Karadeniz'de ABD-Rusya gerginliği

Rusya’nın Karadeniz’e giren bir ABD gemisine acil ve sert bir açıklamayla tepki göstermesinin arkaplanında, füze kalkanı projesiyle bağlantılı bir bölgesel çatışma yatıyor.

Karadeniz'de ABD-Rusya gerginliği
Rusya’nın Karadeniz’e giren bir ABD gemisine acil ve sert bir açıklamayla tepki göstermesinin arkaplanında, füze kalkanı projesiyle bağlantılı bir bölgesel çatışma yatıyor.

Pazar günü Rusya Dışişleri Bakanlığı resmi bir açıklama yaptığında, birçok kişi açıklamayı merakla okudu. Dışişleri Bakanlığı’nın bir Pazar günü yazılı açıklama yapması pek alışılmış bir olay değildi.

Açıklamada Rusya, Ukrayna ile yapılacak ortak tatbikat için Karadeniz’de bulunan USS Monterey gemisinin buradaki varlığına tepki gösterdi.

Aslında Karadeniz’e uzun zamandır ABD gemileri sürekli girip çıkıyor. Ukrayna’yla ortak NATO tatbikatları da “acil yazılı açıklama” yaptıracak kadar istisnai durumlar değil. Dolayısıyla Rusya’nın bu refleksinin arkasında başka bir motivasyon olmalıydı.

Mesele, Rusya’nın yazılı açıklamasının da satır aralarında okunduğu üzere, ABD’nin tatbikat için göndermiş olduğu USS Monterey gemisinin, AEGIS kruvazörlerde bulunan hava savunma sistemi ile donatılmış olmasıydı.

Nedir bu silahın özelliği? Bu silahın özelliği, ABD’nin uzun süredir gündemde tuttuğu füze savunma projesinin parçası olması. Hatırlanacağı üzere ABD bu füze kalkanı projesini bir süre Doğu Avrupa’daki ülkelere yerleştireceği kara füzeleri üzerine oturtmuş, fakat Rusya’yla yaşanan gerilimden sonra bu projeyi değiştirmişti.

Tartışmanın yaşandığı günlerde anaakım medya Obama’nın füze kalkanından vazgeçtiğini iddia etmişti.Başka bir iddia ise Doğu Avrupa’daki füzelerin yerleştirilmesinden vazgeçilmediği, bunların yapılacağını, üstelik kalkanın asıl ağırlığının doğuya, İsrail-Türkiye-Gürcistan eksenine kaydırılacağı olmuştu.

Bu stratejide ABD, temel olarak AEGIS tipi kruvazörlere yerleştireceği SM-3 füzeleri üzerinden füze kalkanını hayata geçirecek. Bu gemiler, Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de mobil olarak bulunacağı için, ABD açısından çok daha elverişli olacak.

Rusya’nın gösterdiği tepki, bu gemilerden birinin, USS Monterey’in Karadeniz’e girmiş olması. Tartışmanın gerisinde, füze kalkanı gerilimi yatıyor.

Suriye boyutu
Gerilimin bir başka boyutu ise Suriye meselesi. ABD’nin Karadeniz’deki varlığı, en fazla Rus donanmasını tehdit ediyor. Uzun yıllardır Ukrayna’da üslenmiş bulunan donanma, Karadeniz’deki tüm ABD varlığından rahatsızlık duyuyor.

Rus donanmasının Akdeniz’deki tek ayağı ise, Sovyetler Birliği zamanından kalma, Suriye’deki deniz üssü. ABD’nin Suriye’de zorladığı rejim değişikliği, Rusya’nın bölgedeki müttefiklerinden Esad hükümetini ve dolayısıyla Rusya’nın çıkarlarını tehdit ediyor.

Rusya hem Birleşmiş Milletler’de Suriye’ye karşı olası bir “Libya kararı” teklif edilmesi durumunda bunu veto edeceğini açıkça deklare etti, hem de Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) Suriye’ye karşı dosya açmasına karşı çıktı.

Bölgedeki gelişmeler, karşılıklı adımlar olarak görülüyor. 12 Haziran seçimlerini AKP’nin büyük bir güçle kazanması ise, Rusya’yı sıkıştırmak konusunda ABD’nin elini oldukça güçlendirdi. Türkiye Esad rejimine karşı tavrını giderek sertleştirirken, bu ülkeye müdahale konusunda da her seferinde daha heveskâr açıklamalar yapıyor.

Karadeniz’deki askeri bilek güreşinde en önemli unsur olan Boğazlar’ın da Türkiye’nin elinde olması, ülkeyi ABD-Rusya arasındaki gerilimde önemli bir pozisyona sokuyor.



Güncelleme Tarihi: 15 Haziran 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER