Eşiniz şehit ama öyle şehit değil

Öğretmen Hacer Öztürk, 1 Haziran 2011’de İngilizce öğretmeni olarak Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesine atandı.

Eşiniz şehit ama öyle şehit değil
O dönem 5 aylık hamile olan Hacer Öztürk, İzmir 2’nci Ana Jet Üs Komutanlığı’nda görev yapan eşi Kurmay Pilot Yüzbaşı Hasan Öztürk’ü bırakıp göreve başladı. Ancak 44 gün sonra, 13 Temmuz 2011’de Hasan Öztürk’ün uçağı Güzelbahçe’de düştü.   

Hacer Öztürk eşinin şehit olmasının ardından 3 aylık bebeğiyle Aydın, Nazilli’de yaşayan ailesinin yanına yerleşmeye karar verdi. Milli Eğitim Bakanlığı’na başvuran Hacer Öztürk, şehit eşlerine tanınan tayin hakkıyla Nazilli’ye atanmak istedi. Ancak bakanlık yetkilileri, “Eşiniz şehit ama terör şehidi değil. Tayin hakkınız yok” cevabını verdi. Ardından başvurusunu yenileyen Öztürk’e bu kez de, “Eşiniz şehit olduğunda henüz göreve başlamadığınız için tayin hakkınız yok” denildi. Ücretsiz izne ayrılan Öztürk, Şanlıurfa İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Dilekçesinde, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenleri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 39’uncu maddesinde yer alan, “Eşi şehit ya da malul gazi olan öğretmenler olayın meydana geldiği tarihten itibaren 6 ay içinde yer değiştirme talebinde bulunabilirler” hükmüne yer veren Öztürk, hukuka aykırı ve keyfi bir uygulamayla karşı karşıya kaldığını belirterek yürütmeyi durdurma kararı verilmesini talep etti.  

Öztürk, isyan dolu dava dilekçesinde şu görüşlere yer verdi: “Hamileliğimin en kritik döneminde böylesine acı bir olayla yüz yüze kalmak, bebeğimin de sağlığını tehlikeye atmıştır. Ancak yukarıda izah ettiğim şekilde Milli Eğitim Bakanlığı’nın tamamen mevzuattan doğan haklarımı hiçe sayarak açıkça hukuka aykırı ve keyfi bir şekilde beni yalnız başıma, hiçbir yakınımın olmadığı, daha önce hiç gitmediğim bir yerde, bu durumdayken ve hayatımın böylesi zor, korunmaya muhtaç, ilgiye alakaya ihtiyaç duyduğum bir döneminde çalışmak zorunda bırakması, hem bende hem yeni doğan bebeğimde telafisi güç ve imkansız bir takım zararlara yol açacaktır. Çünkü böyle bir dönemde hayatımı tek başına idame ettirebilmem mümkün değildir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili tüm yöneticileri tarafından anlamsız bir muameleye tabi tutulmaktayım. Öz vatanımızda adeta dışlanmaktayız. Yaşadığım soruna acilen bir çözüm bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde Şanlıurfa’ya bu halde ve yeni doğmuş kızımla bir başıma gitmem mümkün değildir.”
Güncelleme Tarihi: 23 Ocak 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER