ÖĞRETMENLER DÜŞÜK MAAŞ ZAMMINI NASIL PROTESTO EDECEK

MEB SINAVLARINDA GÖREV ALMAYACAĞIZ!

 ÖĞRETMENLER DÜŞÜK  MAAŞ ZAMMINI NASIL PROTESTO EDECEK

MEB SINAVLARINDA GÖREV ALMAYACAĞIZ!

AKP Hükümetinin 3. Dönemine kadar eğitim ve öğretmenlik/akademisyenlik saygın bir işti. Ülkenin geleceği açısından eğitimin önemi ve buna bağlı olarak öğretmenlik mesleğinin değerinin altı çizilirdi.

Ancak yeni dönemde AKP bu algıya savaş açtı. Önce Milli Eğitim Bakanı Dinçer öğretmenlere yönelik alaycı, tepeden bakan, yok sayan bir uslupla işe başladı. Kışla mantığından kurtulalım derken kendini başkomutan, okulları kışla, öğretmenleri de asker görüp hizaya koymaya odaklanmış buyurgan, parmak sallayan, tehditler savuran mesajlar vermeye başladı Sayın Bakan. Ardından öğretmenlerin “az çalıştığı”, “doğru dürüst işe gitmedikleri”, “işlerini yapmadıkları”, üç ay tatil yaptıkları” mesajlarını vermeye başladı.

Toplu sözleşme süreci başladığında bu sefer Başbakan devreye girdi. Öğretmenlerin 15 saat çalıştığını buna karşılık çok fazla ücret aldıklarından yola çıkarak, diğer mesleklerle kıyaslamalar yaptı. Düne kadar gidip öğretmeninin elini öpen Hz. Ali’den alıntı yapıp öğretmenlerin önemi üzerine nutuklar atan Başbakana ne olmuştu da bir anda öğretmenlik mesleğini yerlere atıp üzerinde tepinmeye başlamıştı. İktidar şehvetinin yaparım yıkarım sarhoşluğuyla mıydı bu yapılanlar, yoksa varılmak istenen yere ilişkin ön hazırlıklar mıydı?

Öğretmeni önemsiz ve değersizleştirmekten amaçları nedir?

İktidar öğretmenleri sözleşmeliye geçirmek üzere gizli bir plan yürütüyor. Öğretmene yönelik itibarsızlaştırma saldırıları kamuoyunu bu duruma hazırlamak içindir. Kamuoyu öğretmenlerin değersizliği ve önemsizliğine ikna edildiğinde plan rahatça uygulanabilecektir.

Sözleşmeli de dahil eğitim ve öğretmenlerle ilgili her türlü konuyu herkesle konuşabiliriz. Eğitim kurumları öğrencilerin hayata hazırlanması için var. Bu temel hedefin kalitesini artırma noktasında her şeyi konuşmaya hazırız. Daha adil, daha üretken bir eğitim sistemi yapısını oluşturma tüm öğretmenlerimizin istek ve arzusudur.

Ancak şark kurnazlığıyla, kara propagandalarla, psikolojik baskı siyasetiyle ve iktidar şehvetinin rehaveti ve umursamazlığıyla; mesleğimize, şahsiyetimize yapılan saldırıları lanetlemek ve iktidar sahiplerini, iktidar şehvetinden uyandırmak için bundan böyle ÖZGÜR EĞİTİM-SEN Yönetim Kurulunun almış olduğu karar gereği MEB’nin yapmış olduğu hiçbir sınavda görev almama kararı almış bulunuyoruz.

Onurumuz için aşağılanan şahsiyetlerimiz için, insan ve mesleki kimliğimize yapılan saldırılara dur demek için tüm eğitim çalışanlarını sivil itaatsizliğe çağırıyoruz.
ÖZGÜR EĞİTİM-SEN
YÖNETİM KURULU

Güncelleme Tarihi: 31 Mayıs 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER