İŞTE KPSS'DE TARİH VE COĞRAFYA'NİN ŞİFRELERİ

KPSS adaylarına büyük kolaylık. İşte memuruz.net,kpssgazetesi işbirliği ile hazırlanan KPSS Tarih ve Coğrafya Derslerinin şifreleri

İŞTE  KPSS'DE TARİH VE COĞRAFYA'NİN ŞİFRELERİ

KPSS ADAYLARI İŞTE TARİHİN ŞİFRELERİ

Sevr Antlaşması
Sevr’i Hazırlayan Nedenler
I. Dünya Savaşı’ndan galip çıkan devletler savaşın ardından Paris’te bir konferans topladı.
İtilaf Devletleri bu konferansta, toprak paylaşımı yüzünden anlaşamadılar.
18 Nisan 1920′de San Remo’da İngiltere, İtalya ve Fransa biraraya geldi.
Bu devletler San Remo kentinde Osmanlı Devleti ile yapılacak antlaşmanın şartlarını belirlediler.
Bu arada Yunan ordusu Bursa ve Batı Trakya’yı işgal etti.
İstanbul’da toplanan “Saltanat Şurası” San Remo’da kabul edilen antlaşmayı kabul etti.
Sevr Antlaşması’nın Hükümleri
İtalya’nın San Remo kentinde kabul edilen ve İstanbul’da “Saltanat Şurası” tarafından kabul edilip 10 Ağustos 1920′de imzalanan Sevr Antlaşması’nın maddeleri şunlardır :
Askeri Hükümler
Osmanlı Hükümeti 35.000′i Jandarma, 15.000′i özel birlik, 700′ padişahın yanındaki güvenlik birliği olmak üzere ancak 50.700 kişilik bir asker bulundurabilecekti. Ordunun ağır silahları, zırhları, uçakları ve donanması bulunmayacaktı.
Azınlıkların Statüsü
Azınlıkların hakları yasalarla korunacak, göç eden azınlıkların eski yurtlarına dönmeleri sağlanacak, bunların uğradıkları zararlar ödenecek.
Boğazların Durumu
Boğazlar; savaş ve barış zamanında tüm devletlerin gemilerine açık olacak bir uluslar arası komisyon tarafından yönetilecek, bu komisyonun ayrı bir bayrağı ve ayrı bir bütçesi olacak. Merkezi İstanbul’da bulunan bu komisyonun bir de ordusu olacak.
Kapitülasyonlar Sorunu
Kapitülasyonlar tüm devletlere tanınacak ayrıca Yunanistan ve yeni kurulacak olan Ermenistan da kapitülasyonlardan yararlanacak.
Mali-Ekonomik Konular
Mali-Ekonomik konularda İstanbul Hükümeti’nin yetkileri sınırlandırılıyordu. İngiltere, Fransa ve İtalya devletlerinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon devletin gelir ve giderini kontrol edecekti.
İngiltere
İngiltere’ye Musul dahil bütün Orta Doğu veriliyordu.
Kürdistan
Doğu Anadolu’da bir kısım iller özerk bir Kürt Bölgesi (Kürdistan) oluşturulmak üzere Kürtlere bırakılıyordu.
Fransa
Fransa’ya Suriye, Adana, Malatya ve Sivas dolaylarını birleştiren bölgeler veriliyordu.
Ermenistan
Doğu illerinin bir kısmında Ermenistan adında bir Ermeni Devleti kurulacak, bu devletin sınırlarını ABD başkanı Wilson belirleyecek.
İtalya
İtalya’ya Antalya ve Konya Bölgesi veriliyor ve böylece İtalyanlar İç-Batı Anadolu’nun derinliklerine kadar uzanıyordu.
Yunanistan
Yunanistan’a İstanbul il sınırına kadar Trakya toprakları ile İmroz ve Bozcaada dahil Ege Adaları verilecek, Ege Bölgesi’nin büyük bir kısmı da İzmir başta olmak üzere Yunanistan’a verilecek.
İstanbul
İstanbul; Türklerde kalacak ancak azınlık hakları korunmadığı taktirde Türkler’in elinden geri alınacak ve uluslararası bir şehir haline getirilecektir.
Sevr Antlaşması’nın Sonuçları
1. Osmanlı devleti tamamen parçalandı.
2. Osmanlı Devleti Avrupa’nın kontrolü altına girdi.
3. Avrupa Devletlerince “Doğu Sorunu” çözüldü.
4. Mebuslar Meclisi onaylanmadığı için Sevr Antlaşması hukuken geçersiz kaldı.
5. Padişah Sevr’i imzalamakla Misak-ı Milli’ye ters düştü.
6. Halk, yurdu kurtarmak için savaşa karar verdi.
Doğu Sorunu
Doğu Sorunu, Avrupalı devletlerin 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin parçalanması ve paylaşılması ile ilgili olan soruna verdikleri isimdir. “Hasta Adam Sorunu” olarak da tanımlanan Doğu Sorunu; yakın zamanda sömürge yollarının paylaşımı sorunu olarak da ortaya çıkmıştır.
Sevr Antlaşmasının Hukuken Geçersiz Olması
Kanuni Esas’de (Osmanlı Anayasası) 1908′de yapılan bir değişiklik ile; “Osmanlı Devleti’nin yaptığı bir antlaşmanın geçerli olabilmesi için Mebslar Meclisi’nin onayından geçmesi gerekir.” kuralı getirildi. Bu nedenle Sevr Antlaşması Mebuslar Meclisi’nce onaylanması gerekiyordu. Ancak bu tarihte böyle bir meclis yoktu. Zaten TBMM’de Sevr Antlaşması’nı reddetmişti. Bundan dolayı Sevr Antlaşması hukuken; yani yasalara göre geçersiz bir antlaşmaydı.
Doğu Cephesi ve Ermenilerle Savaş
Doğu Cephesi
Mondros Mütarekesi ile Kafkasya’dan çekildik.
Rusya ve Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkınca Kafkaslar’da Ermenistan ve Gürcistan kuruldu.
Wilson İlkeleri’nden güç alan Ermeniler Doğu Anadolu’da işgale başladı.
İşgallere karşı “Doğu Anadolu Müdafa-i Hukuk Cemiyeti” kuruldu.
TBMM Doğu Cephesi komutanlığına Kazım Karabekir’i atadı.
Yeni Türk Devleti’nin ilk askeri cephesi açılmış oldu.
Kazım Karabekir Ermeniler’i bozguna uğrattı.
Ermeniler barış isteğinde bulundular.
Gümrü Antlaşması
Ermeniler yenilgi üzerine barış isteğinde bulundu.
3 Aralık 1920′de Gümrü Antlaşması imzalandı.
Bu antlaşma ile :
1. Bugünkü Doğu Anadolu sınırımız belirlendi.
2. Gümrü Ermeniler’e verildi.
3. Kars ve dolayları Türkiye’de kaldı.
4. Ermeniler Sevr Antlaşması’nın geçersizliğini kabul etti.
5. Türkiye’deki ve Ermenistan’daki Ermeniler’e karşılıklı göç serbestisi getirildi.
Gümrü Antlaşmasının Önemi
TBMM’nin ilk askeri zaferi sonunda imzaladığı ilk siyasal başarıdır.
1878 Berlin Antlaşması ile kaybedilen Kars ve dolayları yeniden kazanıldı.
Doğu Anadolu’daki Ermeni hayalleri son erdi.
Ermeniler’in çekilmesi ile Gürcistan ile komşu olundu.
Mart 1921′de Gürcistan ile yapılan antlaşma ile Ardahan, Artvin ve Batum, Türkiye’ye bırakıldı.
Güney Cephesi, Halk Direnişleri ve Batı Cephesi Savaşları
Güney Cephesi ve Halk Direnişleri
Mondros Mütarekesi’nden sonra, Adana, Antep, Maraş ve Urfa Fransızlar’ca işgal edilir.
Fransızlar bölge halkına Ermenilerle birlikte saldırılarda bulunur.
Halk topluca direnişe geçer.
Kuva-yı Milliye ve bölge halkının mücadelesi sonunda;
11 Şubat 1920′de Maraş 10 Nisan 1920′de Urfa düşman işgalinden kurtulur.
I. İnönü Savaşı (10 Ocak 1921)
Yunanlılar, 22 Haziran 1920′de Eskişehir’i alarak, Ankara’ya kadar ilerleyip, milli hareketi ortadan kaldırmak için harekete geçti.
Bu arada düzenli ordu, Çerkez Ethem isyanı ile uğraşmaktaydı.
Yunan ilerleyişi 10 Ocak 1921′de durduruldu ve geri çekilmeleri sağlandı.
I. İnönü Savaşı’nın Sonuçları
1. Yunanlılar ilk kez düzenli bir ordu ile karşılaştı.
2. Yeni kurulan düzenli ordu ilk zaferini kazandı.
3. Halkın TBMM’ye olan güveni arttı.
4. Askere alma işleri kolaylaştı, asker kaçakları sorunu çözüldü.
5. İtilaf Devletleri arasında anlaşmazlık başladı.
6. İtilaf Deletleri Londra’da bir konferans düzenlemeyi kararlaştırdı.
7. 1 Mart 1921′de Afganistan Antlaşması imzalandı.
8. 16 Mart 1921′de imzalanan Moskova Antlaşması ile Rusya TBMM’yi tanıdı.
9. 12 Mart 1921′de İstiklal Marşı kabul edildi.
Çerkez Ethem
Çerkez Ethem adı ilk kez İzmir Valisi Rahmi Bey’in oğlunu dağa kaldırıp fidye istemesi ile duyulmuştur. İzmir’in işgalinden sonra; bir süvari birliği oluşturarak Salihli cephesinde görev almıştır. Oluşturduğu bu birlik ile Kurtuluş Savaşı’nın ilk yıllarındaki iç isyanların bastırılmasında, özellikle Ahmet Anzavur, Bolu ve Yozgat ayaklanmalarında, önemli görevler almıştır.
Ancak giriştiği hareketlerde çok şiddetli davranması, suçlu saydıklarını kendine göre cezalandırması, halktan keyfi para toplaması ve her şeyden önemlisi, düzenli ordu çatısı altında yer almayı red etmesi sonunu hazırlamıştır. Refet Bele tarafından 23 Ocak 1921 tarihinde biten izleme hareketinin sonucunda; Ethem, Yunanlılar ile 7 Ocak’ta yaptığı protokol uyarınca, 26 Ocak 1921′de onlara sığınmış ve birliklerini dağıtmıştır. İlk başta İzmir’e götürülmüş, oradan da Atina’ya geçmiştir. Kendisi ve yandaşları bu arada İstiklal mahkemesi tarafından gıyaben idama mahkum edilmiş, 1938 affında yurda dönmemiş ve 1950′de Lübnan’da ölmüştür.
İstiklal Marşı’nın Kabul Edilişi
Osmanlı Devleti’nin bir “milli marşı” yoktu. Çünkü Osmanlı Devlet yapısı bir imparatorluk özelliğindeydi ve çok sayıda ulusu içerisinde barındırıyordu. Bu durumda devletin ulusçuluk ilkesini benimsemesi olanaksızdı. Ancak 23 Nisan 1920′de TBMM’nin açılması ile birlikte Anadolu’da “milli bir devlet” kurulmuştu. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı milli marş için yarışma açtı. Bakan Hamdullah Suphi Bey, marşı Mehmet Akif (Ersoy) Bey’in yazmasını istiyordu. TBMM, 12 Mart 1921′de Mehmet Akif Bey’in yazdığı şiiri İstiklal Marşı olarak kabul etti.Londra Konferansı
Londra Konferansı’nın Toplanma Nedenleri
1. Birinci İnönü Zaferi’nin kazanılması.
