Ortoğu gazetesi yazarı ve MHP MYK üyesi A. Savaş Çolak da bugünkü yazısında Türk okullarının kapatılmak istenmesi konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki Gösterdi.
Savaş Çolak, "Diyarbakır'da bayrağı indirenlere, Cizre'de bayrağı yakanlara göz yuman AKP ve Recep Tayyip Erdoğan, yurtdışında Türk bayrağını dalgalandıran Türk okullarından neden rahatsız olmaktadır?" sözleriyle AKP hükümeti ve Tayyip Erdoğan'ı sert sözlerle eleştirdi.
İşte Savaş Çolak'ın "Ali Baba ve Kırk Haramiler" başlıklı o yazısı...
Geçtiğimiz cuma günü ilk ve orta öğretimde eğitim gören 18 milyona yakın evladımız karne alarak 15 günlük yarıyıl tatiline çıktı.
Bu sırada cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 3 günlük Afrika gezisinde olduğu için sıfırlarla dolu karnesini hazirana saklıyoruz. Gittiği ülkelerde konuşmasının kayda değer kısmını buralardaki Türk okullarına ayırarak bu okulların zararlı faaliyetler içerisinde bulundukları gerekçesiyle kapatılmasını istedi.
Uluslararası arenada cumhurbaşkanının gittiği her ülkede Türk okulları üzerinden polemik çıkarması, gittiği ülkelerin yasalarına uygun olarak açılmış okullar hakkında olumsuz yorumlar yapması ülkemizi küçültmekten başka bir anlam taşımamaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti büyük ve güçlü bir ülkedir.
Siyasi husumetlere kurban edilemeyecek bir dış politika anlayışına sahip olunması gerekliliğinin Sayın Erdoğan tarafından farkına varılması gerekir.
Cumhurbaşkanı gittiği yerlerde Türk okullarını kapatın söyleminde bulunup çıkıp geliyor, sonra bahse konu okullar kapanmıyor, her şey olduğu gibi devam ediyorsa Türkiye Cumhuriyetinin sözü yere düşürülmüş olmuyor mu?
Recep Tayyip Erdoğan taşıdığı makamın sorumluluğunu ve ciddiyetini anlamalı Türk okulları üzerinden polemik yaparak daha fazla küçük düşmemelidir.
Anlaşılan odur ki yurt dışında Türk okulları, Recep Tayyip Erdoğan'dan daha itibarlıdır.
160 ülkede Türkiye Cumhuriyetinin temsilciliği olmamasına karşın 160 ülkede Türk Okulu vardır ve Türk bayrağı dalgalanmaktadır.
Diyarbakır'da bayrağı indirenlere, Cizre'de bayrağı yakanlara göz yuman AKP ve Recep Tayyip Erdoğan, yurtdışında Türk bayrağı dalgalandıran Türk okullarında neden rahatsız olmaktadır?
İktidarında 5 bakan ve sayısız müfredat değişikliğiyle Milli Eğitim sistemini tarumar eden, daha kendi ülkesinde TEOG diye bir sistem marifetiyle öğrenciyi mahallesindeki okula atamayı beceremeyen AKP, yurtdışındaki okulları yönetmeyi nasıl tahayyül edebilir?
Diyelim ki okul açtı, daha önceki olumsuz yurtdışı tecrübeleri hafızalarda tazeliğini korurken, Türkiye'de sınav skandallarında boğulmuş AKP, bu okulları yönetmeyi nasıl planlamaktadır?
Güneydoğuda okulları açık tutamayan AKP, oralarda okulları açmayı nasıl düşünebilir?
Eğer devletimizin okullar açacak gücü varsa, öncelikle Anadolu'da 60 kişilik birleştirmeli sınıflarda ders gören öğrencilerin ihtiyacına çare olmalıdır.
Devletimizin imkanı varsa, çocuklarımız okula varmak için kış günü kilometrelerce yol yürümekten kurtarılmalıdır.
Devletimizin imkanı varsa çocuklarımız, okullarında yakacak olarak ellerinde taşıdıkları tezeklerle yola düşmemelidir.
Eğer devletimizin imkanı varsa, damı akan, boyası dökülen, tuvaleti olmayan okulları ıslah etmelidir. Eğer devletimizin imkanı varsa öncelikle öğretmensiz okulları, atanamayan öğretmenlerle buluşturmalıdır.
Tayyip Erdoğan'ın yurtdışına okul açma fikri aslında, geçtiğimiz Afrika ziyaretinde bir çocuğa hediye ettiği "Ali Baba ve Kırk Haramiler" masalının günümüze yansımasıdır.
Devletimizin imkanlarını milletimizin refahı için kullanmak yerine, siyasi ihtiras uğruna hunharca harcaması ihanetten öte bir tanıma tekabül etmekte, haramiliği günümüze taşımaktadır.
Adaletsizliğin, sevgisizliğin, haramiliğin, ihanetin, husumetin de mutlaka sonu gelecektir.
Bu yazı o inançla kaleme alınmıştır.
Güncelleme Tarihi: 29 Ocak 2015, 00:00
