İSDEMİR İŞÇİSİNİN FERYADI !!!

İskenderun Demir Çelik yani (isdemir) de 40 yıllık yetkisi bulunan ÇELİK-İŞ sendikası son damlayla bardağı taşırmıştı.1998 li yıllarda isdemirde taşeron olarak çalışan emekçiler, aslında kadrolu olarak çalışan abileri ile aynı işi paylaştıkları için eşit işe eşit kadro ve eşit ücret yasasından haberdar olmadıkları için, yıllarca köle düzeninde istihdam ettirilmiştir. Bu arada sendika üyelikleri yapıldığı halde mevcut sendika, bu emek grubunun haklarının gasp edilmesini önlemek yerine adaletsizliğe ve burdaki hatalı çapraz duruşa ortak olmuş menfaat sağlamıştır.2002 yılına gelindiğinde ERDEMİR şirketler grubuna devredilirken, yaşanan özelleştirme sürecinde ÇELİK-İŞ sendikası taşeron olarak çalıtırılan emekçi grubuna, aslında kendilerininde kadrolu işçilerle eşit haklara sahip olduklarını ama haklarının gasp edildiğini söyleyerek, mahkemeye vermelerini sağlamıştır. İsdemir  için bir hukuki sürecin başlamasını sağlayarak, pazarlık masasındaki ellerini güçlendirmeyi sağlamış ve kendi menfaatleri adına istediklerini elde edince emekçi arkadaşlara ; istediğimizi aldık size kadro imkanı sağladık diyerek, mahkemeden vaz geçmelerini ve hukuki süreci sonlandırmalarını istemiştir. Sendikanın  çağrısına kulak veren emekçiler mahkemeden vaz geçmeleri ile birlikte ilk şoku yaşamış oldular. Vekalet verdikleri avukatlarına 10 ay süresince yaklaşık ayda 80 tl bedel ödediler,ardından ikinci şok,mahkemesini geri çekmeyen emekçi grubu ise mahkemeyi kazanarak, devletin kadrolu işçisi olduklarını ispatlamış ve yasal faizleri ile birlikte 2004 yılında ortalam 70-80 bin tl gibi tazminatlar almışlardır. Bu miktar o dönemde bölgede muhitine göre 3 ila 4 tane daire alabilecek bir sermaye oldu. Ayrıca bu emekçi grubu devlet dairelerine atanmak sureti ile devlet kadrosunda çalışmaya başlamıştır. İsdemirden hak ettikleri bedelsiz hisseyi de aldılar.( % 11) gelelim isdemirde devam eden emekçilere taşerondan özelleşme döneminde verilen kadrolarda isdihdamları sırasında C statüsü denilen 4 yılı kapsayan deneme aday işçi statüsünde çalıştırıldı.  malesef taşeronda aldıkları maaştan yaklaşık %20 daha düşük maaşla, her fırsatta sendika tarafından tehdit ve baskı ile sindirildi. hak etmiş oldukları bedelsiz hisseleri ile ilgili verilen vaatlerin hepsi boş çıktı. emekleri sömürüldü. zoraki üyelikler yaptırılan vakıf adı altındaki birikimlerinden rantlar elde edildi.  sonra başka bir kuruma devredilmek suretiyle zarar karartılmaya çalışıldı. akabinde işten çıkarılmalarda sendika isim listesi vererek kendine muhalif olanların ekmeği ile oynamak suretiyle emekçileri dahada sindirdi. yine sendika ağaları tarafından ; her fırsatta ilk okul mezunları işten atılacak liste hazırlanıyor, bir süre sonra biz durdurduk diyerek ölümü gösterip hastalığa razı kılındılar. 2009 global krizde ise karşısındaki emekçilere sanki sendika değilde işveren gibi bir tutumla % 35 maaş kesintisini dayatarak imzalamak istemeyene kapıyı göstermişlerdir. oysaki zorunlu olduğunu kabul edelim. bu kesintinin işletmenin selameti açısından, siz profesyonel sendikacılarsınız,sözleşmeyi nasılki 6 şar aylık dört dönem imzalıyosan bu kesintiyide 6 şar aylık dönemlerle imzalasana,ama bunlar 16 aylık direk kesinti ile % 35 + son sözleşmede öngörülen tis zammıda güme gitmiş ve emekçi çok zor durumlar yaşayarak kredi yapılandırması ve krd.kartı faiz batagına saplanmıştır. dişi ve tırnağı ile yaptığı yatırımlarınıda malesef bu hatayla kaybetmiştir. bir çoğu ise icra ve faizleri ile boğuşmak zorunda kalmiştır. bu süreçte aslında işletmede hiç kriz olmamasına rağmen işletme yurt içi ve yurt dışında bir çok yatırımlara imza atarak servetini katlamıştır,elbette işletmeler kar amaçlı çalışır ama sendikalarda temsil ettiği emek grubunu satmak üzere değil korumak üzere vazifelidirler. gelelim son gelişme 2013 yılında yaşanan Tis anlaşmazlığı ve işçinin sendikanın birlik içinde başladığı şanlı direniş ve dünya emekçi topluluğunun gözü kulağı üzerinde olduğu  ...İSDEMİR GREVİ...toplam 22 gün sürdü ve acı gerçek şu ki sendika gn.bşk. beyefendinin başkanlığını yaptığı spor kulübünün ekmeğini kesen işverene karşı bir koz olarak kullandığı ve binlerce işçiyi hak mücadelesi diye sürüklediği grev...fiyasko ile sonuçlandı..gn.bşk. hükümetin bakanlarına yalvararak grevi sonlandırdı. istediği spor kulübü ödeneğinide alamadan işçiyi hayal kırıklığına uğratarak ,Şube yönetiminide baypas ederek , çok düşük bir yüzde ile sözleşmeye imza atar. sonuç hayal kırıklığı,dahada kötüsü artık işletmenin yöneticileri ile çalışanı olan işçi sınıfının arası iyice açılmış ve güven duyguları zedelenmiştir. barış bozuldu sebep grevde işçi temsilcisi olan sendikanın gn.bşk.işletme yöneticilerine ağza alınmayacak hakaretleri yagdırmıştır. sendikaağalarının  daha aklımıza gelmeyen bir çok entrikalarıda üstüne ekleyince, aynı alanda faaliyet gösteren TÜRK METAL SENDİKASINI davet eden emekçiler  bir ayaklanma ve onur mücadelesi ile direnmeye başladılar. yaklaşık 11 ay süren bu direniş sürecinde yapılan bütün baskı,tehdit,şantaj ve akla gelmeyecek çirkin saldırılara rağmen, işçiye grevde bir dürümü çok gören zihniyetin işçiyi parayla satın alma girişimine, bir kaç münferit davranış dışında onurlu emekçiler ellerinin tersiyle iterek onurunu ve şerefini kimsenin satın almaya gücü yetmeyeceğini gösterek,sona gelinen süreçte ihanet şebekesi olan işçi sınıfını satan sendikayı yetkisizleştirerek,TÜRK METAL SENDİKASININ elini güçlendirdi. Şu anda resmi olarak Çelik -İş sendikası Isdemirde yetkiyi kaybetmiş ve İşçi kendisine sahip çıkmayanları cezalandırmış gibi görünüyor.Tüm çalışanları temsil eden sendika yöneticilerine ders olmasını, emeğe sahip çıkanları ise emekçinin asla satmayacağını gösteren bu mücadelenin tüm emekçilere örnek olması dileğiyle, İsdemirde direnen ve artık yeter diyen yetki dönemi değil herzaman hatırlayanlarla olacaz diyen emekçilere selam olsun...
                                                                                                          İmran HAKAN
                                                                                                        İsdemir içşisi
  Güncelleme Tarihi: 02 Ağustos 2014, 00:00