2. Doğu’da Ermeniler’e karşı başarılar kazanılması ve Gümrü Antlaşması’nın yapılması.
3. TBMM’nin içeride ve dışarıda kazandığı başarılar.
4. Fransa ve İtalya’nın Sevr Antlaşması’nı değiştirerek kabul ettirmek istemesi.
TBMM Konferansa Nasıl Katıldı?
İtilaf Devletleri konferansa başta İstanbul Hükümeti’ni çağırdı.
TBMM konferansa ayrıca bir çağrı yapılırsa katılacağını bildirdi.
İtalya’nın aracı olması üzerine TBMM konferansa katılmaya karar verdi.
TBMM’nin Londra Konferansı’na Katılmaktaki Amacı ;
1. Ankara Hükümeti ve yeni Türk Devleti’nin resmen tanınmasını sağlamak.
2. Misak-ı Milli’yi dünya kamuoyuna anlatmak.
3. Barıştan yana olduğumuzu ispatlamak.
Londra Konferansı’nın Sonuçları
1. TBMM hükümeti ilk defa uluslararası bir kurulda yer aldı.
2. İtilaf Devletleri TBMM ile Londra’da görüşmekle yeni Türk Devleti’ni hukuken tanımış oldu.
3. Londra Konferansı’nın hemen ardından Rusya ile Moskova Antlaşması imzalandı.
Hukuken Tanımak
Hukuken tanımak bir devletin varlığını kabul etmek anlamına gelir. Eğer bir devlet başka bir devletle resmi temsilciler düzeyinde görüşmeyi kabul ederse, onu hukuken tanımış olur. Hukuken tanınmak için karşıdaki devleti tanıdığına ilişkin bir belgenin düzenlenmesi gerekmez. Sadece görüşmek hukuken tanımak için yeterlidir.
Moskova Antlaşması
Moskova Antlaşması’nın Hükümleri :
1. İki taraftan birinin tanımadığı anlaşmayı diğeri de tanımayacaktır.
2. Sovyetler Birliği Misak-ı Milli’yi tanıyacak.
3. Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasında imzalanan antlaşmalar geçersiz olacak.
4. Sovyet Rusya Hükümeti Kapitülasyonların kalktığını kabul edecek.
5. İki devlet aralarındaki ilişkileri geliştirerek ekonomik ve mali antlaşmalar yapacaklar.
6. Kars, Ardahan ve Artvin Türkiye’ye bırakılacak, Batum ise Gürcistan’a verilecek.
7. Boğazlar konusunda ayrı bir konferans toplanacak ancak bu konferansta Türkiye’nin İstanbul üzerindeki egemenliğini tehdit eden bir karar alınamayacak.
8. Sovyet Rusya, elinde bulunan esirleri üç ay içerisinde iade edecek.
Moskova Antlaşması’ndan Önce Sovyet Rusya ile İlişkiler
Sovyet Rusya’nın Birinci Dünya Savaşı’ndan çekilmesinden sonra İtilaf Devletleri yeni kurulan devleti ve onun rejimini tanımadılar ve Rusya’daki çarlık yanlılarının ayaklanmalarını desteklediler. Soveyet Rusya yeni rejimi yaşatmak için güney sınırlarının güvenliğini sağlamak zorundaydı. Bu nedenle de Anadolu’daki hareketi desteklemeye başladı. Rusya Haziran 1920′de Misak-ı Milli’yi tanıdığını açıkladı. Birinci İnönü Zaferi’nden sonra da TBMM ile Moskova Antlaşması’nı imzaladı.
Moskova Antlaşması’nın Sonuçları :
1. Bu antlaşma ile Rusya TBMM’yi tanıyan ilk büyük devlet oldu.
2. Rusya Misak-ı Milli’yi tanıyan ve kapitülasyonların kalktığını kabul eden devlet oldu.
3. Rusya, Ermenistan’dan sonra Sevri tanımayan ikinci devlet oldu.
4. Rusya Osmanlı Devleti ile ilişki kurmayacağını kabul etmekle Osmanlı Devleti’nin sona erdiğini kabul etti.
5. Doğu Cephesi’ndeki birlikler, Batı Cephesi’ne kaydırıldı.
II. İnönü Savaşı
İtilaf Devletleri Sevr’i kabul ettirmek için Yunan ordusunu teşvik etti.
Yunan ordusu, 23 Mart 1921′de iki koldan saldırıya geçti.
Yunan ilerleyişi 1 Nisan 1921′de, Türk ordusunun geri püskürtmesi ile son buldu.
Batı Cephesi, Kars ve Ankara Antlaşmaları
Kütahya – Eskişehir Savaşları
İnönü Savaşları’nda Türk ordusuna yenilen Yunanlılar, 10 Temmuz 1921′de saldırıya geçti. Yunan ordusu, Afyon, Kütahya, Eskişehir hattını işgal ederek Ankara’ya doğru ilerledi.
25 Temmuz 1921′de Türk ordusu, Yunan ilerleyişini durdurdu. Yunan ordusunun ilerleyişi Ankara’da endişe yarattı.
Başkomutanlık Yasası
Yunanlıların Ankara’ya doğru ilerlemesi, mecliste korkulara yol açtı. Bazıları bu olaydan Mustafa Kemal’i suçlu bulurken, kimileri ise Mustafa Kemal’in ordunun başına geçmesini savundu.
5 Ağustos 1921′de TBMM, Mustafa Kemal’i başkomutan olarak atadı.
Mustafa Kemal’e üç ay süreyle Meclisin savaş ile ilgili olan yetkileri de devredildi.
Tekalif-i Milliye
Mustafa Kemal, Meclis yetkilerini kullanarak ordunun ihtiyacı olan gıda maddesi ve çeşitli malzemelerin sağlanabilmesi için Tekalif-i Milliye emirlerini çıkartırdı.
Tekalif-i Milliye Emirleri ile Yunan ordusunun saldırısına karşı koyacak olan ordunun ihtiyaçlarının halk tarafından karşılanması amaçlanmıştı.
Tekalif-i Milliye Emirleri
1. Her ev, aile birer takım çamaşır, birer çift çorap, çarık hazırlayıp ulusal vergi komisyonuna verecektir.
2. Ticaret adamlarının ve halkın elinde bulunan her çeşit kumaş, bez, yapağı, pamuk, tiftik, kösele, meşin, ip, papuç, başlık gibi giyim kuşama yönelik nesnelerin yüzde kırkına, sonradan ödenmek üzere el konacaktır.
3. Ticaret adamları ve halkın elindeki her türlü yiyecek maddesinin yüzde kırkına sonradan ödenmek üzere el konulacaktır.
4. Herkes elinde kalan her türlü taşıma araçlar ile savaş araç ve gereçlerini ayda bir kez 100 kilometre taşıyacaktır.
5. Ordunun yiyecek ve giyeceği için yararlı olabilecek tüm sahipsiz mallara el konacaktır.
6. Halkın elindeki tüm silah ve cephane üç gün içerisinde orduya teslim edilecektir.
7. Ülkede bulunan her türlü makineli araç ve gerecin yüzde kırkına el konacaktır.
8. Ülkedeki bütün demirci, dökümcü, nalbant, terzi, marangoz gibi zanaatkarlar ordu buyruğunda çalışacaktır.
Sakarya Savaşı
Yunanlılar 14 Ağustos 1921′de yeniden saldırıya geçti.
Kütahya, Eskişehir ve Afyon’u işgal etti.
Mustafa Kemal, Tekalif-i Milli’ye Emirleri ile, orduyu bir ay gibi bir sürede Sakarya Savaşı’na hazır duruma getirdi.
Mustafa Kemal bu savaşta ilk defa başkomutan olarak görev yaptı.
12 Eylül 1921′de saldırıya geçen Türk ordusu Yunanlılar’ı bozguna uğrattı.
Sakarya Savaşı’nın Sonuçları
Türk ordusunun zaferi ile biten Sakarya Savaşı’nda Yunan ordusunun saldırı gücü kırıldı.
Savaş sonunda, Yunanistan’ın Türk topraklarını ele geçirme umudu sona erdi.
Savaş sonunda, TBMM Kars ve Ankara Antlaşmalarını imzaladı.
19 Eylül 1921′de, TBMM tarafından Mustafa Kemal’e mareşallik ve gazilik ünvanı verildi.
Bu savaştan sonra İtilaf Devletleri arasındaki birlik bozuldu ve yolları ayrılmaya başladı.
Kars Antlaşması
Sakarya Zaferi ile TBMM’nin dış dünyadaki itibarı ve otoritesi artmıştı.
Bu savaşla Yunan ordusunun saldırı gücü kırılmış ve savunmaya geçmek zorunda bırakılmıştı.
Yunanistan’ın Türk topraklarını ele geçirme umudu sona ermişti.
Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan TBMM’ni tanımaya karar verdi.
13 Ekim 1921′de, TBMM ile Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan arasında Kars Antlaşması imzalandı.
Kars Antlaşması Maddeleri
13 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Kars Antlaşması ile
Tarafların birbirlerine zorla benimsetilmek istenen antlaşmaları kabul etmemesi,
Boğazların ticarete açılması ve İstanbul’un güvenliğinin sağlanması,
İki tarafın da topraklarında oturan vatandaşlarına ayrım yapmadan davranması ve asker-sivil tutukluların affedilmesi kararlaştırılmıştı.
Kars Antlaşması ile doğu sınırımız kesin şeklini aldı.
Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan Türkiye’yi tanıdıklarını bildirmişlerdi.
Ankara Antlaşması
Mondros Mütarekesi’nden sonra Fransızlar Güney Anadolu’nun bir bölümünü işgal etti.
Fakat bölge halkının direnişi sonucu Fransızlar çekilmek zorunda kaldı.
20 Ekim 1921′de Fransa ile TBMM hükümeti arasında Ankara Antlaşması imzalandı.
Ankara Antlaşması Maddeleri
20 Ekim 1921′de imzalanan Ankara Antlaşması ile;
Türkiye ile Fransa arasındaki savaşın sona ermesi ve tarafların kuvvetlerini yeni sınırlara çekmesi,
Savaş tutsaklarının karşılıklı olarak serbest bırakılması,
Azınlık haklarının korunması,
İstanbul bölgesi için yeni bir yöneti şeklinin belirlenmesi,
Türkiye – Suriye sınırı, İskenderun – Hatay bölgesi dışta kalacak bir şekilde çizilmesi,
İskenderun – Hatay bölgesinde özel bir yönetim kurularak, buradaki Türk halkının kültürel alanda özgün olması ve Türkçe’nin resmi dil olarak kalması,
Süleyman Şah’ın Caber Kalesi’ndeki mezarının Türk toprağı olarak sayılması kararlaştırıldı.
Ankara Antlaşması’nın Sonuçları
Bu Antlaşma ile Fransa, TBMM’yi resmen tanıdı.
Avrupa’da Türkiye’ye karşı oluşturulan blok parçalandı.
Güney cephesi kapandı ve Fransa ile savaş durumu sona erdi.
Fransa işgal ettiği güney illerimizden çekildi.
Ankara Antlaşması ile bugünkü Suriye sınırımız, Hatay ve İskenderun hariç olmak üzere, kesin şeklini aldı.
Fransızların bölgeden çekilirken bıraktıkları silah, cephane ve uçak ile Türk ordusunun gücü biraz daha arttı.
Ankara Antlaşması ile Fransa Misak-ı Milli’yi tanımış oldu.
