MEMUR SEN BAŞKANI GÜNDOĞDU'YA AĞIR SUÇLAMA

HAS PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE İSTANBUL İL BAŞKANI MEHMET BEKAROĞLU MEMUR SEN GENEL BAŞKANI AHMET GÜNDOĞDU'YA AĞIR YÜKLENDİ.

MEMUR SEN BAŞKANI GÜNDOĞDU'YA AĞIR SUÇLAMA

Bu dağ (!) fare bile doğuramaz ama senin gibi bir sendikacıyı doğurmuştur.
 
Çalışma Bakanı Faruk Çelik Hükümet'in kamu çalışanlarına teklif ettiği zam oranlarını açıkladı: 2012 yılı içinde 3+3, 2013 yılı için 2+3. Yetkili Konfederasyon olan Memur-Sen, buna "dağ fare bile doğurmadı" diye cevap verdi. Bu iki açıklama da traji-komiktir; bu şekilde Hükümet memurlarla dalga geçmiş, Memur-Sen Başkanı Gündoğdu da sarı sendikacılığın en son örneğini sergilemiştir. Önce Sayın Gündoğdu'ya sormak gerekir; "Siz değil miydiniz yıllarca Hükümet'le sembiyoz hayat yaşayan, daha 1 Mayıs'ta Tandoğan'da Çalışma Bakanı ile kürsüyü paylaşmadınız mı, bu dağın(!) fare bile doğuramayacağını bilmiyor muydunuz? Bu dağ(!) fare bile doğuramaz ama senin gibi bir sendikacıyı doğurmuştur."
 
 
 
Hükümet aslında yerini belli etmiştir, kendisinden bekleneni yapmıştır. Büyüklerin büyümesi üzerine kurulmuş bir ekonomik modeli titizlikle uygulayan Hükümet'ten başka ne yapacaktı ki?
 
 
Kamu çalışanlarına, emeklilere ve herkese bir konuyu hatırlatmak gerekiyor; R. Tayip Erdoğan başbakan olduğu 2003 yılında enkaz devraldıklarını, önce ülke ekonomisini düzelteceklerini, 2-3 yıl sonra da dar gelirlilere, işçi, memur ve emekliye vereceklerini söylemişti. Şimdi 9 yıl sonra Türkiye'yi uçurduğunu; dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olduklarını, dünya 16'cılığından hızlı bir şekilde en büyük on ekonomi arasına gireceklerini söylüyor. Ne var ki enflasyonun % 10'lar seviyesindeyken memura % 3 zam teklif etmektedir.
 
 
Hükümet dar gelirlileri, ücretlileri yıllarca aldatarak bekletmiş, şimdi de tarafını ve rengini belli etmiştir. Bu hükümet oyları geniş kitlelerden almakta ama ülke zenginliklerini bir avuç varlıklıya dağıtmaktadır. Her gün temel tüketim maddelerine zam yapılmaktadır; doğal gaz, elektrik, su ve ulaşım zamları daha yeni yapıldı. Oto yollardan sonra tüm karayolları ücretli hale getirilmektedir. Dolaylı vergilerle dar gelirlilerin eline geçen geri alınmaktadır. % 50 oy, milli irade, vesayet sistemi ile mücadele lafları ile geçilmiyor ama esasen bu hükümet, uluslar arası sermayenin tahsildarlığından başka bir şey yapmamaktadır. Hükümet borçlanmaya devam ediyor, borç aldığı paraları belli bir kesime değişik yollarla aktarıyor, bu borçların ana parası ve faizini ise geniş halk kitlelerine ödetiyor.
 
 
Türkiye seçmeni bundan önce yaşadıklarının bir benzerini yaşamaktadır: Başbakan Erdoğan, kendisinden önceki iktidarlar gibi davranıyor; reyi milletten alıyor ama ülkeyi güç sahipleri ile ve onların çıkarları doğrultusunda yönetiyor.
 
 
Şimdi Hükümet ile eklemlenmiş sendikalar arasında halkla ilişkilere yönelik birkaç oynaştan sonra sonuç 4+5'e bağlanır. Sonra da Memur-Sen Başkanı, "söke söke aldık" havası atar, Başbakan da "popülizm yapmadık, elimizden gelenin en fazlasını verdik" der. Sonra da ekler: "Bakın işsizler var, 700 TL asgari ücret alan var, halinize şükredin."
 
 
Bu yapılan halka hakarettir, insanları açlığa mahkûm etmek, sadakaya muhtaç etmektir. Başbakan Erdoğan ülkede yeni bir kula kulluk düzeni kurmaktadır.
 
 
Halkın Sesi Partisi bu oynanan oyunu ibretle izliyor; biz, oyuncuların değişmesi ile değil oyunun bozulması ile ilgiliyiz. Bu oyunu bozacağız, bu büyüklerin düzenini değiştireceğiz; devletin ve ekonominin insan için olduğunu gösterecek, geniş kitlelerin insanca yaşayacağı, kimseye avuç açmadan onuru ile geçimini sağlayacağı adil bir ekonomik düzen kuracağız.

Güncelleme Tarihi: 17 Mayıs 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER