KAZAKİSTAN' DAKİ TÖMER ÖĞRETMENLERİNİN VİZE MAĞDURİYETİ

         Kazakistan Almatı Türkiye Türkçesi Eğitim ve Öğretim Merkezi (TÖMER)’nde görevli öğretmenlere vize verilmemesi çeşitli kaygılara, dedikodulara ve dolayısıyla yanlış yorumlara sebep olacak boyutlara ulaştı.
      Söz konusu öğretmenlerimiz; Türkiye’de binlerce öğretmen arasından yazılı sınav ve mülakat olmak üzere iki zorlu aşamadan ve seminer süreçlerinden geçerek; yabancılara Türkçe öğretimi için yurt dışında görevlendirilmektedir.
      Kazakistan’da da 16 yıldan beri hizmet veren TÖMER kurumu son yıllarda yılda ortalama 700-800 öğrenciye Türkiye Türkçesi öğretmekte ve sertifika vermektedir. Özellikle kurs kayıt dönemlerinde talebi karşılayamamaktadır. Açıldığı günden bu yana, 16 yıl zarfında yaklaşık 8.700 kişiye sertifika vermiştir. Ayrıca öğretmenlerimiz TÖMER dışında, ülkenin prestijli üniversitelerinden Abay, Abılayhan, Alfarabi gibi yaklaşık 10 üniversitede de Türkçe dersleri vermekte, bunun yanı sıra Kazak ortaokullarında ve  “Galaksi Group”, “Nobel İlaç”, “Coca Cola Almatı”, “KZİBANK” vb. çeşitli kurum ve kuruluşların çalışanlarına Türkçe öğretimi TÖMER öğretmenlerince yapılmaktadır.
           TÖMER öğretmenleri tarafından çeşitli zamanlarda düzenlenen sosyal ve kültürel etkinlikler, kurumlarla yapılan işbirlikleri, Türkiye ve Kazakistan üniversiteleri arasında imzalanan uluslararası işbirliği anlaşmaları Türk-Kazak dostluğunun pekişmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin, dilinin ve kültürünün tanıtımında en büyük rolü oynayan böyle bir kurumun öğretmenlerinin vize alamamak gibi bir problemle karşı karşıya kalması Türk – Kazak dostluğuna yakışmamıştır. Hal-i hazırda 40 öğretmenden 8’inin vize süresi bitmiş, 32’sinin de 30 Ağustos itibariyle biteceği ve bu durumdan aile fertleri ile birlikte 110 kişinin doğrudan etkilendiği / etkileneceği öğrenilmiştir.
 Bu durum kısa ve orta vadede Türkçe öğrenmek isteyecek olan Kazakistan vatandaşlarını ve onların bilgi, emek ve yeteneklerinden faydalanarak Kazakistan’da iş yapan her türden Türk şirketlerini ve iş adamlarını da olumsuz etkileyecektir.
     Devletimizin resmi görevlisi olarak Kazakistan’da görev yapmakta olan TÖMER öğretmenlerine, 12 Şubat 2013 tarihinden itibaren (üç buçuk aydır) Kazak Makamlarınca vize verilmemektedir. Bu konuda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu nun girişimleri, Büyükelçiliğimizin girişimleri ve diğer Türk yöneticilerimizin girişimlerinden henüz bir sonuç çıkmamıştır. Bu zamana kadar niçin çözülemediği de anlaşılamamaktadır.
 
          TÖMER öğretmenlerinin vize problemiyle ilgili, çözüme yönelik olmak kaydıyla şu sorular hâlâ cevap beklemektedir:
        1-        Çözüme yönelik ne yapılması gerekiyor, 3 aydır bu konuda hangi adımlar atıldı?
         2- Devletimizin resmi kanalla görevlendirdiği öğretmenlerine vize verilmemesinin ve sorunun bugüne kadar çözülmemesinin sebebi, Kazak makamlarının tutumundan mı kaynaklanmaktadır?
         3- Türk Büyükelçiliği ve Türk Konsolosluğunun, TÖMER kurumunu bilinçli olarak sahipsiz bıraktığı iddiaları doğru mu?
         4- Kırgızistan, Türkmenistan, Azerbaycan gibi bütün Türk Cumhuriyetlerinde TÖMER öğretmenlerine verilen, öğretmenlerimizin yaşamını büyük ölçüde kolaylaştıran ve bir nevi vize yerine geçen diplomatik akreditasyon kartını, Kazak makamlarının vermek istemesine rağmen, bu teklifi Türk Büyükelçiliğinin kabul etmediği iddiası doğru mu?         
     5- Vize sorununun çözümüne yönelik iki ülke arasında yapılması veya yenilenmesi gereken bir protokol varsa, bu protokol yapılacak mıdır? Şu anda vizesi bitmiş olan ve ailesi ve çocuklarıyla kararsızlık içerisinde çözüm bekleyen öğretmenlerin akıbeti ne olacaktır?
 6- Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili genel müdürlük sorunun çözümüne yönelik hangi girişimlerde bulundu? Öğretmenlerini yurt dışı göreve gönderirken (Sakın bize oralardan dilekçe göndermeyin. Beğenmeyen gitmez!) diye uyaranlar, sorunun çözümünü yine öğretmenlerini fırçalayarak mı bulacak? Yoksa sorumluluğunun gereğini Diyanet İşleri Başkanlığı gibi derhal bir heyet gönderip Kazak hükümetiyle protokol yaparak mı çözecek?
 7- Milli Eğitim Bakanlığı yurt dışında görevlendirdiği bu öğretmenleri yine sahipsiz mi bırakacak? Yoksa beş yıllık görev sürelerini başka ülkelerde tamamlama imkanını verecek mi? Aksi takdirde ‘fırsat eşitliği’ kuralını ihlal mi edecek?
               
Enver DEMİR
Türk Eğitim-Sen İst.9 Nolu
Şube Başkanı
  Güncelleme Tarihi: 11 Haziran 2013, 00:00