“İşin güç kısmı, adam olmak değil, adam kalmaktır.”
A.MAZERELLES
Hükümetin tek tip insan yetiştirmeden önce bu insanları tek tip yöneticilerin hükmetmesine verdiği önemden dolayı son dönemde binlerce eğitim yöneticisi kurumlarına bir şekilde yapılan baskı ve müdahalelerden sonra yöneticilik görevlerinden ya el çektirildiler yada kendi istekleriyle istifa ettirildiler.
2013 kışında başlayan bu süreçte müdürü, müdür yardımcısı bir sabah haziran başında görevlerinin sona ereceği haberi ile uyandılar. Bir kısmı ellerini ovuştururken diğer bir kısmı da iş ve aile hayatında bu süreci olumsuz bir şekilde yaşamaya başladılar. Bir kısmı yalakalıkta sınır tanımayan bir sarımsı sendika anlayışıyla ellerinde kağıt kalemlerle listeler oluşturdular, yetmedi okullara giderek müdüründen öğretmenine baskıyla “bize üye ol hayatın kurtulsun” dediler. Bir başka sendikaya üye olmanın farklı düşünmenin büyük suç olduğunu dayattılar. Tabi sürecin başladığı andan itibaren okul müdür ve yardımcılarının işlerindeki konsantrasyon eksikliğinden dolayı yaşadıkları sıkıntılı günleri de es geçmek olmaz.
Yeni okul müdürlerinin belirlenmesinden kısa bir süre önce onları seçecek kadrolar oluşturuldu. Bir oldubitti ile aslı astarı olmayan suç isnatlarıyla oluşturulan zeminde yeni il, ilçe, şube müdürleri işbaşına geldi. Kamuoyunda “tetikçi” birimler olarak adlandırılsalar da bu sürecin önünü hiçbir tepki tıkayamadı. İş başına getirilen bu yöneticiler puan verdikleri müdürleri hiç tanımamakla birlikte veli – öğretmen – öğrenci puanlamasını göz önünde bulundurarak sağlıklı bir değerlendirme de yapmadılar. Sonuçta atanan müdürlerin büyük bir yüzdesi aynı sendikadan belirlendi.
Sürecin bayrak taşıyanı, önde gideni ebs diye bilinen bir sendikaydı. Temmuz maaşlarında öğretmenlerin zam alamamasına sessiz kalan (sebep olan) ama hükümetin pire dediğini deve haline getirip gündem değiştirmede aktif rol alan da bu sendikaydı. O kadar ileri gittiler ki bu süreçte bazı kişilerin okula gelerek müdür yardımcılarının ebs üyelerinden seçilmesi noktasında baskı oluşturmaya çalıştıkları duyumları peş peşe geldi. Müdürlükte yıllarını devirmiş puanlamaya göre çok yüksek puan almış hatta seçeceği müdür yardımcılarını dahi belirlemiş müdürlere onu seçme bunu seç türünden baskılarla sırf kadrolaşmak adına okulların düzenlerini bozma pahasına bu eylemleri gerçekleştirdiler.
Sürecin tamamlanma aşamasına gelindiği şu günlerde artık eğitim kurumlarında eğitimcilerden tutun da yöneticilere kadar büyük bir moralsizlikle çalışmakta, verimsizlik üst sınırlara dayanmaktadır. Eğitimciler arasında samimiyetin giderek yok olduğu, hiç geçmeyen gergin bir havanın kurumlara yerleştiği birinin diğerini kendisine rakip olarak gördüğü artık tartışılmaz bir durum.
Şimdilerde meslek hayatları boyunca ödülleri olan y.lisans, doktora ya da yöneticilik tecrübesi olan bir çok eğitimci artık sistemin dışında bırakılmış ve sisteme dahil olma dirençleri de kırılmaya çalışılmaktadır. Yöneticilerin belirlenmesinde bir kriterin olduğu gerçeği bu kriterin eğitim ve öğretime sağlayacağı katkı ile asla ve asla örtüşmemektedir. Kaldı ki 4+4+4’ü henüz benimseyememiş yönetici, öğretmen, veli ve öğrenci dörtlüsü sistem içinde büyük bir çoğunluğu oluşturuyor. Dere geçerken at değiştirmenin ötesinde daha büyük riskler alındığının farkında olunsa da şu an gerçek manada Türk Eğitim sisteminin işlerliğinin gerçek kaygı olmadığı açıkça anlaşılmaktadır.
Evet bu kadar karamsar tablodan sonra pozitif olmak herkes için zor olsa da, bir olduk mu örgütlü olduk mu, dik durduk mu, her şeyin üstesinden gelinebileceğine inancımız tam ve örnekleriyle de mevcuttur.
“Küçüklerin büyüklük taslaması kadar tehlikeli bir şey yoktur.”
S.ZWEIG
Osman TOKAT
Güncelleme Tarihi: 11 Eylül 2014, 00:00
LİDER OLMA TETİKÇİ OL

YORUM EKLE
YORUMLAR

öğretmen - 9 yıl Önce
yazınızı dikkatle okudum,son derece isabetli tesbitleriniz var ve anlaşılır bir anlatım tarzınız var...kutluyorum.

hasan - 9 yıl Önce
tarih tekerrür ediyor gibi,dün de böyleydi,yarın da böyle olacak...zihniyet meselesi.

EBS li - 9 yıl Önce
Mensubu olduğum sendikanın tetikçiler kullanarak böyle adaletsizlik yapmaları çok zoruma gitti. Ben ebs ye 28 şubatta mağdur oldukları için üye olmuştum. Bu uygulamalar 28 şubatçıların yaptıklarının yanında devede kulak kalır. EBS li
NAMAZ VAKİTLERİ

İMSAK
05:29

GÜNEŞ
06:53

ÖĞLE
12:59

İKİNDİ
16:17

AKŞAM
18:55

YATSI
20:14
1
GREV YAPAN ÖĞRETMEN CEZA ALIR MI ?
2
ÖĞRETMENE ROTASYON YASALLAŞTI ...
3
İL İL MÜDÜRLÜK SONUÇLARI
4
İLK ATAMA BAŞVURU EKRANI AÇILDI
5
ERDOĞAN'IN TAM KADRO A TAKIMI
6
ATAMALAR CUMA GÜNÜ BELLİ OLACAK
7
ATANAN ÖĞRETMENLER YOLLUK ALACAK MI ?
8
İNTERNET YASASI ÇIKACAK
9
ATAMA BAŞVURUSU KURUM KONTENJANLARI YAYINLANDI
10
MEB.ÖĞRETMENLİK BURSU SONUÇLARI YAYINLANDI
ANKETTüm Anketler
SIRADAKİ HABER
Sayın Osman Tokat 2 gündür yazılarınıTakip ediyorum. Bu ş....sizlerin yaptıklarıHaksızlıklarıİyi tespit etmişsin. Kutlarım.Yazıların Osmanlı Kokatı gibi suratlarına patlıyor.