Büyük Taarruz ve Mudanya Ateşkes Antlaşması
Büyük Taarruz
Büyük Taarruz ve Zafer
26 Mart 1922′de İtilaf Devletleri, Sevr Antlaşması’nda birtakım değişilikler yaparak barış önergesinde bulunmuşlardı. Misak-ı Milli’ye ters düşen bu önerge TBMM tarafından reddedildi.
Mustafa Kemal, Yunan ordusuna kesin ve son bir darbe indirmek için orduyu savaşa hazırladı.
Doğudaki ve Güneydeki birliklerin tamamı Batı Cephesi’ne aktarıldı.
Tekalif-i Milliye emirleri yeniden yürürlüğe girdi.
TBMM, 20 Temmuz 1922′de Mustafa Kemal’in başkomutanlığını süresiz olarak uzattı.
26 Ağustos 1922 sabahı Mustafa Kemal’in Kocatepe’den verdiği emirle Büyük Taarruz başladı.
30 Ağustos 1922′de Dumlupınar Meydan Savaşı kazanıldı.
9 Eylül 1922′de Türk Ordusu İzmir’e girdi.
Büyük Taarruz’un Sonuçları
1. Anadolu Yunan İşgalinden kurtuldu.
2. Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı ve Kurtuluş Savaşı’nın asker cephesi kapandı, siyasi cephesi açıldı.
3. Saltanat kaldırıldı.
4. Lozan Antlaşması imzalandı.
Mudanya Ateşkes Antlaşması
Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın Sebepleri
Büyük Taarruz ile Batı Anadolu işgalden kurtulmuştu.
Boğazlar ve Trakya hala düşman işgalinde idi.
Türk ordusunun bu bölgeleri kurtarmak amacıyla harekete geçmesi üzerine İngilizler Ankara Hükümeti’ne barış önerisinde bulundu.
3 Ekim 1922′de Mudanya görüşmelerine başlandı.
Görüşmeler Türkiye, İngiltere, İtalya ve Fransa arasında yapıldı, Yunanistan katılmadı.
Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın Maddeleri
1. Türk – Yunan Savaşı sona erecek,
2. Bu antlaşma’nın yürürlüğe girmesinden sonra Yunan kuvvetleri Ege Deniz’inden Trakya ve Bulgaristan sınırının kesiştiği yere kadar olan Meriç Nehri’nin sol kıyısına çekilecek,
3. Barış yapılıncaya kadar Karaağaç ve Meriç’in sağ kıyıları ile demiryolları müttefiklerce işgal edilecek,
4. Doğu Trakya, antlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonra 15 gün içerisinde Yunanlılar tarafından boşaltılacak,
5. Bu boşaltmanın bitiminden 30 gün içinde Doğu Trakya Yunan memurları tarafından müttefik memurları aracılığıyla Türk memurlarına devir ve teslim edilecek.
6. Barış yapılıncaya kadar Türkler Doğu Trakya’ya asker sokmayacak ancak 8.000 Jandarma bulundurabilecek.
7. İstanbul ve Boğazlar Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetimine bırakılacak, ancak Müttefik Kuvvetler barış antlaşmasının imzalanmasına kadar İstanbul’da kalacak,
8. Antlaşma 14-15 Ekim gecesi yürürlüğe girecek.
Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın Sonuçları
1. Mudanya Antlaşması ile Kurtuluş Savaşı’nın askeri cephesi kapandı, siyasi cephesi açıldı.
2. İstanbul ve Boğazların TBMM’ye teslim edilmesi, Osmanlı Devleti’nin sona ereceğini ortaya koydu.
3. Doğu Trakya ve İstanbul savaşsız ele geçirilmiş oldu.
4. Mudanya Antlaşması sonunda Yunan yanlısı İngiliz Başbakanı Loyd George görevinden istifa etti.
Lozan Barış Konferansı
Konferansa Katılan Devletler
Türk ordusunun İstanbul ve Trakya’ya yönelmesi üzerine 27 Ekim 1922′de İtilaf Devletleri Lozan’da yapılacak barış görüşmelerine TBMM hükümetini de çağırdı.
Konferansa; İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Türkiye, Yunanistan, ABD, Romanya ve Yugoslavya, Rusya ve Bulgaristan katıldı.
Türkiye’yi temsilen; İsmet Paşa başkanlığında, Rıza Nur ve Hasan Saka’dan oluşan Türk heyeti katıldı.
TBMM’nin Türk Heyetinden İstekleri
Taviz Verilmemesi Gereken Konular Nelerdi?
Konferansa giden Türk heyetinden, Avrupalı devletlere şu şartları kabul ettirmesi istendi :
1. Misak-ı Milli sınırları içerisinde tam bağımsız bir Türk devletinin kurulması
2. Sınırların Misak-ı Milli’ye uygun olması
3. Azınlıkların ayrıcalıklı olmaması
4. Devlet borçlarının ödenmesi şeklinin bağımsızlığa aykırı olmaması
5. Kapitülasyonların kaldırılması
6. Boğazların statüsü konusunun egemenlik haklarımızı gölgelemiyecek şekilde düzenlenmesi
7. Savaş tazminatının yeni Türk Devleti’ne ödetilemeyeceği
8. Doğu sorununun kapandığı.
Lozan Barış Görüşmelerinin Kesintiye Uğraması
Lozan görüşmeleri devam ederken aşağıdaki konularda çıkan anlaşmazlıklar görüşmelere 4 Şubat 1923′de ara verilmesine neden oldu.
1. Lozan’da Yunanistan Karaağaç’ı vermek istememesi,
2. Boğazlar konusunda ortak bir görüşün oluşmaması,
3. İngilizler’in Musul’u vermek istememesi
4. Osmanlı Devleti’ne ait borçların bir kısmının Birinci Dünya Savaşı’ndan önce bizden ayrılan ülkelere bölüştürülmesi konusunun Avrupalı devletlerce kabul edilmemesi.
5. Kapitülasyonların kaldırılması
23 Nisan 1923′te görüşmelere tekrar başlandı.
24 Temmuz 1923′te Lozan Barış Antlaşması imzalandı.
Lozan Barış Antlaşması’nın Maddeleri
24 Temmuz 1923′de imzalanan ve 143 maddeden oluşan Lozan Antlaşması’nın ana konuları şunlardı
1. Türkiye’nin sınırları meselesi
Suriye Sınırı : Fransa ile TBMM arasında imzalanan 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması’ndaki hükümler aynen kabul edildi.
Irak Sınırı : Musul sorununun çözümü daha sonra Türk-İngiliz görüşmeleri ile çözümlenmesine kara verildi. Yani Irak sınırı sorunu ve Musul konusu Lozan’da çözümlenemedi. Lozan Antlaşması’nın bitiminden itibaren bu konu için 9 ay içerisinde Türkiye ile İngiltere’nin görüşmeleri başlatmasına karar verildi.
Batı Sınırı : Doğu Trakya bize geri verildi. Karaağaç ve yöresi de Yunanistan’dan alınacak savaş tazminatına karşılık olarak Türkiye’ye bırakıldı. İmroz ve Bozcaada Türkiye’ye bırakıldı. Diğer adalar Yunanistan’ın oldu. Anadolu’ya yakın olan adaların silahlandırılması yasaklandı. Oniki Ada’nın İtalya’ya verilmesi kabul edildi.
2. Kapitülasyonlar meselesi
Adli, mali, ekonomik ve yönetsel alanlarda yüzlerce yıl sürüp giden kapitülasyonlar tüm sonuçları ile toptan kaldırılmıştır. Türkiye’deki yabancı tiacri kurumlar da, kısa bir geçiş döneminden sonra Türk yasalarına uyacaktır.
3. Azınlıklar Sorunu
Bütün azınlıkların Türk uyruklu olduğu kabul edildi. Yani ülkede yaşayan herkesin Türkiye Devleti’nin halkı olduğu ilkesi benimsendi. Hiç kimseye ayrıcalık verilmedi ve eşitlik ilkesi benimsendi. Anadolu ve Doğu Trakya’daki Rumlar ile Yunanistan’daki Türklerin değiştirilmesi öngörüldü. Ancak bu nüfus değişiminin Batı Trakya Türkleri ve istanbul Rumlarını kapsamamasına karar verildi. Yani buralara yaşayan insanlar yerlerinde kalacaktı.
4. Savaş Tazminatı Meselesi
Lozan’da yabancılar Birinci Dünya Savaşı nedeniyle Türkiye’den savaş tazminatı istemişler ancak bu kabul edilmemiştir. Yunanistan ise Kurtuluş Savaşı’nda uluslar arası kurallara uymadan tahribat yaptığı için savaş tazminatı ödemiştir. Ancak ekonomik durumları iyi olmadığı ve ödeyecek güçlerinin bulunmaması nedeniyle Karaağaç yöresini Türkiye’ye vermeyi kabul etti.
5. Devlet Borçları Meselesi
Osmanlı Devleti ilk dış borcu 1854 yılında Sultan Abdülmecit zamanında aldı. Yüksek fazilerle alınan bu paralar gelir getirmeyen bir şekilde kullanıldı. Yani çeşmeler, saraylar vs. yapıldı. Daha sonra Sultan Abdülaziz zamanında da dış borçlanmaya devam edildi. II. Abdülhamit 1881 yılında devletin borçlarını ödeyemediğini Avrupalı devletlere duyurdu. Bunun üzerine aynı yıl, Osmanlı Devleti’nden alacağı olan ülkelerin temsilcilerinden oluşan bir Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar Kuruluşu) kuruldu. Osmanlı Devleti’nin orman, maden, tuz yatakları ve bazı gelir kaynakları bu kuruluşun kontrolüne verildi. Bağımsızlığa aykırı olan bu kuruluşu Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı sırasında tek taraflı olarak kaldırdı.
6. Boğazların Statüsü Konusu
Boğazların hangi devletin egemenliği altında kalacağı konusunda ve statüsünün ne olacağı konusunda büyük tartışmalar çıktı. Rus temsilcisi dahi öldürüldü.
Sonuçta şu kararlar benimsendi.
a) Boğazlardan askeri olmayan gemiler ve uçaklar barış zamanında geçebilecek.
b) Askeri gemiler ve uçaklar; barış zamanından Karadeniz’e doğru geçişte, Karadeniz’de sahili olan devletlerden en güçlü donanmaya sahip bulunanından daha fazla gemi ve uçak geçmeyecek. Bunun dışında savaş gemi ve uçaklarına geçiş serbest, savaş zamanında sınırlama getirilebilecek
c) Boğazların yönetimi için başkanı Türk olan uluslar arası bir kurul oluşturulacak
d) Sovyet Rusya Lozan Antlaşması’nın sadece Boğazlarla ilgili bölümünü imzalamıştır.
7. İstanbul’un Boşaltılması Konusu
Lozan Antlaşması Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylandıktan altı hafta sonra işgal kuvvetleri İstanbul’dan gideceklerdi. Buna göre işgalciler 2 Ekim 1923′te İstanbul’dan ayrıldılar.

Lozan’da Çözülemeyen Konular

Lozan Antlaşması’nın imzalanmasına rağmen Türkiye’yi yakından ilgilendiren bazı konularda hala pürüzler kalmıştı.
Bu sorunlar şunlardı :
1. Musul Sorunu ve Türkiye-Irak Sınırı Sorunu
Lozan’dan hemen sonra 1924 yılında Türk ve İngiliz Temsilcileri İstanbul’da Musul konusunu görüşmeye başladı. Ancak İngiltere’nin burayı Türkiye’ye vermek istememesi üzerine görüşmeler kesildi. 1925 yılı başlarında Türk ordusunun Musul’u bir askeri harekatla almak istediği sırada İngilizlerin kışkırtması ile Şeyh Sait isyanı çıktı. Bunun üzerine Türkiye uluslar arası gücün Musul’u bırakmayacağını anladı ve içerideki sorunlarla uğraşmak için buradan vazgeçti. 1926 yılında Türkiye ile İngiltere arasında imzalanan Ankara Antlaşması ile Musul’dan vazgeçtik.
2. Hatay Meselesi
20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması’na göre; İskenderun ve Hatay sınırlarımızın dışında kalıyordu. Ancak 1938′de önce Hatay Devleti kuruldu sonra da 1939′da Hatay meclisinin verdiği kararla Hatay ve İskenderun Türkiye’ye katıldı. Böylece Lozan’dan sonra Suriye-Türkiye sınırında bir değişme oldu.
Lozan Barış Antlaşması’nın Önemi
Türk Devleti Avrupa Devletleri tarafından tanındı.
Osmanlı’dan kalan sorunlar çözümlendi.
Egemenlğimizi ve bağımsızlığımızı sınırlandıran pürüzler ortadan kaldırıldı.
Sınırlarımız çizildi.
Ermeniler’in Anadolu üzerindeki istekleri sona erdi.
Kapitülasyonlar kaldırıldı böylece tam bağımsızlık yolunda en önemli adım atıldı.
Osmanlı Devleti’nin sona erdiği kabul edildi.
Türk Devleti’nin diğer devletlerle eşitliği kabul edildi.
Doğu sorunu tamamen kapandı.
Halkçılık ilkesi benimsendi ve azınlık sorunu çözümlendi.

................................................................................................

KPSS ADAYLARI İŞTE TARİHİN İLKLERİ

Sipahi örgütü ilk kez Orhan Gazi döneminde kuruldu.
İlk nüfus sayımı II.Mahmut zamanında yapılmıştır.
Osmanlı Devleti’nde toplam 36 kişi patişahlık yapmıştır.
III.Osman zamanında hiç ayaklanma ve savaş olmamış sadece büyük yangınlar çıkmıştır.
Hz.Muhammed’in(s.a.) ilk diblomatik başarısı Hudeybiye Antlaşması’dır.
Osmanlı Devleti’nde en fazla patişah ismi Mehmet’tir.
Osmanlı döneminde ilk denizaltıyı İbrahim Efendi yapmıştır.
İlk vezirlik sistemi Abbasiler tarafından oluşturulmuştur.
Osmanlı Devleti patişahlarından piyanist olan ilk ve tek patişah V.Murat’tır.
İkta sistemi ilk defa Hz.Ömer zamanında uygulanmıştır.
İlk Safevi patişahı Şah İsmail’dir.
Osmanlı Devleti’nin ilk halifesi Yavuz Sultan Selim’dir.
Tarihte ilk ticaret kolonileri İyonlar tarafında oluşturulmuştur.
Balkanlar II.Kosova savaşı ile ilk kez Türk yurdu olmuştur.
İlk anayasayı Babiller oluşturmuştur.
Osmanlı Devleti’nde ilk tershane Yıldırım Bayezid devrinde Gelibolu’da oluşturulmuştur.
Sivil Savunma teşkilatı ilk olarak I.Dünya Savaşı esnasında oluşturulmuştur.
Orta Doğu’ya 4 kez Haçlı Seferi düzenlenmiştir.
Müslümanlarla Türkler ilk kez 4 Halife devrinde karşılaşmıştır.
Osmanlı Devleti’nde ekberiyet sistemi ilk defa I.Ahmet devrinde uygulanmıştır.
İlk bütçe Tarhuncu Ahmet Paşa tarafından düzenlenmiştir.
İlk Türk amiral Çaka Bey’dir.
İlk Türk deniz savaşını Çaka Bey yapmıştır.
Osmanlı Devleti’nde ilk divan Orhan Bey döneminde kurulmuştur.
Osmanlı Devleti’nin toprak kaybettiği ilk antlaşma Karlofça’dır.
İlk İslam devletinin temelleri Mekke’de atılmıştır.
İlk anayasamız 1876′daki I.Meşrutiyet Anayasasıdır.
Fatih Sultan Mehmet 12 Hristiyan devletini yıkmıştır.
Yıldırım Bayezid yıldırım lakabını Niğbolu Savaşı’na almıştır.
Osmanlı Devleti ilk deniz savaşı Venedikler’le yapmıştır.
Atatürk’e gazi ve maraşallik ünvanı Sakarya Savaşı’ndan sonra verilmiştir.
Osmanlı Devleti’nin son halifesi Abdülmecid’tir.
Dört işlemi ilk kez Sümer’ler bulmuştur.
Tarihte bilinen ilk büyük ve düzenli orduyu Akadlar kurmuştur.
Tarihdeki ilk yazılı antlaşma Kadeş’tir.
Parayı ilk kez Lidyalı’lar bulmuştur.
Mısırlı’lar Hiyogralif Yazısını kullanmıştır.
Anadolu’ya yazıyı ilk getirenler Asurlar’dır.
Miladi takvimi Mısırlı’lar oluşturtu,Romalı’lar geliştirdi.
İbraniler tarihte tek tanrılı inanca ,inanan ilk kavimdir.(Musevilik)
Tarihte ilk demokrasi örneğini Yunanlı’lar uygulamıştır.
Ağrı Dağı’nın eski adı Ararat’tır. Yüksekliği ise 5135km’dir.
T.C.’de ilk general Fevzi Çakmak’tır.
Türkler’in ilk kullandığı takvim 12 hayvanlı Türk takvimidir.
Yerleşik hayata geçen ilk Türk kavmi Uygurlar’dır.
Osmanlı Devleti ilk borcu Kırım Savaşı sırasında İngiltere’den almıştır.
Anadolu Hisarı Yıldırım B.tarafından, Rumeli Hisarı Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır.
Musevilik’i resmi din olarak kabul eden ilk Türk devleti Hazarlar’dır.
Osmanlı padişahlarının tahta geçerken dağıttığı paraya “Cülüs” denir.
Şehid edilen ilk Osmanlı patişahı Genç Osman’dır.
Osmanlı Devleti’nde en fazla patişahlığı K.Sultan Süleyman yapmıştır.(46)
İlk Osmanlı parası Osman Bey,ilk gümüş para Orhan Bey,ilk altın para,Fatih Sultan Mehmet bastırmıştır.
Karikatürün doğmasını “Daumier” sağlamıştır.
Osmanlı Devleti,uçağı ilk kez birinci dünya savaşında kullanmıştır.
İlk kez Rumeliye geçiş Çimpe Kale’sinin alınmasıyla gerçekleşmiştir.
Karlofça ant.ile başlıyan gerileme Yaş ant.ile son bulmuştur.
Fransız ihtilali ile ortaya çıkan ilk isyan, Sırp isyanıdır.
Osmanlı Devleti’nden en son ayrılan millet Arnavutlar’dır.
Yunanlılar Edirne ant.ile ,Sırplar da Berlin ant. ile bağımsız olmuşlardır.
Reform ilk kez Almanya’da,Rönesans ise İtalya’da ortaya çıkmıştır.
İlk posta teşkilatı Lale devri’nde oluşturuldu.
İlk itfaiye teşkilatı Lale devri’nde oluşturuldu.
İlk kağıt fabrikası Lale devri’nde Yalova’da açıldı.
Matbaa ülkemize ilk kez Lale devri’nde gelmiştir.
İlk çiçek aşısı Lale devri’nde yapıldı.
İlk kumaş fabrikası Lale devri’nde İstanbul’da açıldı.
Suğdak Deniz Seferi ilk deniz aşırı seferidir.
Tarihte Türk adında kurulan ilk devleti Göktürk’lerdir.
Tarihteki ilk Türk devleti Hunlar’dır.
Miryekefelon Savaşı ile Anadolu Türkler’in anavatanı olmuştur.
Osmanlı Devleti’nin Afrika’da kaybettiği ilk toprak parçası Cezayir’dir.
Osmanlı Devleti’nin Afrika’da kaybettiği en son toprak parçası Traplusgarp’tır.
Halifelik Osmanlı’ya ilk kez Ridaniye Savaşı’ndan sonra geçmiştir.
İstanbul feth edilmeden önce 16 kez kuşatılmış fakat alınamamıştır.
İllere ilk kez vali gönderilme II.Mahmut zamanında başlamıştır.
İlk nüfus sayımı II.Mahmut zamanında yapılmıştır.
Musadere usulu ilk kez II.Mahmut zamanında kaldırılmıştır.
Ege Bölgesi’nde en uzun kıyılara sahip ilimiz Muğla’dır.
Avrupa’nın en uzun Volga’dır.
Dünyamıza en yakın gezegen Mars’tır.(en yakın gök cismi ise aydır)
En büyük gezegen Jüpiter’dir.
Dünya’nın en az yağış alan kıtası Avusturalya’dır.
Dünya’nın en tuzlu denizi Lut Gölü’dür.
Dünya’nın en büyük göldenizi Hazar Gölü’dür.
Karadeniz’in en yüksek dağı Kaçkar Dağı’dır.
Taşkömürü ilk defa Zonguldak’ta çıkarılmıştır.
Dünya’nın en derin gölü Baykal Gölü’dür.
Deniz yüzeyinden derinliği en fazla olan göl ise Lut Gölü’dür.
Dünya’nın en yüksek gölü ise Titicaca Gölü’dür.
Yerleşik hayatın mümkün olmadığı tek kıta Antartika’dır.
Türkiye’de petrol arama çalışmaları ilk defa İskenderun’da yapılmıştır.
Türkiye’nin en zengin boksit yatakları Seydişehir’de bulunur.
Dünya’nın en küçük adası Antartika’dır.
Türkiye’de heyelan en çok kış mevsiminde görülür.
Türkiye’nin doğusu ile batısı arasında 76 dakikalık zaman farkı vardır.
Türkiye’nin ilk turistik yerleşim yeri Çeşme’dir.
Kümes hayvancılığı en çok Marmara Bölgesi’de farklıdır.
Balkanların en büyük gölü İşkodra’dır.
Doğada en çok bulunan element silisyumdur.
Türkiye’nin en doğu ucunda Iğdır ili bulunur.
Deniz seviyesinden en alçak akarsu Şeria Irmağı’dır.
Türk devletleri arasında altının en fazla çıkarıldığı yer Özbekiastan’tır.
Türkiye’nin çay yetiştirilen tek yöresi D.Karadeniz’dir.
Türkiye’de rüzgarın en etkili olduğu yer İç Anadolu’dur.
Türkiye’nin en az göç veren bölgesi Marmara Bölgesidir.
Güneşe en uzak gezegen Pluton’tur.
Türkiye’de en fazla elma İç Anadolu’da üretilir.
Türkiye’nin en az ormana sahip bölgesi G.Anadolu Bölgesi’dir.
İç Anadolu Bölgesi’nin en yüksek yeri Erciyes Dağı’dır.
Dünya üzerinde çizgisel hızın en fazla oldupu yer Ekvator’dur.
Ulaşım yapılabilinen tek akarsuyumuz Bartın Çayı’dır.
Ülkemizde ilk dokuma fabrikası Nazillli’de açılmıştır.
Ülkemizde ilk şeker fabrikası Uşak’ta açılmıştır.
Ülkemizde ilk demir-çelik fabrikası Karabük’de açılmıştır.
Dünyamıza en yakın gök cismi Ay’dır.
Dünya kalay üretiminde Malezya ilk sırada yer alır.
Kayısı,fındık,çay üretiminde ülkemiz ilk sırada yer alır.
Dünya bor rezervlerin %70′i ülkemizde yer alır.
Ülkemizde ipek böcekciliği en fazla Marmara Bölgesi’nde yapılır.
Türkiye’nin en fazla kara sınırı Suriye ile(877),en az kara sınırı ise Nahçıvan iledir(10)
Ege kıyıları en uzun kıyımızdır.
Ülkemizin en büyük gölü Van Gölü’dür.
Ülkemizde 15 adet büyükşehir,38.000′de köy mevcuttur.
Dünya’nın en sıcak yeri deş-ti Lut Çöl’ünde ölçülmüştür.
Dünyanın en büyük adası Okyanusya Adası’dır.
Dünyanın en büyük akarsuyu, Amazondur.
Dünyanın en uzun akarsuyu,Missisippi’dir.
Türkiye’nin en uzun akarsuyu,Kızılırmak’tır.
Dünyanın en büyük karater gölü, Issık Gölü’dür.(Kırgızistan)
Dünyanın en tuzlu denizi Kızıldeniz’dir.
Dünyanın ilk haritası ünlü Türk denizci Piri Reis tarafından çizilmiştir.
Dünyanın yüzölçümü 510milyon kio metre karedir. 361milyon kilometre karesi,denizlerden 149milyon kio metre karesi karalarla kaplıdır.
Yerkabuğunun en yüksek noktası Himalaya Dağları’nın üstündeki Everest Tepesi’dir.
En derin okyanus çukuru Guam Çukuru’dur.
Karalar üzerindeki en derin yer,Filistin’deki Gor Çukuru’dur.
Yeryüzünün %71′i deniz,%29′u kara(K.Y.K.%39 kara,%61 deniz G.Y.K.%19 kara,%81 deniz)ile kaplıdır.
Kıtaların büyükten küçüğe sıralanışı şöyledir: Asya,Afrika,K.Amerika,G.Amerika,Antartika Avrupa Avusturalya
Ortalama yükseltisi en fazla olan kıta Antartika’dır.
Okyanuslar büyükten küçüğe şöyle sıralanır: B.Okyanus(Pasifik),Atlas Okyanus’u,Hint Okyanusu…
İlkel yaşam palezoik zamanda başlamıştır.
Zonguldak kömür yatakları birinci zamanda oluşmuştur.
İkinci zamanda kıtalar biribirilerinden ayrılmıştır.
Yüksek dağlar üçüncü zamanda oluşmuştur.
Alp Sıra Dağlar’ı,Ege Denizi üçüncü zamanda oluşmuştur.
Ç.kale ve istanbul boğazları dördüncü zamanda oluşmuştur.
İlk posta teşkilatı İranlı’lar tarafından kurulmuştur.
Tarihte ilk yazıyı Sümer’ler kullanmıştır.
Dünya’da ilk baraj Sebe Devleti tarfından yaptırılmıştır.(Yemen)
İlk kalp nakli Christan Bernard tarafından yapılmıştır.
Türkiye’de ilk açık kalp ameliyatını Siyami Ersek yapmıştır.
Solunum yetmezliği ilk olarak beyni etkiler.
En tehlikeli kanama atardamar kanamasıdır.
Bir insan havasızlığa en fazla 4-6 dakika arasında dayanabilir.
Nakli en zor organımız Karaciğer’dir(çabuk donar)
Dünyada bilinen ilk kilise Hatay’daki Senpiyer Kilisesi’dir.
Anadolu’da kurulan ilk tarikat Baba İshak’ın kurduğu Babailik Tarikatı’dır.
İlk medrese,1327′de Orhan Bey zamanında İznik’te açılmıştır.
Türk Edebiyatı’nın en eski yazılı kaynakları Orhun Yazıtları’dır.
İlk bireysel zeka testi 1905′te Fransız Binet ile Simon tarafından uygulanmıştır.
Anadolu’da kurulan ilk tarikat Baba İshak tarafından kurulan “Babailik”tarikatıdır.
Türk tarihinde ilk medrese Karahanlı’lar zamanında yapılmıştır.
Türkçe’yi resmi dil olarak ilan eden ilk devlet adamı Karamanoğlu
Mehmet Bey’dir.(13Mayıs1277)
Dünyada en fazla konuşulan diller sırasıyla şöyledir:Çince,Hintçe,İngilizce,İspanyolca ve Türkçe’dir.
Kendi resmini en çok yapan ressam,Hollandalı Remrant’tır.
İnsan tenini en iyi yapan ressam,Belçikalı Rubens’tir.
Müzecilikle ilgili ilk girişim Damat Ferit(1830)tarafından başlatılmıştır.
İstanbul’daki ilk büyük Osmanlı yapısı Eyüp Sultan Camii’dir.
Kalbi en ayrıntılı çizen ressam Leonardo Da Vinci’dir.
Kabe’nin mimarı Hz.İbrahim’dir.
İlk Osmanlı sarayı Bursa’da yapılmıştır.
Bilinen en eski beste Melagari Abdülkadir’e aittir.
Final Fantasy tamamen bilgisayar teknolojisi ile yapılmış ilk filmdir.
Ünlü Mona Lisa resmi Lor Müzesi’nde bulunmaktadır.(Fransa)
Şener Şen’in başrolde oynadığı ilk film Namuslu’dur.
İstanbul’un fethinden sonra ilk saray Bayezid Meydanı’nda yapıldı.
Anadolu’ya konser turnesi yapan ilk pop sanatçı Erol Büyükburç’tur.
Türkiye’de kabare tiyatrosunun ilk öncüsü Haldun Taner’dir.
Mısır Piramitlerinin en büyüğü Keops’tur.
Sinema tarimizde en çok bilet satan film”Rüzgar Gibi Geçti”filmidir.
Türkiye’de en büyük arkolji kazı alanı Çatalhöyük’tür.
Dünyada ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yer Ayazma’dır.(Ç.Kale)
Türk sinema tarihinde ilk uluslararsı ödül alan ilk film Susuz Yaz’dır.
İlk Türk filmi Fuat Uzkınay tarafından yapıldı.
Yurt dışında plak kaydı yapan ilk Türk orkestra şefi Hikmet Şimşek’tir.
Türkiye’de ilk çekilen belgesel Ayastefonos’taki Rus Abidesi’nin yıkılışıdır.(1914)
Kanun adı saz ilk defa Farabi tarafından bulundu.
İdil Biret ilk ve en genç Türk piyanistidir.
Dünyanın en pahalı sualtı filmi Water Woult’tur.(Su Dünyası)
Uzaydan görülen tek insan yapıtı Çin Seddi’dir.
Atatürk’ün ilk heykeli Gülhane Parkı’nda dikilmiştir.(İst.)
İlk Müslüman müzikolog El-Kindi’dir.
İlk fotoğraf J,Nicephore Niepce tarafından çekilmiştir.
İlk posta pulu 1840′da İngiltere’de satışa sunulmuştur.
Türkiye’nin ilk uydu kenti Bahçeşehir’dir.
Eyeri ilk kullanan medeniyet İskitler’dir.
İlk uçan insan Hazerfen Ahmet Çelebi’dir.
Türkiye’de ilk milletvekili seçimleri I.Meşrutiyet’de yapıldı.
İlk insan hakları beyannamesi 15 Temmuz 1789′da Fransa’da yayılanmıştır.
Aya ilk ayak basan insan Neil Amstrong’tur.
İlk nobel ödülünü Almanya kazandı.
Türkiye’de ilk uçak fabrikası Kayseri’de açıldı.
Doğadaki canlılar içinde erkeği doğum yapan tek hayvan denizatıdır.
Kelaynak kuşları ülkemizde sadece Urfa’nın Birecik ilçesinde bulunur.
En işlek kara sınırımız Yunanistan sınırıdır.
Uzaya çıkan ilk kadın Rus Valentino Kreskivo’dur.
Türkiye’de öldürülen ilk başbakan Nihat Erim’dir.
Everest Tepesi’ne tırmanan ilk dağcı Edmunt Hillary’dir.
Türkiye’de ilk İngilizce gazete Billur Çelik tarafından çıkarılmıştır.
Türkiye’nin ilk haber spikeri Zafer Cilasun’dur.
Mallarda kalite arayan ilk millet Türkler’dir.
Türkiye dışarıya ilk olarak G.Kore’ye asker göndermiştir.
Türkiye’nin en eski şehri Hakkari’dir.
Türkiye’de taşkömürünü ilk defa Uzun Mehmet bulmuştur.
Cumhuriyer hükümetinin ilk sağlık bakanı Adnan Adıvar’dır.
Ay yılı esaslı tek takvim Hicri takvimdir.
Hristiyanlığı kabul eden ilk kafkas kavmi Gürcüler’dir.
Yeryüzünde yapılan ilk mabet bina Kabe’dir.
İlk Osmanlı kadısı Karamanlı Mustafa Fakih’dir.
Türkiye’nin ilk diyanet işleri başkanı Rıfat Börekçi’dir.
Müslümanlar’ın müslüman olmayanlarla yaptığı ilk savaş,Bedir Savaşı’dır.
Türkler’in en eski dini Totemcilik’tir.
İslam tarihinde ayrılığın başladığı ilk savaş Sıffin Savaşı’dır.
İlk kalemi yapan peygamber Hz.İdris’idr,ilk saati yapan peygamber ise Hz.Yusuf’tur.
İlk cuma namazı Ranuna Vadisi’nde kılınmıştır.
Mezhepler ilk olarak Kerbela Vakası’ndan sonra ortaya çıkmıştır.
Hrıstiyanlık dini Roma Devleti sınırları içinde doğmuştur.
Kur-an-ı Kerim’in ilk suresi Fatiha,en kısa suresi ise,Kevser Suresi’idir.
İslam tarihinde inşa edilen ilk mescid Küba Mescidi’idir.
Türkiye’nin en kalabalık mezarlığı İstanbul Karacaahmet Mezalığı’dır.
Gümüş en çok Meksika’da üretilir.
Konya Türkiye’nin en uzun karayolu ağına sahiptir.
Sanayi devrimi ilk kez İngiltere’de başladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk başkanı M.Kemal’dir.
Türkiye’de baskı tekniğini ilk kez İbrahim Müteferrika kurmuştur.
İlk TSE belgesi Yıldırım Bayezid devrinde çıkarılmıştır.
Dünyanın en az yüzölçümüne sahip ülkesi Vatikan’dır.
Türkiye’nin en yüksek minaresi Selimiye Camisinde bulunur.
Everest’e tırmanan ilk Türk dağcı Nasuh Mahruki’dir.
Nobel tıp ödülünü ilk kez Almanya kazanmıştır.
Uçak ilk olarak ABD’de kullanılmaya başlanmıştır.
Susuzluğa en fazla dayanabilen hayvan devedir.
Açlığa en fazla dayanabilen hayvan kablumbağadır.
Türkiye Cumhuriyeti devletini ilk kabul eden devlet Ermenistan’dır.

 .........................................................................................

KPSS  COĞRAFYA DERSİ  ŞİFRELERİ

KARADENİZ BÖLGESİ
BÖLGESİ GENEL ÖZELLİKLERİ
YER ŞEKİLLERİ
1-      En fazla boylam geçen bölgemiz. En fazla yerel saat farkı.
2-      Üçüncü büyük bölge.
3-      En fazla sel, deprem, heyelan olayları.
4-      Dağlar kıyıya paralel uzanmış .Bunun sonuçları
5-      Boyuna kıyılar fazla. Falezler oluşmuş.
6-      Kıyılarda girinti ve ç ıkıntı azdır.
7-      Doğal limanı az. (Sinop)
8-      Deniz ticareti suni limanlardan yapılmaktadır.
9-      Koy, körfez az.
10-    Kıyılar bol yağış almaktadır. Oroğrafik yağışlar
11-    Kıyı ile iç kesimler arası ulaşım zor. Geçitlerden yapılmakta. Kop,Zigana, Ecevit.
12-    Kıyı ile iç kesimler arasında iklim farklılığı. Ürün çeşitliliği farkı.
13-    Dağlar: Batıda üç sıra halinde, ortada tek sıra halinde, doğuda iki sıra halinde uzanır.
14-    Batıda : Kıyıda küre, Canik, Doğu kara deniz dağları.
15-    Dağlar arasındaki çöküntü ovaları ve vadiler. Deprem kuşakları.
16-    Akarsular:Çoruh, Doğankent çayı, Yeşilırmak, Kızılırmak, Yenice, Bartın, Sakarya
17-   Akarsular kısa boyludur. Doğu karadeniz akarsularının rejimi düzenli sayılır.
18-    Barajlar: Kızılırmak üzerinde Altınkaya, Yeşilırmak üzerinde H. VeS. Uğurlu .Almus,Sakarya   üzerinde: Sarıyar ve Gökçekaya.
19-    Göller: Tortum, Sera,    Abant,Yediegöller. Heyelan set gölleridir.
20-    Karadeniz: Soğuk, dalgalı, tatlı suları, tuzluluk az. Derinlerde canlı yaşamaz
İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
1-      Kıyıda Asıl karadeniz iklimi: Her mevsim yağışlı. Yazlar serin ,kışlar ılık.
2-      İç kesimlerde bozulmuş kara deniz iklimi. Karasal. Sıcaklık ve yağış az.
3-      Yağışlar en çok sonbaharda (yamaç ve cephe yağışları)
4-      Kıyıda günlük ve yıllık sıcaklık farkı az. İç kesimlerde fazla.
5-      En fazla kapalı ve bulutlu gün sayısı.
6-      En fazla bağıl nem ve yağış (Rize)
7-      En fazla yağışlar : Doğu, batı ve orta kara deniz diye sıralanır.
8-      Ilıman okyanus iklimi
9-      Bitki örtüsü sık ormanlar. Deniz seviyesinden başlar . Kendini yeniler.
10-    Yükseklerde dağ çayırları
11-    Ahşap yapılar yaygın
NÜFUS VE YERLEŞME
1-      Nüfus fazla değil.
2-      Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altında.
3-      Doğuda tarım, batıda sanayi nüfus çekmektedir.
4-      En fazla yurtdışı göç. Sanayi gelişmediği için.
5-      Araziler parçalı, dağınık, engebeli, Su kaynakları zengin.
6-      Kırsal kesimlerde dağınık, iç kesimlerde toplu yerleşmeler.
7-      Kadın nüfus fazla, erkek nüfus az.
EKONOMİ
TARIM
1-      Kıyıda yetiştirilen ürünler: çay, fındık ,tütün ,mısır, keten kenevir, pirinç, ş,pancarı, narenciye (Rize ) mikro klima .
2-      Mısır buğdayın yerini kıyıda almış . İhraç edilmez. Piyasada tüketilir.
3-      İç kesimlerde tahıllar ve ş, pancarı.
HAYVANCILIK
1-      Büyük baş hayvancılık, Arıcılık (Ordu)
2-  Balıkçılık çok gelişmiş.
MADENLER:
Bakır: Artvin Murgul, Kastamonu Küre. Çıkarılan madenler Samsun’da işlenir.
Linyit: Merzifon, Çeltek, Amasya. Havza
Demir-çelik: Karabük , Ereğli, Taşkömürü havzası.
Çatalağzı termik santrali.
FABRİKALAR
1-      Şeker fabrikaları (orta karadeniz)
2-      Kağıt, kereste,mobilya üretimi. Çaycuma,Taşköprü, Aksu
3-      Sigara ve Çay üreten fabrikalar.
ULAŞIM
1-      Yerşekilleri engebeli, ulaşım çok zor.
2-      Orta ve batı kara denizden iç kesimlere demiryolu ulaşımı.
3-      Ulaşım : doğu ve batıda geçitlerden sağlanır.
4-      Kıyıda havaalanları.
 
MARMARA BÖLGESİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
YERŞEKİLLERİ
1-      Güneydoğudan sonra en küçük ikinci bölgemiz.
2-      Trakya’daki topraklarına Avrupa, Anadolu’daki topraklarına Asya denir.
3-      Ortalama yükseltisi en az .
4-      En fazla yeşil renk kullanılmış.
5-      Dağları: Yıldız, Koru, Işıklı, Samanlı, Kaz,Uludağ (iç püskürük volkan)
6-      Ovalar: Tektonik havzadır.
7-      Akarsular: Meriç, Ergene, Susurluk, Sakarya.
8-      Göller: Tektonik havzada oluşanlar. Kuş, İznik, Ulubat    , Sapanca:Alüvyal set gölü
9-      Havzalar: Ergene havzası.
10-    Yarımadalar: Çatalca-Kocaeli, Kapıdağı,Armutlu, Biga, Gelibolu
11-    Körfezler: Saroz, Bandırma,Erdek,İzmit, Gemlik.
12-    B.çekmece, ve K.çekmece, Durusu(terkos) Kıyı set gölleridir.
13-    Alt ve üst akıntılar boğazlarda karşılaşırlar. Balıkçılık gelişmiştir.
14-    Denizlerde kirlenme var. Sanayileşme, kentleşme, aşırı avlanma.
15-    Boğazlar 4. Jeolojik zamanda çökmeyle oluştu. Ria tipi kıyılar.
16-    En tehlikeli deprem kuşağı. Kuzey Anadolu fayı bölgeden geçer.
17-    Ege denizinde, gökçe ada, bozca ada, Marmara denizi: İmralı,Marmara ,Avşa ad.
18-   Yer şekilleri düz ve sade olduğu için, ulaşım çok gelişmiştir. En fazla sanayileşme
İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
1-      İklim ve bitki örtüsü açısından geçiş özelliği gösterir.
2-      Güney  Marmara da Akdeniz iklimi, Ergene havzasında karasal iklim, Karadenize bakan yamaçlarda  kara deniz iklimin geçiş özellikleri görülür.
3-      Çok sıcak   ve çok yağışlı bir bölgemiz değildir.
4-      Kışın kar yağışı ve don olaylarına rastlanır.
5-      Balkanlardan gelen soğuk hava kütlelerine açıktır. Yüksek sıradağlar olmadığı için.
6-      Kuzeybatıdan karayel gelir. Soğuk ve yağışlı hava getirir.
7-      Ergene havzasında bozkır, G. Marmara da maki ve ormanlar ,Yıldız dağlarının kuzey yamaçlarında ormanlara rastlanır.
NÜFUS   VE YERLEŞME
1-      En fazla nüfus ve nüfus yoğunluğu.
2-      En fazla kent, en az kır nüfusu.
3-      En çok göç alan bölge. Sebebi, sanayileşme, iş imkanları.
4-      En fazla erkek nüfus. En az kadın nüfus.
5-      En az doğal nüfus artış hızı.
6-      Yoğun nüfuslu yerler: Çatalca,Kocaeli yarımadası., Güney Marmara
7-      En az nüfus yoğunluğu: Gelibolu, Biga, Yıldız dağlarının iç kesimleri.
TARIM
1-      En fazla ekili-dikili alan..Yüzölçümüne göre.
2-      İklim şartlarından dolayı, tarımda ürün çeşitliliği en fazladır.
3-      Modern tarım yöntemleri kullanılmıştır. İntan sif tarım.
4-      Makineli tarım çok gelişmiştir.
5-      Tarımda verim yüksek. Nüfus fazla olduğu için diğer bölgelerden tarım ürünleri ithal eder.
6-      En fazla ayçiçeği, pirinç üretimi(ergene havzası, Meriç nehri boyları)
HAYVANCILIK
1-      Büyük kentlerin yakınlarında besicilik, ahır hayvancılığı çok gelişmiştir. Talep fazla.
2-      En fazla kümes hayvancılığı, modern tavuk ve yumurta çiftlikleri.
3-      Mandracılık gelişmiştir.
4-      En fazla ipek böcekçiliği,. Suni ipek üretimi.
5-      Et ihtiyacının büyük bir kısmını doğu Anadolu dan karşılar.
SANAYİ VE MADENLER
1-      Bor madeni. Susurluk havzası.
2-      Demir cevheri. Sakarya Çam dağı.
3-      Krom. Balıkesir.
4-      Volfram: Uludağ
5-      Mermer: Marmara adası, Bilecik.
6-      Linyit: Trakya ve güney Marmara böl.
7-      Hamitabat’ da doğalgaz santrali.
Bölge sanayi ve ticarette çok gelişmiştir.İmalat sanayi ürünlerinin yarısı, sanayi de çalışan işçilerin yarısı,bu bölgede çalışır.En fazla elektrik enerjisi tüketen bölgedir.En çok gelir bu bölgeden elde edilir. En çok vergi veren bölgemiz. En büyük sermaye birikimi.,Bir çok parasal kuruluş ve bankanın merkezidir.Ekonomisi en gelişmiş, Okuma oranı yüksek, kültür ve sosyal hayat hareketli, İş imkanları en fazla olan bölgemizdir.

EGE BÖLGESİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
YER ŞEKİLLERİ
1-    Dağlar  doğu batı doğrultulu denize dik uzanır.
2-    Kıyıdaki dağlar horst : Aydın, Boz, Mandra,Yunt dağları
3-    Aradaki ovalar grabendir. : B.Menderes, Gediz, Bakırçay, K.menderes.
4-    Dağların kıyıya dik uzanmasının sonuçları
a)-   Nemli hava kütleleri iç kesimlere girer.
b)-   Kıyılar girintili ve çıkıntılıdır.
c)-   Koy ve körfezler fazladır.
d)-   Deniz ticareti gelişmiştir.
e)-   Kıta sahanlığı gelişmiştir. Delta ovaları oluşmuştur.
f)-    İç kesimlere ulaşım kolaydır.
g)-   En uzun deniz kıyılarımız.
h)-   Enine kıyılar görülür.
5-    İç kesimde yüksek platolar Bayat platosu.
6-    Yükseklik batıdan doğuya doğru artar.
7-    Batı Anadolu fayı bu bölgemizdedir.
8-    Akarsular kıyı ovalarında menderesler çizer. Yana aşındırmaları fazladır.
9-    Afyon kapalı havzası.
10-  Göl bakımından fakir bir bölgemizdir. Çamiçi (Bafa) , Marmara gölü
11-  Akarsular: Meriç, Bakırçay, Gediz (demirköprü barajı), B.Menderes (kemer, adı güzel barajları)
12-  En genç volkan konileri Manisa Kula çevresi.
13-  4. Zamanda Egeid Karası çöktü. Ege denizi oluştu
14-  Muğla yöresi Ria tipi kıyılar.
İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
1-      Kıyıda akdeniz iklimi. İç kesimlere 150-200 km. sokulur.
2-      Kar yağışları ve don olayları azdır. (kıyıda)
3-      Sıcaklık güneyden kuzeye doğru azalır.
4-      Sıcaklık batıdan doğuya doğru azalır. (yükselti)
5-      Kıyıda deniz meltemi görülür. (imbat)
6-      İç kesimlere gidildikçe yükselti artar. Karasallaşma başlar.
7-      Kıyıda makiler. (400 m) lere kadar,yükseklerde ormanlar, iç kesimlerde bozkırlar var.
NÜFUS VE YERLEŞME
1-      En çok nüfus yoğunluğuna sahip ikinci bölgemiz.
2-      Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üstünde. Yüzölçümü küçük.
3-      En çok göç alan ikinci bölgemiz. Sanayi ,ticaret ve tarım geliştiği için.
4-      Kıyılarda nüfus yoğunluğu fazla, iç kesimler tenha. Yükselti arttığı için.
5-      Kıyılar göç alırken, iç kesimler göç verir.
6-      En yüksek kentleşme
7-      Turizme bağlı iç göçler kıyıda görülür.
8-      Kırsal kesimde yerleşmeler topludur.
9-      Menteşe yöresi fazla yağış almasına rağmen az nüfuslanmış. Yükselti fazlalığı
TARIM
1-      Düz arazi , verimli topraklar, sulama çok gelişmiş
2-      En çok: Haşhaş, tütün, zeytin, pamuk, üzüm, incir.
3-      İç kesimlerde tahıllar, ş,pancarı, patates
4-      En çok dikili alan (meyve bahçeleri.)
5-      Bölümler arası en fazla fark.
6-      En çok bal üreten ikinci bölgemiz.
SANAYİ VE MADENLER
1-      Aliağa petrol rafinerisi, Tariş fabrikalar zinciri, Dokuma sanayisi çok gelişmiş.
2-      Linyit      : Soma, tavşanlı, tunçbilek, yatağan , gökova ve termik santraller.
3-      Krom    : Menteşe Yöresi
4-      Demir    : Eymir.
5-      Civa      : İzmir.   Zımpara taşı.
6-      Mermer: Afyon
7-      Tuz       : İzmir Çam altı tuzlası.
8-      Jeotermal enerji: Denizli Sarayköy
 
AKDENİZ BÖLGESİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
YER ŞEKİLLERİ
1-    Dördüncü büyük bölgemizdir.
2-    Toros Dağları . Alp. Himalaya kıvrım sistemi. 3. Jeolojik zaman.
3-    Batı Toroslar: Bey ,Barla, Geyik, Sultan dağları
4-    Orta Toroslar: Bolkar, Aladağlar, Tahtalı, Binboğa en yüksek dağlar.
5-    Güneydoğu Toroslar: Nur dağları (Amanos lardan başlar=)
6-    Toros dağları kıyıya paralel uzanır. Sonuçları:
7-    Boyuna, kıyılar, Dalmaçya kıyıları (Kaş ) yaygındır. Falezler meşhurdur.Antalya
8-    Akdeniz iklimi iç kesimlere sokulamaz.
9-    Ulaşım zordur. Önemli geçitlerden sağlanır.
10-  Çubuk Boğazı: Antalya’yı Göller yöresine, Sertavul Geçidi: Karaman ‘ı Silifke’ye
11-  Gülek Boğazı: İç Anadoluyu,Çukurova’ya, Belen geçidi: Amik Ovasını, Çukurovaya bağlar.
12-  Kıta sahanlığı dardır.
13-  Doğal limanlar yoktur.
14-  Dağlar geniş yer kaplar. Tarıma ayrılan arazi azdır.
15-  Körfezler: Antalya, İskenderun.
16-  Yarımadalar: Taşeli, Teke.
17-  Bölgede karstik arazi ve şekiller çok yaygındır.
18-  Toros dağları,Taşeli,Teke platoları, Göller Yöresi karstik yapılardır.
19-  En çok mağaralar, yer altı suları, şelaleler. (karstik araziden dolayı)
20-  Ovalar: Çukurova, Silifke: Delta ovaları. Amik.:Graben ovasıdır.
21-  Karstik ovalar: Antalya, Tefenni, Elmalı. Kestel., Acıpayam. Korkuteli.
22-  Akarsular: Asi, Seyhan, Ceyhan, Göksu, Aksu,Köprü.,Manavgat, Dalaman çayı.
23-  Akarsuların debisi, kışın artar, yazın azalır. Rejimleri düzensizdir.
24-  Göller: Karstik ve Tektonik oluşumludurlar. Beyşehir, Eğirdir,Burdur, Acıgöl.
25-  Salda, Suğla, Kestel, Avlan ,Kovada, Yarışçı vb.
26-  Önemli mağaralar. Beldibi, İnsuyu, Karain, Damlataş,Cennet-Cehennem Obrukları,Ashab-ı Keyf (yedi uyurlar.)
İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
1-      Kıyıda tipik akdeniz iklimi görülür.
2-      İç kesimlere gidildikçe karasallaşma başlar.
3-      Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır.
4-      En yağışlı mevsim kıştır(cephe ve oroğrafik yağışlar)
5-      Yaz kuraklığı dinamik yüksek basınçlardan kaynaklanır.
6-      En yüksek kış sıcaklıkları (10 derece)
7-      Bitki örtüsü: 700-800 m lere kadar makiler, yükseklerde ormanlar vardır.
8-      En çok orman yangını.
9-      Yaz sıcaklıklarından kaçmak için yüksek yaylalar.
NÜFUS VE YERLEŞME
1-      Nüfus ve nüfus yoğunluğu azdır. (Dağların geniş yer kaplaması.)
2-      Nüfus kıyıda yoğunlaşmıştır. Adana,Mersin, Antalya vb.
3-      Seyrek nüfuslu yerler: Taş eli, Teke platoları, Toroslar.
4-      Adana bölümü:Geçici işçi göçü alır. Tarım.
5-      Antalya bölümü Geçici işçi göçü alır. Turizm.
TARIM
1-      Bir dönemde birden çok ürün elde edilir.
2-      En az masrafla seracılık/ Güneşlenme fazlalığı.
3-      En fazla turfanda meyve ve sebzecilik.
4-      Dağlar geniş yer kaplamış. Tarıma ayrılan arazi az.
5-      En çok muz, turunçgiller, soya fasulyesi, yer fıstığı, gül,mısır
6-      Kıyıda daha çok gelir getiren ürünlere yönelinmiş.
7-      Anason, tahıllar, pamuk, zeytin, pirinç (amik ovası.)
HAYVANCILIK
1-      Hayvancılık gelirleri azdır.
2-      En çok kıl keçisi üretimi.
SANAYİ
1-     Tarım kadar gelişmemiştir. Tarıma dayalı sanayi (Adana bölümü)
3-      İskenderun ‘da demirçelik fabrikası.
4-      Antalya: Ferro krom tesisleri.
5-      Mersin: Ataş Rafinerisi.
6-      Seydişehir: Alüminyum
7-      Keçiborlu: Kükürt
8-      Kozan, Karaisalı: Linyit.
9-      Toroslar ve Amanoslar da Krom
10-    Yumurtalık: Irak ve Türk petrollerinin geldiği depolandığı yer.
TURİZM
Özellikle Antalya bölümünde çok gelişmiştir.
Adana bölümü: Sanayi, ticaret, ulaştırma gelirleri yönünden daha gelişmiştir.
 
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ GENEL ÖZELLİKLERİ
YER ŞEKİLLERİ
1-      Yüz ölçümü en küçük bölgemiz.
2-      Yer şekilleri sadedir.
3-      Kuzeyden güneye yükselti azalır.
4-      Platolar: G. Antep, Urfa, Adıyaman
5-      Diyarbakır havzası, Mardin Eşiği yüksek yerler
6-      Karacadağ en basık volkandır.
7-      Ovalar: Harran, Suruç, Ceylanpınar.
8-      Fırat ve Dicle bölgeyi parçalayarak platolar oluşturur.
9-      Akarsular araziye gömülmüş , sulama zorunluluğu var.
10-    Göl bakımından en fakir bölge. Doğal göl yok.
11-    Barajlar: Atatürk, Kral kızı ,Birecik, Deve geçidi. Ilı su, Batman
İKLİM VE BİTKİ TOPLULUĞU
1-       Akdeniz ve Karadeniz iklimlerinin geçiş alanıdır.
2-       Orta Fırat bölümünde Akdeniz, Dicle bölümünde Karasal iklim.görülür.
3-       En yağışlı mevsim kış, en kurak mevsim yazdır.
4-       Aşırı sıcak ve buharlaşmadan dolayı kuraklık en fazla.
5-       Güneydoğudan samyeli rüzgarı eser. Tarımı olumsuz etkiler.
6-       En az yağış alan ikinci bölgemiz.
7-       Doğuda bozkır, batıda makiler yaygındır
NÜFUS VE YERLEŞME
1-      En az nüfus.
2-      Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üstünde. Çünkü yüz ölçüm küçük.
3-      Nüfus dağ eteklerinde toplanmış. Çukur yerler aşırı sıcak olduğundan nüfus az.
4-      Dışarıya göçler son yıllarda azaldı.
5-      Mesken tipleri: Kerpiç evler. Yazın serin tutar.
TARIM
1-      Tarım alanları geniş ve verimli Buharlaşma-kuraklık ve sulama problemi var.
2-      Türkiye’de en fazla k.mercimek, Antep fıstığı, karpuz.
3-      Pamuk, tütün, üzüm üretiminde son yıllarda önemli artışlar var.
HAYVANCILIK
1-      Küçükbaş hayvancılık ve ihracat gelişmiştir.
2-      Dokumacılık yaygındır.
ÇIKARILAN MADENLER
1-       Petrol: Adıyaman, Batman ,Diyarbakır, Mardin, Siirt.
2-       Batman’da Batman rafinerisi
3-       Irak ve Türkiye’nin petrol boru hatları bölgeden geçer.
4-       Fosfat: Mazıdağı (Suni Gübre)
5-       Cizre-Silopi: Linyit
ULAŞIM
1-       Yer şekilleri sade olduğu için ulaşım gelişmiştir.
DOĞU ANADOLU BÖLGESİ GENEL ÖZELLİKLERİ
YER ŞEKİLLERİ.
1-      En büyük yüz ölçüm.
2-      En fazla yükselti , engebelilik.
3-      En geniş buzul
4-      En hızlı akarsular.
5-      En fazla enerji üretimi.
6-      En alçak yer. Iğdır Ovası.
7-      DAĞLAR
1-      Kuzeyde Çimen, Kop, Mescit, Allahu ekber dağları.
2-      Ortada Karasu, Aras ,Mercan dağları.
3-      Güneyde. Güneydoğu Toroslar.
4-      VOLKANLAR
5-      En geniş volkanik arazı.
6-      Ağrı, Süphan, Nemrut, Tendürek.
7-      PLATOLAR
8-      Erzurum,Kars,Ardahan,Tunceli platoları.
9-      OVALAR
10-    Kuzeyde. Erzincan, Erzurum, Horasan, Pasinler, Kağızman, Iğdır Ovaları
11-    AKARSU VE GÖLLER
12-    Aras-Kura    Hazar denizine
13-    Fırat,Dicle    Basra Körfezine
14-    Akarsuların debisi yaz ve kış azalır.
15-    Akarsular denge profiline ulaşmamıştır.
16-    Van, Çıldır, Erçek, Nazik. Balık gölleri. Volkan set gölleridir.
17-    YÜKSELTİDEN DOLAYI
18-    Tarım arazisi daralmış, sıcaklıklar azalmış, Ürün çeşidi azalmış. Yaz yağışları. Çayır ve meralar artmıştır.
İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
1-      En şiddetli karasallık.
2-      En fazla kar yağışı ,donlu gün sayısı.
3-      En fazla kış basıncı.
4-      En düşük toprak sıcaklığı.
5-      En düşük yıllık sıcaklık ortalaması.
6-      En yüksek yıllık sıcaklık farkı.
7-      En geç ürün olgunlaşması.
8-      Ovada bozkır, yükseklerde dağ çayırları.
NÜFUS V E YERLEŞME
1-      En az nüfus yoğunluğu (km kareye 36 kişi)
2-      Toplu yerleşmeler görülür.
3-      Şehirleşme oranı az.
4-      Karadeniz bölgesinden sonra en çok göç .
5-      Tarımsal nüfus yoğunluğu fazla.
TARIM ÜRÜNLERİ
1-      Yükseltiden dolayı en çok arpa üretimi.
2-      En çok kaysı(Malatya)
3-      En az sebze tarımı
4-      En az turfanda meyve sebze üretimi, seracılık
5-      En çok büyükbaş hayvancılık.
SANAYİ VE MADENLER
1-      En fazla yer altı zenginliği   Yukarı Fırat Bölümü
2-      Demir: Divriği, Hekimhan, Hasan Çelebi
3-      Krom: Ergani Guleman, Maden
4-      Bakır: Ergani,Maden
5-      Kurşun-Çinko   Keban’da işlenir.
6-      Linyit: Elbistan santrali
7-      Oltu taşı: Erzurum.
8-      Kaya tuzu:Kağızman,Kars
SANAYİ TESİSLERİ
1-      Et kombinaları: Van, Erzurum,Kars
2-      Şeker fabrikaları: Erzurum, Ağrı, Kars,Muş ,Erzincan
3-      Dokuma: Malatya,Elazığ
4-      Sigara Fabrikaları:Malatya,Bitlis
5-      Çimento fabrikaları: Erzurum,Kars, Van
 
İÇ ANADOLU BÖLGESİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
YER ŞEKİLLERİ
1-      En büyük ikinci bölgemiz.
2-      En çok platolar: Cihanbeyli, Haymana,Obruk, Bozok,Uzun yayla
3-      En büyük kapalı havzalar: Konya;Tuz gölü, Ereğli, Akşehir
4-      Volkan dağları: Erciyes, Hasan , Melendiz, Karacadağ, Karadağ
5-      Kenarları dağlarla çevrili, orta kısmı düzdür. Bundan dolayı makineli tarım ve ulaşım
6-      Çok gelişmiştir.
7-      En çok erozyon. Bitki örtüsünün azlığı, sel rejimli akarsular.
8-      En çok peribacası ve kırgıbayır . Volkanik arazide oluşmuştur.
9-      En çok nadasa ayrılan topraklar. Yağış azlığı ve sulama yetersizliğinden dolayı.
10-    Topraklar tuzlu, kireçli. Buharlaşma fazla.
11-    Göller: Tuz ,Akşehir, Eber   (tektonik göllerdir.)
12-    Mogan ve Eğmir gölleri: Alüvyal   set gölleridir.
13-    Akarsular: Kızılırmak , Sakarya, Porsuk Çaylarıdır.
14-    Kızılırmak üzerindeki barajlar: Hirfanlı, Kesikköprü, Altınkaya barajlarıdır.
15-    Sakarya nehri üzerinde: Hasan Polatkan, Gökçekaya barajları
16-    En az deprem riski.Eski zaman arazileri olduğu için.
17-    Konya ve Karaman
İKLİM VE BİTKİ TOPLULUĞU
1-      Asıl step iklimi.
2-      Yazlar sıcak ve kurak ,kışlar soğuk ve kar yağışlı.
3-      En çok konveksiyonel yağışlar(kırkikindi yağışı)
4-      En az yağışlı yer. Konya-Tuz gölü
5-      En çok sel ve erozyon.
6-      En tipik antropojen bozkırlar.
7-      En fazla ilkbahar yağışı
NÜFUS VE YERLEŞME
1-      En kalabalık ikinci bölge.
2-      Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altında
3-      Nüfus dağ eteklerinde toplanmış. Yağış fazlalığı dolayısıyla
4-      En kalabalık kentler: Ankara, Kayseri,Konya,Eskişehir,Sivas.
5-      Kentleşme oranı yüksek, Yukarı Sakarya Bölümü.
6-      Toplu yerleşmeler var. Kırsal kesimde kerpiç evler. Yağış azlığı.
EKONOMİ
1-      TARIM:
2-      En çok yetiştirilen ürünler: Buğday, arpa, ş.pancarı, patates, yeşil mercimek, nohut ,  fasulye,elma, üzüm.
3-      HAYVANCILIK.
4-      Tiftik keçisi ve koyun : Ankara çevresinde.
5-      MADENLER:
6-      Tuz : Tuz gölü
7-      Cıva: Sarayönü Niğde
8-      Demir: Sivas , Kayseri
9-      Bor: Eskişehir
10-    Lületaşı: Eskişehir
11-    Krom: Eskişehir.
12-    Linyit: Ankara, Çankırı, Sivas
SANAYİ
1-      Yukarı Sakarya Bölümü çok gelişmiştir. Bölgeyi diğer bölgelere bağlar.
2-      Eskişehir : Uçak, lokomotif
3-      Kırıkkale’de : silah, cephane fabrikaları.
ULAŞIM
Orta bölümü düz olduğu için, bölgeleri birbirine bağlayan önemli ulaşım yolları bu bölgeden geçer.Güneydoğu Anadolu bölgesi hariç, her bölgeyle komşudur.

 

 



 

Güncelleme Tarihi: 07 Mayıs 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER