Toplumsal meselelerde sosyologlar dışında herkes konuştu ve halen de konuşuyor. Bilimsel dayanaktan, sosyolojik perspektiften uzak toplumsal çözümlemeler hiçbir işe yaramadı. Bugün kronikleşen ve yeni biçimlerle kendisini görünür kılan sosyal meselelere yetkin bir bakış açısı ve çözüm önerisi geliştiremedik. Yaklaşık 20 gündür devam eden ve yurdun çeşitli yerlerine yayılan Gezi Parkı eylemlerinin yavaş yavaş sonuna geliyoruz. Toplumsal yapının bütünlükçü bir anlayış içinde incelenmesi, toplumumuzun ihtiyaç duyduğu huzur ortamının yeniden tesisi bu saatten sonra önemlidir. Olayların sosyolojik boyutuna vurgu yapıldığı bu dönemde sosyologlardan faydalanılması gerektiği her kesim tarafından dillendirilmiştir. Sosyologlar kadrolarını istiyor. Yönetmeliklerde unutulan sosyologlara ülkemizin ihtiyacı vardır.
Nefret ve çıkar kültürü, ruh dünyamızı olumsuz etkiledi. Sokakta, meydanlarda, okulda, statlarda, eğlence yerlerinde, trafikte, medyada, televizyonda , ailede hâkim olan şiddet ve gerilim; kadın cinayetleri, tecavüz vakaları, kısa yoldan zengin olma, kayırmacılık, avantacılık, siyasi ayrışma, gösterişçilik, sosyal adaletsizlik potansiyel tehlike olarak durmaktadır. Toplumun derinliklerinde hissedilen endişeler, yaşananlara sosyolojik olarak yaklaşımı zorunlu kılmıştır.
Sosyologlar, bugüne kadar sosyal medya ve Twitter üzerinden yetkililere ulaşmaya çalışmıştı ancak bu yöntemden hiçbir sonuç alınamamıştır. Demokratik çözüm ve taleplerini her fırsatta yetkililere aktarmaya çalışan sosyolog adayları, bir kez daha taleplerini maddeler halinde sunuyorlar:
1) 81 İlin sosyolojik olarak incelenmesi gerekmektedir. (Nüfus, Şehirleşme, Göç, Evlenme-Boşanma, Sağlık, Sosyal yardımlar, Okur-yazarlık vb. etkenler)
2) Çözüm sürecinde sosyologlar yer almalıdır. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde saha araştırmaları yapılmalıdır.
3) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında sosyologların istihdam edilmesi. Mevcut yönetmeliğe göre vakıflara bütün bölümler alınıyor.
4) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, il müdürlüklerindeki taşeron meslek elemanı alımlarına son vermelidir. Farklı bölümlerin müdürlüklerde asgari ücretle veya ek ders karşılığı şeklinde çalıştırılmasına son verilmelidir. Bunun yerine kadrolu veya sözleşmeli alımlar yapılmalıdır.
5) Sosyal Hizmet Merkezleri ‘ne (SHM) , acilen personel atamaları yapılmalıdır. KPSS sonucuna göre birçok bakanlık ve kurum atamaları yaptı ancak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı alımları sürekli ertelemektedir.
6) Rehberlik Araştırma Merkezlerinde (RAM) , sosyologlar yer almalıdır. Ayrıca okul sosyoloğu için gerekli alt yapı hazırlanmalıdır.
7) Cezaevlerine sosyolog atamaları yapılmalıdır.
8) Kentsel Dönüşüme sosyolog atamaları yapılmalıdır.
9) Denetimli Serbestlik Müdürlükleri’ne sosyolog atamaları mülakatsız olarak yapılmalıdır. 2012’de 370 sosyolog atamasında düşük puanlılar atanmıştı. Sosyolog adaylarının bu atamaya tepkisi halen devam etmektedir.
10) Emniyet Genel Müdürlüğü-Çocuk Şube Müdürlüklerine sosyolog ataması yapılmalıdır.
11) Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerine sosyolog atamaları yapılmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nda 330 kadro yıllardır atama için bekletiliyor.
12) Valiliklere ve Belediyelere sosyolog atamaları yapılmalıdır.
Zeki KARA
Eğitimci-Yazar
Güncelleme Tarihi: 20 Haziran 2013, 00:00
Gerçekleri çok güzel özetlemişsiniz umarım en kısa zamanda atamalar çoğalır.