GEZİYE MÜDAHALE SİNYALİ...

Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin Ankara Sincan'da düzenlenen mitinginde konuştu. Konuşmasında Gezi olaylarına değinen Erdoğan, ''Yarın İstanbul mitingimiz var, Taksim Meydanı boşaldı, boşaldı, yoksa güvenlik güçleri boşaltmasını bilir'' dedi

GEZİYE MÜDAHALE SİNYALİ...
Başbakan Erdoğan, "Büyük Oyunu Bozmaya Hadi Tarih Yazmaya" sloganıyla düzenlenen mitinginde konuşuyor.

İşte konuşmasından satır başları:

Bizim için dünyanın birçok yerinde destek mitingi düzenleyen en kalbi selamlarımı iletiyorum.Allah'ın selameti o kardeşlerimizin üzerinde olsun.

Bu manzarada yakıp yıkma yok. İşte Türkiye'nin gerçek fotoğrafı bu. Sessiz yığınların sesini duymak isteyen varsa Ankara'dan duysun. Öyle bir bağıralım ki 81 vilayet duysun.Artık 3 büçük yaşındaki torunum bile bana' dik dur eğilme bu millet seninle diye' kaldırıyor.

Endişeniz olmasın biz bu yola kefenimizle çıktık, bu yolda yürüyeceğiz. 17 gün boyunca Türkiye'nin her köşesinden bize dua ettiler.Benim milletimin kalp gözü açıktır. Yumruk uzatanla toka yapılabilir mi. İşte bugün bundan itibaren yola çıktık. Mart 2014 seçimlerinin ilk adımıdır.Bu anlayışıla Türkiye'de çok uzun zamandır nhasreti çekilen birlik ve beraberliği tesis ettik.

Kimsenin bu birliği bozmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye'nin birbirine düşman edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Kimse bu birliği zedeleyemeyecek. Hepsinin hevesleri kursağında kalacak.

Bizim millet olarak öyle bir direnişimiz vardır ki tüm oyunları yok eder. Biz sükut ederek, sabrederek direniriz. Ama onlar bunu anlamaz. Biz 27 Nisan'ı, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı böyle aştık.

Ellerine sapan alanlardan, taş alanlardan olmadık. Birileri gibi gece yarılarına kadar kornalara basanlardan, tencere tava çalıp komşularını rahatsız edenlerden olmadık.Bunların neresi çevreci ya dertleri başka. Çapulcudan rahatsız olmuşlar. Bana gelenlere söyledim, kamu düzenini bozmaya çalışanlara denir.

Laik, demokratik, hukuki bir devletsek o zaman kusura bakma hukuka uyacaksın. Belediye otobüslerini yakan, parçalayan, insanların evlerine zarar verenlerden olmadık.

12 parti teşkilatımızı yakıp yıktılar. Ya parti teşkilatı size ne yaptı. Sizin demokrasi anlayışınız bu. Olayın aslı Gezi Parkı mı. Belgelerle hepsini açıklayacağız merak etmeyin. Dışarda ve içerde koordineli yürüyen bir iştir. Miilletimin bunları bilmesi lazım. 

Olaylarla ilgili dış yardım vurgusu yapan Başbakan Erdoğan, buna dair delilleri ayrıca açıklayacağını belirtti: "Bu ihanet şebekesini milletimize tanıtacağız."

"Milletvekili unvanı olan biri polisimize laf etti, sabrettik. Camilere ayakkabılarıyla girdiler, içki içtiler sabrettik. Duvarlara hakaret ettiler, sabahlara kadar küfrettiler. Ama sabrettik. Çünkü her söz sahibine aittir."

Ne dediler? Gezi Parkı. Bunların çoğu bilmez Gezi Parkı'nı. Daha yeni öğrendiler. Biz Taksim'de Gezi Parkı'na gelen, saf temiz kardeşlerimizi kabulleniyoruz. Fakat bunu anlıyorum da. Ortada henüz bir şey yokken, bu genç kardeşlerimin orada birileri ile bulunmasını anlayamıyorum. Ne ihale var, ne atılan bir adım var. Ne yapılmakta olan bir şey var. Acaba niye buraya geldiler. Çevre duyarlılığı ile ortaya çıkan kardeşlerimi diğerlerinden ayırıyorum. Onlara saygı duyduğumu kendilerine ifade ettim. Ama iş daha ilk günden itibaren çevre duyarlılığının ötesinde çok başka bir noktaya doğru gitti.

Gezi Parkı olaylarında milletin değerleriyle ahlak ve edebiyle örtüşmeyen nice görüntüler yaşandığını belirterek, "Biz bunların hiçbirine aynı yöntemlerle müdahale etmedik, etmeyiz. Çünkü biz yakıp, yıkarak, kırıp dökerek yalanla, iftirayla bu yola koyulmadık, Dualarımızla, emeğimizle, alın terimizle hukukla demokrasiyle sandıkla direniz" 

"Bize nasıl bir tuzak kurduklarını çok iyi görmenizi istiyorum. 17 gündür bu medya, bu siyasetçiler, bu sosyal medya bilinçli şekilde meselenin aslını gizliyor, ısrarla ağaç diyerek, çevre diyerek konuyu saptırmaya çalışıyorlar. Yapılan hukuksuzluğu, şiddeti, yapılan tahribi bu şekilde örtmek istediler. Çevre hassasiyetini amacından saptırarak, bu masum talebin arkasına sığınarak büyük bir tertibin, provakasyonun peşinde oldular. Hesap çok başka, tuzak bambaşka, oyun bambaşka. MHP'li kardeşlerime teşekkür ediyorum, bu yürüyüşe verdikleri destek nedeniyle teşekkür ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar. İnşallah bu yürüyüş birlikte kararlılıkla yürüyecek"

10.5 yıl boyunca rekor üstüne rekor kırdık, olmaz denilenleri yaptık. Ancak geçen Mayıs ayı ülkemiz için daha başka bir aydı. Önce, İstanbul'a 46 milyar dolarlık 3. havalimanı projesini gerçekleştirdik. İki; Ankara'da nükleer enerji santralinin anlaşmasını imzaladık. Üç, İstanbul Boğazı'na 3. köprünün temelini attık. Dört, İstanbul borsası 93 binin üzerine çıktı ve rekor kırdı. Beş, Merkez Bankası'nın rezervi 135 milyar dolara çıktı. Tam 4 tane kredi derecelendirme kuruluşu Mayıs ayı içerisinde notumuzu artırdı. IMF ile ilişkilerimizde tarihi bir gelişme yaşandı. Borcu sıfırladık ve borç verir duruma geldik. Çözüm sürecinde de çok güzel neticeler aldık. 6 aydır acı haber gelmiyor.

Türkiye’de bunlar yaşanırken, Mayıs ayının sadece ilk iki haftasına bu kadar güzel gelişme sığdırılırken, bunlar önce Reyhanlı’da 53 kardeşimizi şehit ettiler. Bu 53 şehidimizle ilgili de ilerde konuşacağım, şimdi konuşmuyorum, yine sabrediyorum. Onun da vakti saati gelecek. Ama ana muhalefetin genel başkanının konuşması lazım. Şu anda dört kişi tutuklandı. Şifre çözülüyor. CHP’nin milletvekilleri Suriye’ye niye gittiler? Ve onları getirip götüren kim? Oyunun içinde kimler var. Hepsi yavaş yavaş çözülüyor. Bu daha başlangıç.

'Bir taraftan ulusalcıyız dediler, diğer tarafta Atatürk Kültür Merkezi'nin, Atatürk anıtının üzerindeki paçavralara göz yumdular. Atatürk Kültür Merkezi'nin üzerinde o paçavralara niye göz yumdunuz? Orada asılanlar neydi? Terörist, illegal örgütler, illegal görünen legal örgütler... Başbakana hakaret içeren paçavralar. Aynı şekilde anıtta bakıyorsunuz. bölücülerin posteriyle, Türk bayrağı ve Atatürk'ün posteri yan yana niye bunu seyrettiniz?' 

'Nitekim CHP'nin milletvekili de çıkıyor. Mesele Gezi Parkı değil anladın mı diyor. Neymiş mesele, AK Parti iktidarını devirmek. Bu içerideki kinin, öfkenin, şiddetin dışa vurumudur. Evet ilk baştaki küçük bir grup dışında bunların hiçbirisinin meselesi Gezi Parkı değildi. Ankara'da her tarafı yakıp yıkanların Gezi Parkı ile ne alakası var? O canım alt geçitlerdeki seramikleri kırıp dökenlerin Gezi Parkı ile ne alakası var?'

Taksim olaylarının başında sözüm ona bir sanatçı bir twit attı. Diyor ki; 'Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı ' Eğer bu ülkede hukuk varsa, sana bunun hesabını soracağız. Bunların meselesi güçlenen Türkiye'nin önünü kesmektir. 17 gün boyunca tiyotro içinde tiyatro sergilediler.

Polis su kullanır, polis biber gazı kullanır. Avrupa’da, Amerika’da, Çin’de, Rusya’da böyledir. Hatta hatta bazı ülkelerde kurşun sıkar. Benim polisim sabretti be. Yeri geldi dayak yedi. Parke taşlarını attılar onlara. 600’ü aşkın polisim yaralandı. Bunlar Türk polisi değil mi? Ey ulusalcılar bu polise nasıl saldırdınız.

Kimse kimseye üstünlük taslamasın. Hepsi Allah’ın kulu. Alevi’nin Sünni’ye Sünni’nin Alevi’ye üstünlüğü olamaz. Bunu kaşıyanlar, bu oyuna ne olur gelmeyin.

Zenginin fakire, fakirin zenginliğe üstünlüğü yoktur. Aynı musalladan kalkıyoruz değil mi? Musalla taşına trilyoner geldiği zaman hoca efendi “cumhurbaşkanı niyetine demiyor, başbakan niyetine demiyor, trilyarder niyetine demiyor” ne diyor? Er kişi niyetine diyor, işte gerçek eşitlik orada. 

Kardeşlerim önce Taksim Gezi Parkı’nda hala kalan var mı bilmiyorum. Bakın olay bir yargı süreci içindedir. Yargı süreci içinde olan bu olayda hala orada durmanın bir anlamı yoktur. Bunun yanında bir şey söyledim. Yargı ne tür karar verir bilemem. Lehte de karar verse, İstanbul kalkar halk oylamasını yapar. Halk eğer diyorsa ki ben o parkı korumak suretiyle bir şehir müzesi istiyorum, o zaman biz bu talebi yerine getiririz. Çünkü biz Haziran seçimleri öncesinde, İstanbul’a vaat ettik. İstanbul bizim bu projelerimize evet dedi. Halkımıza biz de anlatacağız. Halkımız ne karar verirse, biz ona uyarız.

Şu anda orada duran kardeşlerim varsa, orayı lütfen terk etsinler. İyi niyetlilere terk edin diyorum. Orası İstanbullularındır. Orası illegal örgütlerin işgal mekanı değildir. Yarın İstanbul mitingimiz var. Çok açık net söylüyorum. Taksim Meydan boşaldı, boşaldı. Boşalmadığı takdirde artık bu ülkenin güvenlik güçleri boşaltmayı bilir.

ANKARA BÖYLE HAZIRLANDI

AK Parti Ankara İl Başkanlığının organizasyonunu üstlendiği, "Büyük Oyunu Bozmaya Hadi Tarih Yazmaya" sloganıyla düzenlenen miting için hazırlıklar tamamlandı. 

Sincan pazaryerinde düzenlenen "Milli İradeye Saygı Mitingi"ne gelen vatandaşlar oluşturulan arama noktalarındaki polis kontrolünün ardından alana giriyor. Vatandaşlara burada AK Parti görevlilerince Türk bayrağı ile AK Parti bayrağı ve tek kullanımlık yağmurluk dağıtıldı. 

Eskişehir, Konya, Kırıkkale, Yozgat ve Çorum'un da aralarında olduğu illerden gelen vatandaşların da ilgi gösterirdiği mitinge, başta Ankaragücü olmak üzere 3 büyük takımın taraftarları da formalarıyla geldi. 

ÇARŞI'YI KIZDIRACAK PANKART

Miting alanına bakan binalara "Bırak Tencereyi Tavayı Gel Gör Ankara'daki Havayı", "The World İs Wathcing The Realities Now"," İnönü'yü Park Yapalım Adını Çarşı Koyalım", "Son Sözü Çapulcular değil Aziz Milletimiz Söyler", "Kur'an, Bayrak ve Vatan, İşte Adam Gibi Adam" ve "Oy'un Büyük Türkiyem" asılan afişler dikkat çekti. 



Yoğun güvenlik önleminin alındığı miting alanında, emniyete ait bir helikopter havadan denetimde bulunuyor. Miting alanına sinyal kesici donanıma sahip araçlar yerleştirilirken, özel harekat polislerinin de alana hakim binaların çatılarında konuşlanması dikkati çekti. 
Güncelleme Tarihi: 15 Haziran 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER