HALKIMIZ CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN NERESİNDE

Kısa adı ÇETKODER olan Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Mustafa Göktaş, önümüzdeki günler yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi için kamuoyundaki yapılan tartışmalara değindi.

  HALKIMIZ CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN NERESİNDE
ÇevreVe Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, “Türkiye kamuoyu önümüzdeki günlerde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kitlenmiş vaziyet de. O mu olacak, bu mu olacak tartışmalarının yanı sıra kim olmalı sorusuna cevap arayışı yapan yok. Yasada durum belli. Bu yasadaki hali ile birinin şartları uysa bile kendiliğinden ortaya çıkıp aday olması mümkün değil. Bende adayım diyebilmesi mümkün değil. Ya yüzde onu geçmiş meclisteki partiler aday gösterecek. Yada 20 milletvekilinin imzası ile aday gösterilecek. Toplumda yaşayan ve bu işe layık olan, ehliyet ve liyakatı uyun birinin çıkıp aday olması mümkün değil. TBMM çatısında milletin seçip önerdiği 550 vekil arasından yada onların belirleyeceği isimler arasından halkın önüne tercih konacak. Kaldı ki genel başkanlara rağmen o milletvekillerinin kendilerinin tercih kullanıp da birini aday göstermeleri mümkün değil. O zaman Cumhurbaşkanını halkın seçmesinin mantığı ne? Halk neyi seçiyor, kimi seçiyor, nasıl seçiyor, burada ne kadar yetki ve söz sahibi? Bu demokratik değil. Doğru değil. Halk bunun sadece oy verme işleminde var. Sandığa gidip oy verecek. Kime? Kendisine dayatılan isme! Kim belirleyecek o ismi? TBMM çatısındaki arkadaşlar. Onlar Kimden icazet alacak? Genel Başkanlarından. Aksi mümkün mü? Bu doğrultuda belinlenecek aday adaya halk oy verse ne olacak, vermese ne olacak.  Neticede çoğunluğu elinde bulunduran Cumhurbaşkanını seçmiş olacak. Bu anlayış yanlıştır. Bu bakış açısı yanlıştır. Halkın iradesi tam tecelli etmez. Bu seçimde Hak ve hukuk kavramından bahsetmek yanlış olur” dedi.

BU HALK ÖNÜNE KONULAN İSME OY VERMEYE MECBURMU
ÇevreVe Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, “ses sanatçısı Dilber Ay hanımefendinin gündeme oturtmuş olduğu söz gibi: ‘MECBURMUYUM’… Bu halk mecbur mu? Cumhur demek, halk demek… Halkın başkanını seçiyorsun ama halka dayatıyorsun. Bu olacak diyorsun. Bırakın da halk seçsin. Bu işe layık gördüğü, ehliyet ve liyakatına inandığı kişilerin ardında kendi iradesi ile dursun. Senin benim dememle değil. Kendisine güvenen bir vatan evladı da bağımsız aday olabilsin. Herkes çıkar aday olur, ortalık karışır gibi düşünülüyor ise, o zaman belirli sayıda kamuoyu desteği aransın. Misalen 5 -10 bin imza toplayan veya 50- 100 sivil toplum örgütü imzası ve ortak aday göstermesi gibi. İnsanların seçme ve seçilme hakkını elinden almaya, böylesine önemli bir seçimde belirli tercihlere zorlamaya kimin ne hakkı var. Bu demokratik olmayan, hak ve hukuk kavramını hiçe sayan, en temel hak olan seçilme hakkını elinden alan uygulamanın düzeltilmesi lazım. Yoksa her gün tartışsalar ne olur. Neticeye bakın. Neticesi şimdiden belli… Genel Başkanların ve partilerdeki egemen güçlerin ortaya koyacağı isme gidip bu millet oy verecek, vermek zorunda kalacak. Milletin hür iradesi ile ben şu adamı istiyorum, bunun olmasını istiyorum dediği bir ortam yok ki. Birinin kalkıp da bu TBMM çatısındakilere rağmen bende adayım deme şansı yok ki. Burada hangi demokrasi, hangi özgürlük, hangi hür iradeden bahsedebilirsiniz” dedi.
Güncelleme Tarihi: 10 Mayıs 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER