Görme engelli öğretmen: Hayatta hiç pes etmedim

İzmir'deki Aşık Veysel Görme Engelliler İlköğretim Okulu'nun görme engelli öğretmeni Şeref Karaaslan, 'hayat bilgisi' dersinde aynı kaderi paylaştığı öğrencilerine zorlukları aşmanın yollarını anlatıyor. Karaaslan, "hayatta pes ettiğim nokta olmadı" diyor.

Görme engelli öğretmen: Hayatta hiç pes etmedim
Doğuştan gözleri görmeyen Şeref Öğretmen, ev hanımı anne ve terzi babanın 4 çocuğundan biri. Karaaslan, 12 yıl önce başladığı öğretmenlik hayatı boyunca, görme engelli öğrencilerinin hayata sıkı sıkı tutunması için çabaladığını anlattı. Karaaslan, memleketi Antalya'da görme engelliler ilköğretim okulu olmadığı için okula Gaziantep'te başladığını, lise için Alanya'ya döndüğünü belirtti. Alanya'da o dönem okuyan tek engelli olduğunu söyleyen Şeref Karaaslan, bu nedenle günlük hayatında her görme engellinin yaşadığı sıkıntıların yanı sıra eğitimde de bazı zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldığını ifade etti. O dönemde insanların bir engelliye nasıl davranması gerektiğini bilmediğini anlatan Karaaslan şunları söyledi; "Aşmakta zorlandığım en önemli sorun kabartma  yazılı kitaplardı. Bu kitapları bulmakta çok zorlanıyordum. Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı görme engelliler için bu kitapları sağlıyor ama o dönemde böyle bir şansa sahip değildik. Çareyi arkadaşlarımın ders kitaplarını, yakınlarıma okutmakta bulmuştum. Babam, komşularım ders kitabını okurken, ben de not alıyordum. O sıkıntılı günlerde pes etmeden çalıştım ve liseyi ikinci olarak bitirdim."

"Hayatımın en sıkıntılı günleriydi"

Liseden sonra üniversite sınavına giren ve ilk yılında Gazi  Üniversitesi'nde Görme Engelliler Sınıf Öğretmenliği Bölümüne yerleşen Karaaslan,  o dönem yaşadığı en büyük korkuyu ise şöyle anlattı: "Üniversiteye hazırlanmak bir görme engelli için daha zor. Lisede  yaşadığım kabartma kitap sıkıntısı, sınava hazırlanırken de geçerliydi. Dershaneye gidemezdim, çünkü onların da görme engelliler için bir özel eğitimi yoktu. Yine babamın yardımına başvurdum. Üniversiteye hazırlık dergilerinin her sayısını bana okudu. Hayatımın en sıkıntılı günleriydi. Gün boyu iş yerinde  çalıştıktan sonra eve gelip bana saatlerce kitap okuyan babamın emeklerini boşa çıkarmaktan korkuyordum. Ama yine başardım ve 1994 yılında üniversiteli oldum.”

"Hayatta pes ettiğim nokta olmadı"

Sevinçle başladığı üniversite eğitimi sırasında başta kaynak bulma,  ulaşım olmak üzere çeşitli zorluklara göğüs geren Karaaslan, "Bana kitap  okuyacak birini bulmak bile zordu. Parayla bile kitap okuyacak kişi bulamıyordum. Ama 'pes etsem mi' diye aklımdan bile geçirmedim. hayatta pes ettiğim nokta olmadı" diye konuştu. Tokat'ta öğretmenliğe başladığını ve 1 yıl sonra evlendiğini ifade eden Şeref öğretmen, "Görme engelli öğrencilerin yaşadığı zorlukları, tecrübelerinden  bildiği için" önceliği akademik bilgilerden önce derslerde 'Hayat Bilgisi'ne verdiğini ifade etti. Karaaslan, görme engelli çocukların temel yaşam becerilerini kazanmasının, hayatlarını kimseye ihtiyaç duymadan sürdürebilmeleri için büyük önem taşıdığını belirtti. Karaaslan şöyle dedi: "Akademik başarı hayatın bir noktasında elde edebilir. Ancak erken yaşlarda beceriler kazanmaları gerekiyor. Bu nedenle, benimle aynı süreçten geçen öğrencilerime akademik bilgilerin yanı sıra ütü yapmaktan, düğme dikmeye, sakal tıraşı olmaya kadar farklı becerileri kazandırmaya da çalıştım.


Kendi ayakları üzerinde durmalarını istiyorum. Ayrıca psikolojilerine önem veriyorum ve yaşama sevinçlerini korumaları için onlarla sık sık sohbetler ediyorum. Hayata sıkı sıkıya bağlanmalarını istiyorum."



Güncelleme Tarihi: 04 Ekim 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER