TÜKETİCİLER İÇİN ÖNEMLİ GEİŞMELER

Tüketicinin gündemini oluşturan gelişmeleri sizler için takip ediyoruz. Hızlı değişimin yaşandığı tüketici gündeminin özet ve hatırlatma olarak tüketiciye sunmanın faydalı olacağını düşüncesiyle bülten hazırlanmıştır. Tüketici için önemli gelişmeler ve değerlendirmeleri sizlerin takdirlerine sunuyoruz. Bültenin faydalı olmasını dileriz.

TÜKETİCİLER İÇİN ÖNEMLİ GEİŞMELER

TÜKETİCİ BÜLTENİ

 

Dönem      :2015 Mayıs/2                                   Bülten No        :2015/4

 

Tüketicinin gündemini oluşturan gelişmeleri sizler için takip ediyoruz. Hızlı değişimin yaşandığı tüketici gündeminin özet ve hatırlatma olarak tüketiciye sunmanın faydalı olacağını düşüncesiyle bülten hazırlanmıştır. Tüketici için önemli gelişmeler ve değerlendirmeleri sizlerin takdirlerine sunuyoruz. Bültenin faydalı olmasını dileriz.

* * *

"CEP"TE "UYARI TONU" TERCİHİ İÇİN SON 12 MAYIS 

 

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Bilgin, numarasını taşıyan aboneler için getirilen uyarı tonunun 16 Mayıs'tan itibaren isteyen abonelere verileceğini söyledi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, operatörlerin 12 Mayıs'a kadar uyarı tonu konusunda abonelerin taleplerini almak zorunda olduğunu ifade etti.

 

Mobil operatörler tarafından gönderilecek SMS ile abonelerin bu konudaki tercihleri sorulacak. Söz konusu SMS'i yanıtlamak ücretsiz olacak ve abone tarafından verilecek cevaba istinaden uyarı tonu verilip verilmeyeceği belirlenecek. SMS'e cevap vermeyenlere ise ikinci bir SMS daha gönderilecek bu SMS'e de cevap vermeyenlere 1 Ocak 2016'ya kadar uyarı tonu verilecek, bu tarihten sonra ise verilmeyecek.

 

Numara taşıma uygulamasının başladığı 2008'den bugüne kadar 82 milyona yakın numara taşıma işleminin gerçekleştirildi.

 

Numarasını taşıyan tüketicilerin mağdur olmaması için "uyarı tonu" verilmesi uygulamasının getirildiğini anımsatan Bilgin, "Ancak, operatörler tarafından uygulamaya konulan 'her yöne' tarifelerin devreye girmesi ve bu tür tarifelerin operatörlerce yoğunlukla kullanılmasıyla her yöne eşit ücretlendirilen abonelere uyarı tonu dinletilmesinin tüketiciyi koruma işlevinin ortadan kalkması nedeniyle uyarı tonuyla ilgili yeni bir düzenleme yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır" diye konuştu.

* * *

İNTERNET ÜZERİNDEN ARAÇ SATANLAR DİKKAT!

Bursa’da internet üzerinden aracını satmak isteyen bir vatandaş kendisini alıcı olarak arayan dolandırıcılara aracının şasi numarasını verdi, başına gelmeyen kalmadı.

 

Aracın şasi numarasını müşteri kılığına giren şahıslara atan Osman Akbulut, kendisine noterden gelen telefonla şok oldu.

 

Noterden aracının satılmak istendiğini öğrenen Akbulut, ne yapacağını şaşırdı. Hemen polise başvuran Akbulut, kendi adına düzenlenmiş sahte kimlik, noter onaylı araç satış belgesi ve ruhsat ile karşılaştı. Aracının yapılan sahtecilikle Hilmi B.’ye satıldığını öğrenen adam, aracını çalınma korkusuyla bir arkadaşının deposuna sakladı. Aracının üzerine 2 adet ruhsat olduğu ve şu anda kendi aracına binemediğini söyleyen mağdur Akbulut, “Bu aracı bir internet sitesi üzerinden satılığa çıkarttık. İsminin Ahmet olduğunu söyleyen biri aracı almak istediğini ifade etti. Fiyat konusunda anlaştık. Memur olduğunu ve 1 hafta sonra aracı almaya geleceğini anlattı. İnternetten ilanı kaldırdığım takdirde 400 lira göndereceğini söyledi ve gönderdi. Ancak sonra ses soluk çıkmadı. Afyon Sandıklı'da son anda noter görevlisi işin içinde bir oyun olduğunu anlamış. Şahıslar da noterden kaçıp Kütahya'da başka bir notere gidip satışı gerçekleştirmişler. Otomobilin hasarının olup olmadığını öğrenmek için bizden şase numarasını istediler, bizde mesaj yolu ile şase numarasını gönderdik. Onlar da bir yolunu bulup benim kimlik bilgilerimi ele geçirmişler. Otomobilim ruhsatının aynısını ve kimliğimin birebir aynısını yapmışlar.


Bu tür satış ve noter işlemlerinin çok basit olduğunu gördük. Hiç haberimiz yokken kendi aracımız başkasına satılmış. Şu an da otomobilin 2 tane ruhsatı var. İnternet üzerinden kimseye otomobilin ruhsat bilgilerini, şase numarasını göndermeyin. Biz gönderdik ve ruhsatımız kopyalandı. Bu konularda noter çalışanlarının çok hassas olmalarını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

* * *

SURİYELİLER KAYIP KAÇAĞI ARTTIRDI

 

Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ Suriyeliler nedeniyle kayıp kaçakın artığı şikayeti ile EPDK'ya başvurdu. Kurul kayıp kaçak bedelinin telafisi için şirketin faturalara zam yapmasını onayladı.

 

EPDK Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ'nin kontrolünde bulunan Gaziantep, Kilis, Hatay, Mersin, Adana ve Osmaniye'de Suriyeliler nedeniyle elektrikte kayıp-kaçak oranlarının arttığına hükmetti. Şirketin, 2013 ve 2014 yılları kayıp-kaçak hedeflerinin 1'er puan (ve biraz üstünde) artırılmasına karar verildi. Bu kararın şirkete pozitif etkisinin 65 milyon TL olacağı hesaplanıyor. Şirket, EPDK kararı çerçevesinde bu tutarı tarifeler üzerinden tahsil edecek.

 

Suriye'de yaşanan iç savaş nedeniyle 2 milyona yakın Suriyeli, Türkiye'ye geldi. Suriyelilerin önemli bir bölümü, Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ'nin kontrolündeki Gaziantep, Kilis, Hatay, Mersin, Adana ve Osmaniye'de yaşamını sürdürüyor. Suriyeliler için oluşturulan kamplarda elektrik tüketimleri ölçülüyor ve faturalar düzenli ödeniyor. Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ, kamp dışında yaşayan Suriyelilerden bazılarının abonelik işlemlerinde sorun olduğunu, bu nedenle kaçak tüketimin ve teknik kayıpların arttığını belirtti. Şirket, EPDK'ya başvurarak, Suriyeli etkisinin kayıp-kaçak artışında 'mücbir sebep' kabul edilmesini, EPDK tarafından konulan kayıp-kaçak hedeflerinin yenilenmesini ve artırılmasını istedi. EPDK uzmanları, bölgede inceleme yaptı. Kurul, şirketin 2013 ve 2014 yılı kayıp kaçak hedefini, 1'er puan düzeyinde artırdı.

 

Kayıp-kaçak Gaziantep'te yüzde 7'den yüzde 12'ye, Osmaniye'de yüzde 7'den yüzde 10'a, Kilis'te yüzde 10'dan yüzde 15'e çıktı.

* * *

KAÇAK ELEKTRİKTE 25 BİN TÜKETİCİYE YARGI YOLU

Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (Dicle EDAŞ) Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak'ta kayıt dışı elektrik kullanımı ile mücadelesini hukuki alanda da sürdürüyor. Söz konusu mücadele çerçevesinde Dicle EDAŞ tarafından son bir yıl içerisinde 24 bin 467 abone hakkında kaçak elektrik kullandıkları gerekçesi ile cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi. Suç duyurusu sonrasında mahkemelerde görülen davalarda, şu ana kadar 2 bin 500'ü aşkın aboneye 'kaçak elektrik kullanmak' ve 'mühür bozmak' gibi suçlardan ötürü ya para ya da hapis cezası verildi.

 

Dicle EDAŞ avukatları, önceki yıllarda Türk Ceza Kanunu'na göre kaçak elektrik kullanmanın 'hırsızlık' olarak sayıldığını ve bundan dolayı çok kişinin hapis cezası aldığını hatırlattılar. Avukatlar, her ne kadar kaçak elektrik kullanmanın, Ceza Kanunu'nun 163. maddesine sonradan eklenen bir fıkra ile 'Karşılıksız yararlanma' suçuna dönüştürülmüş olsa da bunun sonucunda hâlâ hapis cezası olduğunu bilmeleri konusunda aboneleri uyardı. "Bu kapsamda karşılıksız yararlanma suçunun sabit olması halinde kaçak elektrik kullanan kişiler hakkında mahkemelerce 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Suçun tekrarında ise hükmün açıklanması kararı kaldırılmakta ve hapis cezası uygulanmaktadır. Ancak savcılık aşamasında borcun ödenmesi halinde savcılıkça takipsizlik kararı verilebilmektedir. Asliye ceza mahkemelerinde yargılanma aşamasında ise borcun ödenmesi halinde hükmün açıklanması geriye bırakılabilmektedir. Bu suçun birden fazla işlenmiş olması halinde ise hem önceki karar kaldırılmakta, hem de tekerrür maddeleri uygulanarak artırımlı cezalar uygulanmaktadır. Elektrik sayaçları ile oynanması ya da mührün kırılması halinde abonelerin, kaçak elektrik kullanmanın yanı sıra Türk Ceza Kanunu'nun 203. Maddesi'nde düzenlenen 'Mühür bozma' suçunu da işlemiş olacağına dikkat çektiler.

Bu arada, Dicle EDAŞ'ın elektrik dağıtım hizmeti verdiği Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak'ta kayıp kaçak oranı yaklaşık yüzde 75 düzeyinde bulunuyor.

* * *

ONAY İSTEYEN MESAJA CEVAP YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOK

 

TÜDER Genel Başkanı Küçük, "Tüketicinin, 'SMS almak istemiyorsanız arayın, mesaj atın' gibi iletilere cevap verme yükümlülüğü yok. Sessizlik 'Ret' anlamı taşıyor" dedi.

 

Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un yürürlüğe girmesiyle tüketici onayı dışında ticari elektronik ileti gönderilemeyeceğini hatırlatan Küçük, kanuna aykırı hareket edenlere değişen miktarlarda idari para cezası uygulanacağını belirtti.

* * *

REKLAM SMS’LERİ İÇİN YASAĞI DELMENİN YOLUNU BULDULAR

 

Tanıtım amaçlı izinsiz SMS ve e-posta gönderiminde sona gelinirken, bu kez de tüketicileri yurtdışından atılabilecek mesaj korkusu sardı. Yurtdışı kaynaklı bir şirketten tanıtım yapan markalara ceza verilemiyor.

 

Firmaların tüketiciye yönelik izinsiz SMS, elektronik posta gibi mesajlarıyla, telefon aramalarını yasaklayan düzenleme yürürlüğe girdi. Bu kararla beraber istenmeyen reklam mesajı ya da elektronik posta gönderen firmalara 50 bin liraya kadar para cezası gelecek. Tüketici için sevinç yaratan Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun, bu işten para kazananları ise farklı çözümler bulmaya itecek gibi görünüyor. Bu yasanın tam olarak uygulanabilmesinde operatörlere ciddi görevler düşüyor. Çünkü yasa sadece yurtiçinden gönderilen SMS’lere sınırlama getirebiliyor.

 

Toplu SMS gönderimi yapan JetSMS’i bünyesinde bulunduran Biotekno’nun ortaklarından Betül Helvacı, Türkiye’de toplu SMS’in yüzde 80’inin tanıtım için kullanıldığını belirterek, sadece Türkiye’deki yasal noktalardan çıkan toplu sms trafiğinin yıllık 20 milyon civarında olduğunu tahmin ettiklerini söyledi.

 

Milliyet'ten Hanife Baş'ın haberine göre, yasaklardan sonra SMS sayısındaki düşüşün sanıldığı kadar olmayacağını iddia eden Helvacı, “Birçok kişi birden duracağını tahmin ediyor. Ancak bu kadar keskin bir azalış olmayacak. Çünkü sadece pazarlama içerikli mesajlar bu kanuna tabi. Bilgilendirme veya diğer operasyonel içerikler, borç bildirimleri gibi mesajlarda bir sınırlama yok. Zaten kısa mesaj trafiğini yükselten birçok şirket daha önceden bilinçli oldukları için müşterilerinden izin aldılar” dedi.

 

Helvacı, istek dışı SMS’i engelleyen regülasyonda dikkat edilmesi gereken bir nokta olduğunu da vurgulayarak, “Bu regülasyon sadece Türkiye’deki şirketlerden SMS gönderimi için geçerli. Yurtdışından SMS gönderiminde engel yok. Tüketicinin tam burada kafası karışacak. Yasakladığı mesaj yine geldiğinde kızacak. Belki o firma mesajlarını yurtdışı kaynaklı bir şirketten gönderiyor olacak. Türkiye’deki GSM operatörleri bu toplu gönderileri kabul etmeye devam ederlerse sektör merdiven altına, yurtdışına kayabilir. İşte o zaman pazar adına bir kaos ve tehlike olacaktır” uyarısında bulundu.

* * *

1 KURUŞLAR NEREYE KAYBOLDU

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken: Kuruşlu fiyatlar yaygınlaştı fakat, kasalara gelince para üstü verilmiyor.

 

Palandöken, "Etiketlerde kullanılan kuruşlu fiyatlar nakit ödeyen için geçerli değil. Çünkü bazı etiketlerde kuruşlu fiyatlar yazıldığı halde peşin yapılan alış verişlerin sonunda para üstü olarak kuruş ödenmesi gerektiği halde süper ve discount marketlerde kuruşlu ödemelerin yapılmadığını görüyoruz. Piyasadaki 130,9 milyon adet 1 kuruş nerede? Halkımız da bilinçli davranıp kuruşunu istemeli. Devir 1 kuruşun hesabını yapma devri." dedi.


Zaman'ın haberine göre, halkta tasarruf bilincinin artırılması için kuruş kullanımının önemli olduğuna dikkat çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, " 2005 yılında tekrar hayatımıza giren kuruş kullanımının bugün hala oturmadığını görüyoruz. İnsanımız para üstü olarak kuruşu istemiyor bazen de utanıp isteyemiyor. Hâlbuki tasarruf kuruş biriktirmekle başlar. Fiyatların yukarı yönlü eğilimini dizginler. Biz, kuruşları beğenmeme veya almama lüksü olacak kadar zengin değiliz. Büyük marketler kasalarında kuruş bulundurmalıdır. 2014 yılı sonuna kadar 1,1 milyar adet 10 kuruş, 1 milyar adet 5 kuruş, 130,9 milyon adet 1 kuruş piyasaya sürülmüş. Yetkililerimiz piyasaya daha fazla kuruş sürmelidir. Kuruşlu para üstünün ödenip ödenmediği de yapılacak denetimlerle takip edilmelidir. Çünkü kayıt dışı gelir elde ediliyor. Esnafta para üstü kalmasın diye sakız ya da kibrit veriyor. Artık kuruş değerinde bir mal olmadığı için bu işten zarar bile ediyoruz" diye konuştu.

* * *

MAHKEMEDEN 'KAYIP-KAÇAK' BEDELİYLE İLGİLİ FLAŞ KARAR

BURDUR Tüketicileri Koruma Derneği’nin açtığı davada mahkeme, elektrik faturalarındaki kayıp- kaçak bedelinin faiziyle geri ödenmesine karar verdi.

Burdur Tüketicileri Koruma Derneği Başkanı Kemal Arslan, konuya ilişkin Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklama yaptı. 2012 yılında 80 kişinin katılımıyla açtıkları davalar sonucu vatandaşların ödediği kayıp- kaçak bedellerini geri aldıklarını belirten Kemal Arslan, "Ülkemizde yaşanan hukuk karmaşası bu alanda da kendini göstermiş, yetkili mahkemelerin belirlenmesinde bir sorun yaşanmış ve son olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararıyla konunun kesinleşmesi sonrası yaptığımız çağrılar üzerine tüketicilerimiz taleplerini yinelemiş, tüketici hakem heyetlerinden alınan kararlara yapılan itirazlar sonucu Tüketici Mahkemesi sıfatıyla Burdur 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi, 5 Mayıs 2015 günü elektrikte kayıp- kaçak olarak alınan paranın ticari faiziyle birlikte geri ödenmesine kesin olarak karar vermiştir" dedi.

 * * *

HİÇ PARA HARCAMADAN BİR AY YAŞAYABİLİR MİSİNİZ?

 

Bir ay boyunca bir kuruş bile harcamadan yaşayabilir misiniz? Üstelik de bunu Avrupa'nın orta yerinde yapabilir misiniz?


Flaman kökenli üniversite öğrencisi Jill de Graaf, bunun mümkün olabileceğini kanıtladı. 20 yaşındaki genç kız, 30 gün boyunca dükkanların atmaya hazırlandığı gıda maddeleriyle beslendi.Okuluna ve işine bisikletle gidip gelen Jill de Graaf, bir ay boyunca tek kuruş harcamadan yaşadı.

 

Genç kız, "beş parasız bir yoksul gibi" sürdürdüğü yaşamının ayrıntılarını günlüğüne not ederek internet üzerinden paylaştı.

Hollanda - Belçika arasında küçük bir köyde dünyaya gelen Jill, çevre konusunda duyarlı bir ailede yetişmiş.

Jill de Graaf'ın yaşama bakışı, Sint Lucas Üniversitesi'nde Grafik okumak için Anvers kentine taşınmasıyla değişmiş.

Okuldan arta kalan zamanlarında bir restoranda çalışmaya başlamış Jill'in Büyük şehirde en fazla dikkatini çeken şey, insanların çevreye yaklaşımı ve çöp alışkanlığı olmuş. Çalıştığı restoranda her gün birçok yiyeceğin çöpe gitmesinden rahatsız olunca bir şeyler yapmak istemiş.

"İnsanlar, toplumun her kesiminde yaşanan yoksulluk konusunda duyarsız. Oysa çok az harcamayla da yaşanabilir" diye düşünmüş.

"Çöp atma alışkanlığı konusunda insanların bilinçlendirilmesi ve fakirlik konusunda süregelen tabunun yıkılmasına katkıda bulunmak istedim" diyen Jill, kendi sınırlarını zorlamaya" karar vermiş. Bunun için de Nisan ayı başında, yiyecek alacak parası olmayan insanlar gibi yaşamaya başlamış.

Önce buzdolabını tamamen boşaltmış. "Elimde olan tek şey, başımı sokacak evim ve musluktan akan içilebilir suyumdu" diyor.

 

* * *

ELEKTRİK, SU, DOĞALGAZ, TELEFON, İNTERNET GİBİ HİZMETLERİN ABONELİK SÖZLEŞMELERİNDE TÜKETİCİ LEHİNE YENİ DÖNEM BAŞLADI

 

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın, ‘Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği’, birçok mal veya hizmete ilişkin abonelik sözleşmelerinde tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunmasını amaçlıyor.


Yönetmeliğe göre, satıcı veya sağlayıcı, sunulan mal veya hizmete ilişkin tüketici ile bir abonelik sözleşmesi kurmak zorunda olacak.


Tüketicilerin haklarının, aldıkları mal veya hizmetin bedellerinin, tüketicilerin katlanacağı maliyetlerin neler olduğu, tüketicinin oluşan zararlarının nasıl ve ne sürede tazmin edileceği ayrıntılı sözleşmelerde yer alacak. Faturanın zamanında ödenmezse uygulanacak gecikme zammı oranına da 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un ilgili maddesine göre belirlenen zam oranını aşmamak kaydıyla üst sınır getirilecek. Tüketicinin onayı alınmadan abonelik sözleşmesi uzatılamayacak. Abonelik sözleşmeleri en az 12 punto büyüklüğünde, anlaşılabilir  dilde, açık, sade düzenlenecek.


Yeni düzenleme ile taahhütlü aboneliğini süresinden önce fesheden tüketicilerden talep edilecek bedel, tüketicinin taahhüdüne son verdiği tarihe kadar tüketiciye sağlanan indirim, cihaz veya diğer faydaların bedellerinin tahsil edilmemiş kısmının toplamı ile sınırlı olacak. Tüketicinin yerleşim yerinin değişmesi ve taahhüt konusu hizmetin tüketiciye yeni yerleşim yerinde aynı nitelikte sunulmasının fiilen imkânsız olması durumunda, tüketici, herhangi bir bedel ödemeksizin taahhütlü aboneliğini feshedebilecek.

* * *

AYAKKABILARA ETİKET ZORUNLULUĞU GELDİ

 

Ayakkabı etiketlerinde, kullanılan malzemelere ilişkin bilginin bulundurulması zorunlu olacak.

 

Gümrük ve Ticaret Bakanlığının, "Tüketicinin Satın Alacağı Ayakkabıların Temel Unsurlarının Yapımında Kullanılan Malzemelerin Etiketlenmesine Dair Yönetmeliği", Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik, dağıtıcı tarafından tüketiciye perakende satış amacıyla sunulan tüm ayakkabı çeşitlerine uygulanacak.

 

Yönetmelik kapsamındaki ayakkabı çiftinin birinde veya her ikisinde, ayakkabı parçalarını oluşturan ve temel unsurlarının yapımında kullanılan malzemelere ilişkin bilgi, şekil veya yazılı açıklama, baskı, yapıştırma, kabartma veya iliştirme suretiyle bulundurulacak. Etiket, ayakkabının üst yüzünün ve iç astar ve tabanının en az yüzde 80'ini oluşturan ve dış taban hacminin en az yüzde 80'ini oluşturan malzemeye dair bilgileri içererek.

 

Ayakkabı yapımında kullanılan malzemelerden hiçbiri yüzde 80 oranına ulaşmıyorsa, ayakkabıyı meydana getiren en yüksek orandaki iki malzemeye ilişkin bilgi etikette yer alacak. Etiket, görülebilir, güvenli şekilde iliştirilmiş, erişilebilir ve üzerindeki şekil boyutlarının içerikteki bilgilerin anlaşılmasını sağlayacak büyüklükte olacak. Etiket, tüketiciyi yanıltıcı olamayacak ve gerekli görüldüğü takdirde, yönetmelikte öngörülen bilgilerin yanı sıra ek bilgiler de yer alabilecek.

 

Üretici, ayakkabının yönetmelikte belirtildiği şekilde etiketlenmesinden ve etikette yer alan bilgilerin doğruluğundan sorumlu olacak. Üreticiye ulaşılamadığı takdirde sorumluluk dağıtıcıya ait olacak. 

 

Avrupa Birliği mevzuatına uyum çerçevesinde hazırlanan yönetmelik kapsamına giren ürünlerin piyasa gözetimi ve denetimi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yapılacak. Yönetmelik hükümlerine uyulmaması halinde, düzeltme süresi verilecek. Verilen süre sonunda uygunsuzluğun giderilmemesi halinde idari para cezası uygulanacak.

 

İbrahim GÜLLÜ

TBM Genel Başkanı

Güncelleme Tarihi: 24 Mayıs 2015, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
mrs courage
mrs courage - 6 yıl Önce

Ben özel bir borç vericiyim,% 3 kredi teklif ediyorum bu onur ve fark ile meşru bir şirket ve biz içine herhangi bir finansal sorun size yardımcı olmaya hazırız. Her türlü krediyi sunuyoruz, bu nedenle bu kredi teklifiyle ilgileniyorsanız, lütfen e-posta adresimizden bize ulaşın: [email protected].

SIRADAKİ HABER