ÖĞRETMENLERİN EKONOMİK GELECEĞİ ...

Geleceğe şekil veren öğretmenlerin ekonomik geleceği…

ÖĞRETMENLERİN EKONOMİK GELECEĞİ ...
Öğretmenlik, bilgi, deneyim, sabır ve sürekli gelişim isteyen bir meslektir. Gelişim için zihnin açık ve ihtiyaçların karşılanmış olması gerekir. Bir insanın hayatında yaşamsal öncelikler tam karşılanmamışsa, gelişiminin sağlıklı olacağını düşünmek sadece temenniden ibaret olacaktır.

Ekonomik anlamda sürekli hesap yapmak zorunda kalan, ay başını nasıl getireceğini düşünen ve gelecekle ilgili kaygılar taşıyan bir öğretmenden gelişmesini istemek de büyük haksızlıktır. Oysa yaşam standartları yükseltilmiş öğretmen, hem mesleki gelişimi hem de entelektüel birikimini arttırabilir. Maddi sıkıntılarla köşeye sıkıştırılmış öğretmen ise toplumun gerisinde kalmaya mahkûm edilmiştir.

Sürekli para hesabı yapmak zorunda kalarak, kültürel ve sanatsal etkinliklerle mesleki gelişimleri takip edemeyen bir öğretmenin iyi bir “rehber” olması nasıl beklenir?

İnsan, hayal edebildiği ve ürettiği sürece diğer insanlara yararlı olabilir ve bu enerjisini aktarabilir. Ekonomik zorluklarla boğuşan bir öğretmenin zamanı takip edebilmesi, hayal edebilmesi ve hatta öğrencilerine de hayal ettirebilmesi oldukça güçtür.

Elbette istisnalar vardır; ancak unutulmamalıdır ki, bu istisna öğretmenlerin ekonomik durumları gelişmiş olsa onlar, çok daha fazlasını başaracaklardır.

Hayatımızın tüm alanlarında olduğu gibi eğitim alanında da –mış gibi yapmaya devam mı edeceğiz? 21. yüzyıl insanını yetiştirmesi beklenen öğretmenlerin sadece geçinebilecek düzeyde gelir elde etmesi demek onların toplumsal hedeflerden de uzaklaşması, vazgeçmesi demektir. Tabii böyle bir toplumsal hedef varsa!..

En kötüsü ise mücadelesinden vazgeçen öğretmenin de bir süre sonra –mış gibi yapmaya başlayacak olmasıdır.

Evlatlarımızı ve geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerin yaşam kaliteleri ve entelektüel düzeyleri de yüksek olmalıdır. Yapılan işi küçümsemek, farklı meslek grupları ile karşılaştırarak ücretleri düşük tutmak, gelişmeyi hedeflemiş bir ülke için büyük bir hatadır. Gelişmiş ülkeler ve onların eğitim süreçlerine bakıldığında öğretmenlerin ekonomik düzeylerinin yukarıda sözü edilen tüm olumsuzlukları ortadan kaldıracak şekilde düzenlenmiş olduğu görülür.

Konu karmaşık değildir. Gerçek anlamda çözüm aramayan veya samimi davranmayanlar tarafından karmaşık hâle getirilmektedir.

Öğretmenlerin sadece mesleki bilgiyle donatılması da yeterli değildir. Aynı zamanda mesleki gelişimlerinin de geliştirilebilir ve sürdürülebilir olması gerekir. Bunun için yeterli kaynağın ayrılması ve planlı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekir.
Ancak bırakın mesleki gelişimi, geleceği ile ilgili kaygılar taşıyan, hatta kendinden vazgeçerek çocuklarının ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını düşünen bir öğretmenin eğitim öğretime odaklanmasını beklemek veya istemek haksızlıktır. Üstelik beylik sözlerle “öğretmenliğin fedakârlık isteyen bir meslek” olduğunu da arada bir hatırlatarak psikolojik baskı yaratmak da bu haksızlığın cabasıdır!

Mesleki anlamda dilediği hizmet içi eğitimi alabilen, kendine dayatılmış sığ televizyon programları yerine sinemaya ve tiyatroya gidebilen, Everest’in yüksekliğini tırmanarak hisseden, atom altı parçacığı ile ilgili deney alanını gezebilen, birçok gazete ve dergiye abone olabilen ve bu gazetelerde yer alan yurt dışı gezi reklamlarına bakmak yerine dâhil olabilen bir öğretmenin neler yapabileceğini düşünün?

Şimdi de bugünü düşünün… Öğretmenlerden beklentilerimizi düşünün… Geleceğimizi düşünün…

Eğitime yatırım yapacak kişi veya kurumların öğretmenlere bakışına değinmeden yazıyı sonlandırmak istemedim.

Eğitim kurumları, yüzlerce yıl ayakta kalmak ve başarılı olmak istiyorsa birinci sınıf ve gösterişli inşaat malzemeleri kullanarak süslü püslü bir okul yapmak yerine öncelikle istekli, yaratıcı, iyi “kılavuz” olabilecek öğretmenlerden oluşan bir kadro öneririm. Yapılan işin kalitesini sürdürmek ve hatta arttırmak için araç gereçlerden ziyade yüksek başarılı ve istekli öğretmenlere ihtiyaç bulunmaktadır. Gerisi teferruattır ve nasılsa bir şekilde halledilir. Ancak uyumlu ve başarılı bir öğretmen kadrosu kolay kolay oluşturulamaz.   

Geleceğimize şekil verecek insanları yetiştiren öğretmenlerimizi ekonomik anlamda güçlü kılmamız, onların da geleceğini güvence altına almamız gerekmektedir.

Ömer Orhan
Güncelleme Tarihi: 25 Ağustos 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER