklamasında Mağusa bölgesindeki okul ihtiyacına dikkat çekiliyor:

Mağusa bölgesinde okul ihtiyacı olduğu açıktır ve bu kurumlar Eğitim Bakanlığı tarafından devralınmalıdır. Bu gerçek ortada dururken, Eğitim Bakanlığı’nın olaya duyarsız kalması ve habersiz gibi davranması aslında bu okulların ideolojik olarak yeşil sermayeye peşkeş çekilmek istendiğinin açık bir göstergesidir.

Üniversitenin görevi
Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin parça parça satılması sürecinin bir parçası olarak değerlendirilen bu son özelleştirme, üniversitelerin görevini de tartışmaya açtı. Daha önce üniversitenin destek hizmetlerini “üniversitenin görevinin çay ve temizlik olmaması” nedeniyle özelleştiren, güvenlik hizmetlerini de “üniversitenin görevi güvenlik sağlamak değildir” diyerek özelleştiren yönetimin her seferinde çalışanların hak kayıplarına neden olması artık alışıldık bir durum. Ancak bir üniversiteye ait eğitim kurumlarının zarar ettiği gerekçesiyle, ihalesiz bir şekilde, Türkiye’deki iktidara yakın bir gruba devredilmesi özelleştirmelere gerekçe olarak sunulan konuların ne kadar gerçek dışı olduğunu da gösterdi.

"Bütünün bir parçası"
KTÖS ve KTOEÖS’ün basın açıklamasında özelleştimelerin bir bütün olduğuna dikkat çekildi:

Adamızın kuzeyinin Türkiye’nin kolonisi yapmakla ilgili süreç devam etmektedir. Ülkeye Türkiye’den nüfus aktarılıp vatandaşlık dağıtılırken, bir yandan da Kıbrıslı Türkler’e ait kurumlar AKP hükümetine yakın odaklara peşkeş çekilmektedir. “Özelleştirme” yalanının arkasına saklanarak yapılmak istenen aslında Kıbrıslı Türkler’in toplumsal varlığını tasviye etmek ve kurumlarını da ele geçirmektir. Sanayi Holding, Turizm İşletmeleri ve K.T.Hava Yolları’nın başına gelenlere Doğu Akdeniz Üniversitesi İlkokulu ve Koleji de dahil edilmiştir. Tüm kurumlarda ayni yöntem uygulanmaktadır. Önce kurum bilinçli olarak zarara uğratılmakta daha sonra ise işbirlikçi hükümetler eli ile AKP’li “yeşil sermayeye” peşkeş çekilmektedir. (...) Sırada Ercan Havaalanı, Mağusa limanı, Telefon Dairesi, Elektrik Kurumu ve Doğu Akdeniz ve Lefke Üniversiteleri vardır.



 

Güncelleme Tarihi: 23 Haziran 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER